Prim uygulaması yönünden işçi aleyhine çalışma koşullarında değişiklik, 4857 sayılı Yasanın 22 nci maddesi kapsamında gerçekleştirilmelidir. Toplu iş sözleşmesi ile öngörülen pirimler yönünden değişiklik ise, işçinin bireysel feragati ile dahi geçerli değildir. Toplu iş sözleşmesini imzalamaya yetkili olan kişilerce bu yönde yapılabilecek değişiklik, ancak ileriye dönük olarak hüküm ifade eder. Primlerin gününde ödenmemesi halinde işçinin 4857 sayılı Yasanın 24/II-e maddesi uyarınca iş sözleşmesini haklı olarak feshetmesi mümkündür. Prim ödemelerinin yirmi gün ve daha fazla süreyle ödenmemiş olması halinde, işçinin aynı Yasanın 34 üncü maddesine göre iş görmekten kaçınma hakkı vardır. Primlerin ödendiğini ispat yükü işverene aittir. 4857 sayılı Kanunun 5754 sayılı Yasayla değişik 32 nci maddesine göre, belli bazı işyerleri bakımından prim ödemeleri işçi adına açılan banka hesabına yatırarak gerçekleştirilmelidir....
Fesih dışında işverenin sendikal ayrımcılık yaptığı iddiasını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak işçi sendikal ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren davranışının sebebini ispat etmekle yükümlüdür. Somut olayda, davacı işçi, davalı iş yerinde 12.03.2013-17.05.2013 tarihleri çalışmış ve 07.05.2013 tarihinde sendikaya üye olmuştur. Dosya içerisine alınan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığının 07.08.2013 tarihli inceleme raporu, ... İşçileri Sendikasına üye olup işverence işten çıkarılan işçileri gösterir liste ve davacı tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde işyerinde 2013 şubat ayından itibaren davacının üyesi olduğu sendika tarafından örgütlenmeye çalışıldığı ve işverence bunun engellenmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır....
-TL brüt maaş ile fiilen çalışmaya başladığını, ancak davalı işverence ilk sözleşmeyi şirket adına imzalayan Gülen KAYALAR isimli şahsın şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığı gerekçesiyle 18.04.2016 tarihinde yine “Belirli Süreli İş Sözleşmesi” başlıklı yeni bir sözleşme imzalatıldığını, davacının ilk sözleşme tarihi olan 01.04.2016 tarihinden itibaren fiilen çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin işverence 31.07.2016 tarihinde feshine kadar (fesih işlemi 04.07.2016 tarihinde 31.07.2016 tarihinden geçerli olmak üzere yapılmıştır) iş sözleşmesinin “Yapılacak İş Ve Görev Tanımı” başlıklı 2 nolu maddesinde belirtilen şekilde çalışıldığını, ancak davacının herhangi bir kusurunun bulunmamasına rağmen davalı işverence iş akdinin sonlandırıldığını, sözleşmenin “Belirli Süreli İş Sözleşmesinin Süresi” başlıklı 4. Maddesi, “Cezai Şart” başlıklı 5....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/57 KARAR NO : 2021/526 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SOMA İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2018 NUMARASI : 2017/445 E., 2018/317 K. DAVA KONUSU : İş (İşverence İşçi Aleyhine Açılan Alacak İstemli) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmasının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı şirketin özelletirme idaresinden devraldığı SEAŞ-Soma Elektrik Üretim A.Ş.'...
Anayasa, yasa, tüzük ve yönetmelikler, bireysel ya da toplu iş sözleşmeleri, işyeri personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklarla, işyeri uygulamalarının ... yaşamına etkileri sonucu her bir iş ilişkisinde ... koşulları meydana gelir. ... koşullarını belirleyen kaynaklarda bu koşullar bazen emredici olarak düzenlenmiş olup, işçi aleyhine değişikliğe gidilmesi işçinin rızası ile dahi mümkün değildir. Diğer hallerde ... koşullarında değişiklik yapılması 4857 sayılı Yasanın 22 nci maddesinde özel biçimde ele alınmıştır. Anılan hükme göre, işçi aleyhine yapılması düşünülen değişikliğin işçiye yazılı olarak bildirilmesi ve altı iş günü içinde işçinin yazılı kabulü ile uygulamaya konulması gerekir. Aksi halde değişiklik işçiyi bağlamaz (Yargıtay 9. HD. 26.5.2008 gün 2007/20517 E, 2008/12483 K.)....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2022 NUMARASI : 2022/142 E., 2022/362 K. DAVA KONUSU : İş (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmasının özeti: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından davalı müdürlük aleyhine işçilik alacakları davası açılmış olup anılan davanın Aydın 2.İş Mahkemesinin 2019/144 E....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/07/2019 NUMARASI : 2018/338 ESAS - 2019/586 KARAR DAVA KONUSU : İş (İşverence İşçi Aleyhine Açılan Alacak İstemli) KARAR : ORHANGAZİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nin 31/07/2019 Tarih, 2018/338 Esas, 2019/586 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın dairemize tevzi edildiği anlaşılmakla, dosya ve ekleri incelendi. G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının 12/04/2006 tarihinden 02/04/2015 tarihine kadar davalı iş yerinde aylık bordro ücreti ile çalıştığını, davacının iş akdinin işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın sona erdirildiğini, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını kısmi alacak davası ile talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/07/2019 NUMARASI : 2018/338 ESAS - 2019/586 KARAR DAVA KONUSU : İş (İşverence İşçi Aleyhine Açılan Alacak İstemli) KARAR : ORHANGAZİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nin 31/07/2019 Tarih, 2018/338 Esas, 2019/586 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın dairemize tevzi edildiği anlaşılmakla, dosya ve ekleri incelendi. G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının 12/04/2006 tarihinden 02/04/2015 tarihine kadar davalı iş yerinde aylık bordro ücreti ile çalıştığını, davacının iş akdinin işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın sona erdirildiğini, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını kısmi alacak davası ile talep etmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya işten ayrılırken yapılan ödemenin ücret olarak nitelendirildiğini, oysaki tüm ücretlerinin banka kanalı ile ödendiğini 14/02/2017 tarihinde yapılan ödemenin 450 USD'sinin maaş ödemesi kalanının ise kıdem tazminatına ilişkin olduğunu, davacı tanıklarından Mesut'un arabulucuya başvurduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, diğer tanık Mustafa'nın ise müvekkili aleyhine açılan davası olduğunu ve tanıkların beyanlarına itibar edilemeyeceğini, ayrıca iş sözleşmesinde fazla çalışmanın da ücrete dahil olduğunun belirtildiğini, iş akdinin iş bitimi nedeni ile sona erdiğinden ihbar tazminatına da hak kazanamayacağını, davacının hem ülkemiz hem de Tayland'ın genel tatillerinde de çalışmadığını savunarak; kararın kaldırılmasını istemiştir....
Somut olayda, dosyada bilirkişi olarak rapor tanzim eden ... davalı ... aleyhine açılan ... İş Mahkemesinde görülmekte olan 2015/299-2015/301 Esas ve benzeri davalarda, bilirkişi ... 2015/396 Esas, bilirkişi ... ise 2015/105 Esas sayılı dosyalarda davacı işçi vekili olarak yer almıştır. Her ne kadar yargılama aşamasında bilirkişinin reddi talep edilmemiş ise de temyiz aşamasında davalı vekilince ileri sürülmüştür. Bu durum bilirkişinin tarafsızlığı ilkesi ile çelişen bir olgu ortaya çıkarmış olup, mahkemece diğer mahkemelerde de davalı ... aleyhine davası olmayan ve davanın tarafları ile ilişkisi bulunmayan başka bir bilirkişi seçilerek yeniden rapor alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması bozma nedenidir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır....