Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir. İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır....

    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmayarak açılan davanın itirazın iptali davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamından anlaşıldığı üzere davaya itirazın iptali davası olarak bakılması halinde icra takip ve yargılama giderleri konusunda karar verilebileceği, somut olayda davacının dava dilekçesinde icra takibinden söz ettiği, dolayısıyla davanın itirazın iptali davası olarak nitelendirilmesi suretiyle takibe vaki itirazın kısmen iptaline karar verilmesinin mümkün olduğu gerekçeleriyle önceki kararda direnilerek takibin 3.239 TL asıl alacak üzerinden 14.01.2009 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile beraber devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Bu madde hükmünün itirazın iptali davasında da uygulanacağının kabulün gerekir. Zira İcra ve İflas Kanunu alacaklıya ya 68. madde gereğince itirazın kaldırılması için icra mahkemesine yada 67. madde gereğince itirazın iptali için genel mahkemeye dava açma bakımından bir tercih hakkı tanınmaktadır. Alacaklı tercihini genel mahkemeye müracaat şeklinde yapmışsa, artık ------- ----- itirazı ve hemde borcun esasına ilişkin itirazı incelemesi gerekecektir. Bütün bu hususlar-------- itirazın iptali davasında mahkemenin öncelikle ---- ilişkin itirazı incelemek suretiyle yetkili ----yapılmış bir icra takibi bulunup bulunmadığını saptaması, daha sonra da kendisinin yetkili olup olmadığını belirlemesi gerekir. Dava konusu ---- davasıdır....

        Davacı devam eden icra takibine yapılan itirazın İptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi için yasal 1 yıllık sürenin geçirildiğini ancak önceki kararın kesinleşme tarihinden itibaren BK.nun 137. maddesindeki 60 günlük ek süreden yararlanarak eldeki davasını 13.7.2006 tarihinde süresinde açtığını bildirmiş,davalı ise itirazın iptali davası açmak için yasal 1 yıllık sürenin geçirildiğini savunmuştur.İİK.nun 67.maddesi hükmü uyarınca “…….alacaklı itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak,umumi hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmünü içermekte olup,ödeme emrinin tetkik merciince iptali üzerine yeniden çıkartılan ödeme emri borçluya 22.8.2003 tarihinde tebliğ edilmiş,borçlu davalının 29.8.2003 tarihli itiraz dilekçesi alacaklı davacıya 9.9.2003 tarihinde tebliğ edilmiştir.Buna göre İİK.nun 67.maddesinde düzenlendiği üzere itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıllık sürede itirazın iptali...

          Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, icra takibine itirazın 02/03/2011 tarihinde yapıldığı, itirazın iptali davasının ise 22/05/2013 tarihinde açıldığı, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği yönündeki icra hukuk mahkemesine yapılan şikayetin yerinde görüldüğü ve ödeme emrinin borçluya 28/02/2011 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verildiği ve borçlu tarafından bu tarih esas alındığında itirazın süresinde yapıldığı, ancak itirazın iptali davasının bir yıllık yasal süre içerisinde açılmadığı, Bakırköy 2 İcra Müdürlüğü'nün 2010/23721 Esas sayılı dosyasında 01/04/2011 tarihi itibariyle işlem yaptığı talepte bulunduğu, bu tarih itibariyle mevcut itirazın öğrenildiği, kaldı ki daha önce borçlu talebiyle yapılan hacizlerin de fekkine karar verildiği, ayrıca 01/04/2011 tarihi itibariyle alacaklı vekilinin talebiyle dosya kapak hesabının yaptırıldığı ve her durumda takibe itirazın 01/04/2011 tarihi itibariyle alacaklı tarafça öğrenildiğinin kabulü gerektiği, buna...

            Dairelerinin yetkisiz olduğu, yetkili ... dairesinde yapılmayan ve bu nedenle de geçerli olmayan takibe karşı itirazın iptali davası açılamayacağı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, aidat alacağı ve gecikme faizinin tahsili için başlatılan ... takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise,alacaklı İİK.nun 50/....maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak, ... hukuk mahkemesinden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/....maddesi uyarınca ... hukuk mahkemesine başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, ... hukuk mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır....

              İİK'nın 67/1 madde hükmüne göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” İtirazın iptali davasının açılabileceği bir yıllık sürenin başlangıç tarihinin itirazın alacaklıya tebliğ tarihi olduğu yasa hükmünden açıkça belli olup temyize konu dosyada itiraz davacıya tebliğ edilmediği anlaşılmakla bir yıllık süre başlamamıştır. Borçlunun itirazı alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça, itirazın iptali davası için öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamayak, ancak alacaklının itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilecektir....

                İcra inkâr tazminatına da, yalnız bir yıl içinde açılmış olan itirazın iptali davasında hükmedilebilir. Alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de, itirazın iptali davası açabilir. Gerçekten de alacaklı, itirazın iptali (İİK, m. 67) veya kaldırılması (İİK, m. 68- 68a) yoluna başvurabilmek için, ödeme emrine itiraz edildiğinin kendisine tebliğ edilmesini beklemek zorunda değildir. Ne var ki, bir yıllık itirazın iptali davası açma süresi ve altı aylık icra mahkemesine başvurma süresi, itirazın alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar (İİK, m 67/I) ( Yavuz, N: İtirazın İptali ve Tahsil (Eda) Davası, Ankara 2007, s.168). Açıklanan bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, alacaklı tarafından itirazın iptali davasının, borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde açılması zorunludur....

                Alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir. Gerçekten de alacaklı, itirazın iptali (İİK, m. 67) veya kaldırılması (İİK, m. 68-68a) yoluna başvurabilmek için, ödeme emrine itiraz edildiğinin kendisine tebliğ edilmesini beklemek zorunda değildir. Ne var ki, bir yıllık itirazın iptali davası açma süresi ve altı aylık icra mahkemesine başvurma süresi, itirazın alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. İİK’nın 67. maddesinde gösterilmiş olan süre hak düşürücü süre olup, hakim tarafından resen gözetilmesi gerekir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı icra takip dosyasında ödeme emrinin davalı ... Petrol...Aş'ye 21/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve davalının ödeme emrine 26/07/2021 tarihinde itiraz ettiği, ödeme emrinin diğer davalı ......

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesi uyarınca, itirazın iptali davasının itirazın alacaklıya tebliğ edilmesinden itibaren bir yıl içerisinde açılması gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre olduğu ve itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren başladığı, somut olayda, ödeme emrinin davalı borçluya 01.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının, ödeme emrinin tebliğinden önce 31.07.2015 tarihinde sunduğu dilekçeyle, yetkiye, borca ve fer'ilerine itiraz ettiği, İcra Müdürlüğünün 31.07.2015 tarihli kararıyla, takibin yetki yönünden durdurulmasına, borca itiraz yönünden bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, söz konusu kararın 04.08.2015 tarihinde davacı alacaklıya tebliğ edildiği, işbu itirazın iptali davasının tebliğ tarihinden itibaren bir yıl geçtikten sonra 07.09.2016 tarihinde açıldığı, itirazın iptali davası koşullarının gerçekleşmediği...

                    UYAP Entegrasyonu