Maddesinde,“ Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir sened yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz yada belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir.Bu süre içinde itirazın kaldırılması istenilmediği taktirde yendiden ilamsız takip yapılamaz.Borçlu, itirazını varit gösterecek hiçbir belge ibraz edemezse tetkik mercii itiarzın kaldırılmasına karar verir.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda, davacının, davalı hakkında ilamsız takip yaptığı, davalının ilamsız takibe itiraz ederek takibi durdurduğu anlaşılmaktadır. Davacı, itirazın kesin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmektedir.Bu halde uyuşmazlığın...Hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davalının tahliyesine karar verilmiş, karar davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlattığı icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davalının tahliyesine karar verilmiş, davacının itirazın kaldırılması talebi ile ilgili olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali-tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali, takibin devamı ve temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın iptalinin kısmen kabulüne 2,449.-TL üzerinden takibin devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından tahliye hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması nedeni ile tahliye yönünden temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, haciz ve tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptalini ve kira bedellerinin süresinde ödenmemesinden dolayı temerrüt sebebiyle kiralananın tahliyesini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, borçlu aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesince; davanın yargılamayı gerektirdiğini belirterek, görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise; davanın itirazın kaldırılmasına ilişkin olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu süresi içinde icra dairesine başvurarak takibe itiraz edebilir. Alacaklı itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi itirazın iptali için ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde genel mahkemelere başvurabilir. Alacaklı, bu konuda seçimlik bir hakka sahiptir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, borçlu aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesince, davanın itirazın iptaline ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın itirazın kaldırılmasına ilişkin olduğunu belirterek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu süresi içinde icra dairesine başvurarak takibe itiraz edebilir. Alacaklı itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi itirazın iptali için ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde genel mahkemelere başvurabilir. Alacaklı, bu konuda seçimlik bir hakka sahiptir....
İİK.nun 67/1 maddesi uyarınca takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasını açabilir. İtirazın iptali davacı için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlar. Somut olayda itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşıldığından, mahkemece, davanın süresinde açıldığı kabul edilerek işin esası hakkında inceleme yapılarak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 11/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir. Buna göre, itirazın iptali ilamı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez. Ancak, ilamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya ayrı icra emri düzenlenerek tebliğ edilmelidir....
Dava, davalının ... no.lu elektrik aboneliğinden kaynaklanan 2005/07 dönemine ait elektrik enerji bedeline ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin birinci fıkrasında; "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir." hükmü yer almaktadır. Anılan yasa maddesinde de açıkça belirtildiği gibi; itirazın iptali davası açmak için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlar. Nitekim, aynı Kanun'un 62/2. madde ve fıkra hükmünde de, itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir. ./.....
Mahkemece, davaya konu icra takibindeki itirazın iptali için ilk davanın açıldığı tarih olan 09/05/2012 tarihi itibariyle davacının itirazdan haberdar olduğu, bu davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, icra takibinde davalı tarafın itiraz dilekçesinin kendisine tebliğ edilmediğinden bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığını ileri sürerek, ret kararının kaldırılmasını istemiştir. Yerleşik yargı uygulamasında itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği durumlarda, davacının davaya konu icra takibi ile ilgili ilk itirazın iptali davasını açtığı (veya itirazın kaldırılması talebinde bulunduğu) tarih itibariyle, itirazın iptali davasının açılması için bir yıllık hak düşürücü sürenin başlayacağı kabul edilmektedir (Yargıtay 11. HD'nin 2020/7345 E., 2022/1585 K. sayılı ve 07/03/2022; Yargıtay 19....
Hukuk Dairesi'nin emsal bir kararında ''Mahkemece, İİK’nun 67. maddesinde belirtilen itirazın iptali davasının takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından borçluya karşı açılan bir eda davası olduğu, alacaklının bu davayı, itirazın kendisine veya varsa vekiline tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açması gerektiği, bu bir yıllık sürenin hak düşürücü süre olduğu, mahkemece bu sürenin re’sen göz önünde tutulacağı, davalının itirazının davacıya 09.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davacının açmış olduğu itirazın kaldırılması davasının itirazın iptali davası açma süresini kesmeyeceği, davacı tarafından itirazın iptali davasının 17.08.2016 tarihinde açıldığı, davanın hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açılmış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....