Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,--- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. --- yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/802 Esas KARAR NO : 2022/880 DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/12/2022 KARAR TARİHİ : 26/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan şirket uluslararası taşımacılıkla iştigal ettiğini, davalıya ait emtianın deniz yoluyla ... 'dan yarımca limanı'na taşıma işleminin gerçekleştirdiğini, müvekkil şirket ise davalı şirket için yaptığı taşımadan kaynaklanan konteyner hasarına ilişkin faturayı ödemediğini ve davalı aleyhine ... İcra Müdürlüğünün 2021/......

      Mahkemece toplanan delillere göre; taraflar arasında düzenlenen faktoring sözleşmesi çerçevesinde davacının davalılardan takip tarihi itibariyle 184.988,89 TL ve dava tarihi tarihi itibariyle 81.265,09 TL alacaklı olduğu, dava tarihinden sonra 29/08/2013 tarihi itibariyle ise davacı alacağının 50.220,09 TL olduğu belirlendiğinden davalıların itirazının bu miktar üzerinden iptalinin gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazının 50.220,09 TL için iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, kabul edilen alacağın % 20'si oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının takipten sonra davadan önce yapılan ödemeleri borçtan mahsup ederek bakiye alacak üzerinden itirazın iptali davası açtığı, dava tarihinden sonra da ödemeler yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

        Davalı, davacının açtığı davayı 3,703,52 TL üzerinden kabul ettiğini, davaya sebebiyet vermediği için aleyhine % 20 icra inkar tazminatı ile vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek bu talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacı banka ile davalı arasında imzalanan tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davalı tarafından kredi taksitlerinin zamanında ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı, aynı yasanın 23.maddesi gözetilerek davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmaktadır....

          Davalı vekili, dava konusu icra takibine ilişkin tarafları ve konusu aynı olan itirazın iptali davasının derdest olduğunu , dolayısıyla davacı tarafından ileri sürülen taleplerin yeniden dava konusu yapılamayacağını,müvekkili banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan sözleşmede davacıların müşterek ve müteselsil kefil olduklarını ,ayrıca davacı ... 'ın ipotek verdiğini ,dava dışı şirketin kredi borcunun ödememesi üzerine , hesabın kat edilip ,takip yapıldığını savunarak davanın derdestlik nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın derdestlik nedeni ile usulden reddine karar verilmiş , hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava itirazın iptali davası açıldıktan sonra aynı konu ile ilgili açılmış menfi tespit davasıdır. Her iki davanın talep sonucu da farklı olduğundan derdestlikten bahsedilemez....

            Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, icra takibine maruz kalan bir borçlu, borca itiraz için bir avukat tutmuş ise, itiraz ile duran icra takibine devam için alacaklının açtığı itirazın iptali davası bakımından borçlunun tayin ettiği avukatın itirazın iptali davası için de yetkili olup olmadığı belli olamayacağı için itirazın iptali dava dilekçesinin vekile değil asile tebliği gerektiği, icra takip dosyasındaki ödeme emrinin tebliğ edildiği adresini bu tebliği çıkartan resmi mercine değişiklik olması halinde bildirmediği anlaşılan davalı- borçlu ...., Tekstil Ltd. Şti'ne T.K.'...

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :17.3.2005 Nosu :243-187 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı aleyhine daha önce menfi tesbit davası açtığı ve yargılama sonucunda davalının kredi sözleşmesi nedeniyle müvekkilinden fazla tahsilatta bulunduğunun tesbit edildiği ve hükmün Yargıtay denetiminden geçip kesinleştiğini, müvekkilinin bu nedenle davalı bankadan alacaklı olduğunu bu bedelin tahsili için girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, davalı şirketin müvekkillerinin murisine verdiği çek bedellerini ödemediğini, 2009/1645 sayılı dosyası ile yapılan takibe itirazın haksız olduğunu, ileri sürerek itirazın iptali ile takip konusu alacağın % 40''dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacılar vekilinin itiraz dilekçelerini 27/10/2009 tarihinde tebliğ almasına rağmen iş bu davanın 6 aylık yasal süre geçtikten sonra 25.10.2010 da açıldığını, bu nedenlerle davanın reddini ve % 40''dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir....

                  İtirazın iptali davası, icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. İtirazın iptali davasının dava şartlarından birisi de geçerli bir icra takibinin mevcut olmasıdır. Diğer yandan İİK.'nın 68/1 maddesi "alacaklı itirazın kendisine tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz" hükmünü içermektedir. Somut olayda davacı taraf önce ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2012/9612 Es. sayılı dosyası ile 19/07/2012 tarihinde ilamsız icra takibi yapmış, takip, borçlunun 25/07/2012 tarihli itiraz dilekçesi ile durdurulmuştur. Alacaklı davacı itiraz üzerine 25/07/2012 tarihinde duran takibe karşı herhangi bir girişimde bulunmadan 05/06/2013 tarihinde .... İcra Müdürlüğü’nün 2013/9162 Es. sayılı dosyası ile icra takibini başlatmış ve itiraz üzerine görülmekte olan itirazın iptali davasını açmıştır....

                    Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır. c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır....

                      UYAP Entegrasyonu