Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, avukat olarak görev yaptığını ve müvekkilinin işçilik alacaklarıyla ilgili olarak davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açtıklarını ancak müvekkili ile davalının anlaşması sonucu müvekkilinin davadan feragat ettiğini ve kendisinin de avukatlık ücretinden mahrum kaldığını, Avukatlık Kanunu'nun 165 maddesi uyarınca tarafların sulh olması nedeniyle avukatlık ücretinden her iki tarafın müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek bu amaçla başlatmış olduğu takibe yönelik itirazın iptalini istemiştir. Davalı, mahkemenin yetkili olmadığını, davacının iddialarını kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu uyarınca istem kısmen kabul edilmiştir....

    , bu konuya ilişkin içtihatlarında bulunduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir....

        Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada, avukat olan davacı, davalı şirket tarafından vekalet ücretlerinin ödenmediğinden bahisle vekalet ücretinin davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteminde bulunmuştur. Davalı şirket tacir olup, mesleki ve ticari amaçla hareket ettiğinden, 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici olmayıp, taraflar arasında tüketici ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 3....

          Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada, avukat olan davacı, davalı şirket tarafından vekalet ücretlerinin ödenmediğinden bahisle vekalet ücretinin davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteminde bulunmuştur. Davalı şirket tacir olup, mesleki ve ticari amaçla haret ettiğinden, 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici olmayıp, taraflar arasında tüketici ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/01/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            İtirazın iptali davasının görülebilmesi için icra takibine süresinde yapılmış geçerli bir itirazın mevcut olması gerekli olup, dava konusu olayda, icra takibine süresinde yapılmış geçerli bir itirazın bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiğinden, 4.12.2005 tarihli AAÜT’nin 7. maddesinin 3.fıkrası gereğince davalı yararına 400,00 YTL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, anılan hüküm gözardı edilerek 1.435,60 YTL vekalet ücretine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi gereğidir....

              İcra Müdürlüğü'nün 2013/17882 E sayılı dosyasında 29.07.2013 tarihinde icra takibine geçtiğini, davalının takipten sonra takibe konu faturalara konu sadece asıl alacak bedellerini ödediğini, ödemenin vadeden sonra yapılması nedeniyle işleyen faiz, icra takip harç ve masrafları ile yasal vekalet ücretinin istenilmesine rağmen bunların ödenmediğini, ödeme emrinin tebliğinden sonra takibin tamamına itiraz edildiğini, davalı tarafça fatura bedelleri ödenmiş olmakla alacağın varlığının kabul edildiğini, icra takibi başlatılmasına sebebiyet verildiğini, işlemiş faiz alacağı da ödenmediğinden davalının takip harç ve masrafları ile yasal icra vekalet ücretinden sorumlu olduğunu, ancak davalı ile yapılan harici anlaşma gereğince işlemiş faiz alacağıdan vazgeçildiğini ileri sürerek, davalı borçlu tarafından takibe yapılan itirazın 2.786,64 TL yasal icra vekalet ücreti, 144,16 TL takip harçları, 2 tebligat 1 baro pulu gideri 21,90 TL olmak üzere toplam 2.952,70 TL üzerinden iptaline, % 20 icra inkâr...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, telsiz kullanım ücretinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 4.H.D.ne aittir. SONUÇ: 4.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 13.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, özel yasa niteliğindeki 2828 sayılı yasadan kaynaklanan evde bakım ücretinden doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın, bu niteliğine göre; temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 16.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, yedieminlik ücretinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,dosyanın anılan Daireye gönderilmesine 26.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu