WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı ...'ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazları diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufların iptali talep etmiş, yargılama sırasında davacı tarafından açılan itirazın iptali davası bu dosya ile birleştirilmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece HMK.nın 88. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan itirazın iptali istemli dava sonucunda verilen 2018/277 Esas - 2020/48 Karar sayılı ilamla itirazın iptaline karar verildiği ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle 28/02/2022 tarihinde kesinleştiğini, ayrıca müvekkilinin bakiye alacağı tahsili amacıyla Ankara 19. İcra Dairesi'nin 2020/5214 sayılı dosyası üzerinden 06/07/2020 tarihinde başlattığı icra takibinin de itiraz üzerine durduğunu ve yine müvekkili tarafından Ankara 34. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2022/222 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, bu davanın halen devam etmekte olduğunu; ne var ki davalı borçlunun 21.000,00- USD bedelli alacak nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemli davanın başarıyla ulaşması üzerine, diğer davalı T6 ile danışıklı bir biçimde alacak borç ilişkisi oluşturularak davalı T6 tarafından borçlu davalı T3 hakkında İstanbul Anadolu 17....

    Mahkemece, tasarrufun iptali davasının ön koşulunun tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerektiği, somut olayda boşanma davasının 06.07.2005 tarihinde açıldığı, tasarrufun ise 28.09.2004 tarihinde yapıldığından bahisle tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, borcun doğumunun boşanma davası değil, bu davaya açmayı gerektirir fiillerin başladığı tarih olarak kabulü gerekir. Bu ise boşanma davasında belirlenen 27.07.2004 tarihli müşterek çocuğun doğumunda gerçekleşen haksız fiil tarihi olduğundan borcun doğumu konusundaki mahkeme tesbiti hatalı ise de, bu tarihte dava konusu işyeri davalı 3.kişiye ait olduğundan borcun doğumundan sonra işyerinin devrinden söz edilemez....

      nın zarara uğratılması amaçladıkları gerçeği de gözardı edilemeyeceğinden koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

        Dava, İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kadostro çalışmaları sırasında, borçlunun dahili ile oluşan tutanaklar ve buna bağlı olarak kesinleşen tapular borçlunun tek taraflı yaptığı tasarruf işlemi olarak değerlendirilmesi Dairemizin yerleşmiş görüşlerindendir. Somut olayda, dava konusu taşınmazların bir kısmında tam, bir kısmında hissedar olarak pay sahibi olduğu, borçlunun borcun doğumundan sonra 28.10.2009 tarihli itiraz dilekçesi ile dava konusu taşınmazların davalı eşine ait olduğu veya hissedar olduğuna ilişkin itirazın bulunduğu görülmektedir. Yapılacak iş, dava konusu taşınmazlara ilişkin kadastro tutanaklarının celp edilerek tesbit bilrkişilerini de dinlemek sureti ile taşınmazların davalı ...nin kendi babasından mı yoksa borçlunun kendisine vermesi nedeni ile mi tutunakların oluştuğunun saptanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir....

          Maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Talep ise, tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz talebinin kabulü kararına yapılan itirazın reddine ilişkin yapılan istinaf talebine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarının amacı alacaklıların para alacaklarına kavuşmalarını sağlamaktadır. Davanın konusu tasarrufa konu taşınır ya da taşınmazlar değildir. Bunlar üzerinde mülkiyet değişikliği gibi bir amaç güdülmemektedir. Bu taşınır ya da taşınmazların cebri icrayla satılması ve alacaklıların alacaklarına kavuşması hedeflenmektedir. Yani bu davaların konusu da para alacaklarıdır. Bundan dolayıdır ki İİK'nın 281'inci maddesinde tasarrufun iptali davalarında daha özel bir geçici hukuki koruma tedbiri öngörülmüştür. Buna göre anılan davada uygulanması gereken İİK.'nın 281/2. maddesi uyarınca, hakim iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir....

          Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, alacak sabit olmadığından ve aciz belgesi verilmediğinden istem reddedilmiş; karar, davacı ve davalılar tarafından temyiz olunmuştur....

            Tasarrufun iptali davası ise dava konusu taşınmaz payının aynına ilişkin olmayıp şahsi bir davadır. Davanın kabulüne karar verilmesi halinde dava ve tasarrufa konu mal devir alanın mal varlığından çıkarılarak borçlunun mal varlığına iade edilmez. Sadece alacaklının tahsil edilmesine imkan sağlar. Bu nedenle görülmekte olan önalım davasında tasarrufun iptali davasının sonucunun beklenmesi gerekmez....

            İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması, davanın iptali istenen tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nın 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

            Davacının dava dilekçesinde Bk.18.maddesi yanısıra aynı zamanda İİK 277 vd.maddesini zikret etmesi davaya, İİK 277 vd. maddesinde öngörülen tasarrufun iptali davası niteliğini kazandırmamaktadır. Bu halde Bk 18.maddesine dayalı davada, yerel mahkeme hakiminin hukuki nitelendirmede yanılgıya düşerek davayı İİK 277 maddesinde öngörülen tasarrufun iptali davası olarak değerlendirmesi ve ön şart yokluğundan davayı reddetmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan kararın bu yönde bozulması gerekirken yerel mahkeme gibi davayı nitelendirerek kararı onayan sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum. ... (M)...

              UYAP Entegrasyonu