Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu tür davalarda davanın kabulü halinde takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilir. Tasarrufun iptali davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamalarına göre, tasarrufun iptali davalarında uygulanacak olan ihtiyati haczin, davacının alacağına kavuşması açısından getirilmiş bir uygulama olduğu ve verilen ihtiyati tedbirin ihtiyati haciz mahiyetinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilmektedir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/1293 E.2020/2526 K. Yargıtay 17.H.D.nin 2018/600 E. 2019/8865 K.) İhtiyati haciz/ihtiyati tedbir kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır....

Bu tür davalarda davanın kabulü halinde takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilir. Tasarrufun iptali davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamalarına göre, tasarrufun iptali davalarında uygulanacak olan ihtiyati haczin, davacının alacağına kavuşması açısından getirilmiş bir uygulama olduğu ve verilen ihtiyati tedbirin ihtiyati haciz mahiyetinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilmektedir. 11. İhtiyati haciz/ihtiyati tedbir kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır. Tasarrufun iptali davalarında İİK 281/II fıkrası hükmüne göre hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir....

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/215 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığı ve itirazın iptaline karar verildiği, ancak icra dosyasında başkaca işlem yapılmadığı, Terme İcra Müdürlüğü'nün 2014/24 Esas Sayılı dosyasının işlemsiz bırakıldığı ve uzunca bir süre sonra yenilendiği ancak borçluya yenileme emrinin tebliğ edilmediği, icra dosyasının yine takipsiz bırakıldığı, akabinde dosyanın tekrar yenilendiği ancak 2022/253 Esas sayılı icra dosyasında yine yenileme emrinin borçluya tebliğ edilmediği, bu minvalde icra takibinin borçlu bakımından kesinleşmediği görülmekle davanın dava şartı eksikliği sebebiyle usulden reddine '' kararı tensip edilmiş olup iş bu karara karşı istinaf isteminde bulunmamız hasıl olduğunu, tasarrufun iptali davasının dava şartları ilk derece mahkemesince yanlış tensip ve takdir edildiğini, Yargıtay tarafından tasarrufun iptali davalarında dava şartı olarak kabul edilen durumlar yoruma mahal vermeyecek şekilde ve tahdidi surette sayılmış olmasına rağmen...

Somut olayda, hatalı olmakla birlikte temyiz edilmeyerek inceleme dışı bırakılarak, istihkak davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğine ve bu durum kesinleştiğine göre artık karşılık olarak açılan tasarrufun iptali davasınında konusu kalmayacağından bu dava hakkında da konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekecektir. Öte yandan davacının tasarrufun iptali istemi bağımsız olarak açılacak tasarrufun iptali davasının konusunu oluşturacak ve görevli mahkeme ise dava değerine göre Asliye Hukuk mahkemesi olacaktır....

    Şikayetçi ... takip dosyasının tarafı olmadığı gibi, tasarrufun iptali ilâmının da takip konusu alacağın esasına ilişkin olmadığı, bu durumda alacağın esası ile ilgisi bulunmayan tasarrufun iptali ilâmından kaynaklanan ve takip dosyasına taraf olmayan şikayetçi ...'a, mevcut takip dosyasından alacağın tahsili amacıyla örnek 4-5 icra emri gönderilmesi doğru değildir. Tasarrufun iptali ilâmından kaynaklanan alacağın ayrı bir takibe konu edilmesi gerektiğinden şikayetçiye gönderilen icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı gerekçe ile icra emrinin iptaline hükmedilmesi yerinde değil ise de, sonuçta icra emrinin iptaline karar verildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....

      Talep ise, tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz talebinin kabulü kararına yapılan itirazın reddine ilişkin yapılan istinaf talebine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarının amacı alacaklıların para alacaklarına kavuşmalarını sağlamaktadır. Davanın konusu tasarrufa konu taşınır ya da taşınmazlar değildir. Bunlar üzerinde mülkiyet değişikliği gibi bir amaç güdülmemektedir. Bu taşınır ya da taşınmazların cebri icrayla satılması ve alacaklıların alacaklarına kavuşması hedeflenmektedir. Yani bu davaların konusu da para alacaklarıdır. Bundan dolayıdır ki İİK'nın 281'inci maddesinde tasarrufun iptali davalarında daha özel bir geçici hukuki koruma tedbiri öngörülmüştür. Buna göre anılan davada uygulanması gereken İİK.'nın 281/2. maddesi uyarınca, hakim iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/101 esas sayılı dosyası ile açılan tasarrufun iptali davasında mahkemenin satışın iptaline karar verdiğini, satışın iptali davasının kesinleştirilmemesini fırsat bilen davalı ...’ın taşınmazı diğer davalı ...'a sattığını, iş bu satışın müvekkillerine zarar vermek amacıyla yapılmış olduğunu belirterek bu tasarrufun iptalini talep etmiş ve mahkemece dava; hukuki tasnifinde İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali olarak kabul edilmiş ve dava bu şekilde görülmüştür. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

        İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı T4 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; davacı tarafından talep edilen ihtiyati tedbir talebinin mahkemece davanın tasarrufun iptali davası olduğu gerekçesiyle Konya BAM 3.HD nin 2020/1256 esas 2021/188 Karar sayılı kararına dayanılarak ihtiyati haciz talebi olarak yorumlandığını ve ihtiyati haciz kararı verildiğini, herşeyden önce ihtiyati haciz kararının dayanığı olan tasarrufun iptali davasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, tasarrufun iptali davasının İİK m277 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini ve bu maddeye göre tasarrufun iptali davasını ancak elinde geçici yahut kati aciz vesikası olan alacaklının açabileceğini, bu açıklamalar ışığında müvekkilinin halihazırda davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından açılan tasarrufun iptali davasının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dayanağı hukuka aykırı olan ihtiyati haciz kararının da haksız ve hukuk aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkemece verilen ihtiyati hacze ilişkin itirazın...

        Yalnız bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazı hukuki sonuç doğurmaz. 8.HMK'nın 19/2. maddesine göre, tasarrufun iptali davalarında kesin yetki kuralı olmadığından taraflarca süresi içerisinde usulüne uygun olarak yetkiye itiraz edilmesi halinde bu itirazın mahkemece dikkate alınması gerekir. Yine aynı maddede yetki itirazının cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi gerektiği belirtilmiştir. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi davalardan olup, HMK'nın 317/2.maddesine göre cevap dilekçesi verme süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren iki haftadır. 9. Somut olayda, davalılar cevap dilekçesi sunmamışlar ve yetki itirazında bulunmamışlardır....

        Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Tasarrufun iptali davasının takip henüz kesinleşmeden açıldığından ve ön şart gerçekleşmediği anlaşıldığından bu nedenlerle davanın usulden reddine" karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....

        UYAP Entegrasyonu