Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl dava, satıştan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine karşı dava ise satılan malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre satılan ipliklerin ayıplı olmadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine, asıl davanın kısmen kabulüne, itirazın iptali ile 13.254.72.-YTL. asıl alacağa takip tarihi olan 29.3.2006 tarihinden itibaren işleyecek değişen ve değişecek oranlarda reeskont faizi ile birlikte takibin devamına, hükmolunan miktarın % 40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    Uyuşmazlık, davalı tarafından davacıya satılan malın ayıplı olduğu iddiasından kaynaklanmaktadır. Taraflar tacir olup ayıplı mal satışı iddiasına dayalı davada mahkemece TTK.nun 25/3.maddesinde öngörülen ayıp ihbar süreleri üzerinde durulup araştırma ve inceleme yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine,08.02 .2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; satın alınan taşınmaz malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 6.6.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......

        Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu 9 adet faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının kanunda yazılı muayene süreleri içerisinde üründeki ayıbı usulen davacıya ihbar ettiğini ispat edemediği gibi iade faturasıyla birlikte malların davacıya iade edilmek istendiğini de ispat edemediği, takipten önce temerrüdün oluşmadığı gerekçesiyle asıl davanın 10.708,50 TL alacak üzerinden kısmen kabulüne ve davacı lehine icra inkar tazminatına, karşı dava yönünden, asıl davada savunma konusu yapılarak ileri sürülebilecek olan malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafça alınan malların bir kısmını ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak düzenlenen iade faturasına konu alacağı faturanın tahsiline ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali, icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatına ilişkindir. Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir....

            Asıl dava, satış bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir. Birleşen dava ise, ayıplı mal tesliminden dolayı uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Dosya kapsamından ve tarafların dosya içeriğinde yer alan yazışmalarından 1. parti malın ayıplı olduğu, ayıbın süresinde satıcıya ihbar edildiği anlaşılmaktadır. İcra takibine konu olan faturada gösterilen 14.700 kg malın da 1. partide ayıplı çıkan malın yerine tazmin amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda asıl dava davacısı satıcı, icra takibinde konu yaptığı mal bedelini isteyemez. Birleşen davaya gelince ise, davalı alıcı malın muayene edilmesi için yaptığı olağan harcamaları satıcıdan isteyemez. Bu nedenle birleşen davanın da reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilerek asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

              edilen deponun, kullanım sahasına indirilirken dahi görülebilecek bir çatlağı görmeyip bir buçuk ay sonra çatlak olduğu iddiasına dayalı dava açılmasının dürüstülük kurallarına aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

                Mahkemece dosyadaki bilirkişi raporları hükme esas alınarak, davacının davalıya sattığı transpaletin davalının sözleşmeyi geçmişe etkili olarak feshetmesini haklı gösterecek derecede gizli ayıplı olduğu, ayıp ihbarının uygun süre içinde davacıya bildirildiği buna göre davalının sözleşmeden dönme ve satım bedelini ödememe hakkı bulunduğu ve ayıplı makineyi kullanım neticesine elde ettiği yararında 200,00 TL olduğu anlaşıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında malın teslim edildiği ve bedelin ödenmediği konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık malın ayıplı olup olmadığı ve ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı konusunda toplanmaktadır....

                  nun 23- 1)-c) maddesinde malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise (2) gün içinde, açıkça belli değil ise alıcı malın teslim aldıktan sonra (8) gün içinde incelemek veya incelettirip mal ayıplı çıkar ise bu süre içinde ayıbı ihbar etmelidir. İhbar ise aynı kanunun 18- (3) maddesi uyarınca, noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemiyle yapılmalıdır....

                  CEVAP: Davalı vekili, müvekkili şirkete teslim edilen kumaşların ürünlerin talep edilen kalitede olmadığını, müşteri firma tarafından malların onaylanmadığını, malın ayıplı olduğununu, taraflar arasındaki 06.03.2018-26.03.2018 tarihleri arasında yapılan yazışmalardan da anlaşılacağı üzere davacıya malların ayıplı olduğu ve iade edileceği bildirilmesine rağmen malların teslim alınmadığını, davacıya iade faturası düzenlendiğini, müvekkili şirketin davacı şirkete bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalının ayıplı mal iddiasında bulunmuş ise de, TTK'nın 23/c maddesinde ''malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkca belli ise alıcı iki gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu