Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca tarafların imzaladıkları sipariş teyitlerine göre düzenli olarak kur farkı düzenlemeleri gerekirken aralıklı olarak birbirlerine kur farkı faturaları da düzenledikleri tespit edilmiştir. Kur farkı talep edilebilmesi için, kur farkı uygulamasına dair bir yazılı bir sözleşme veya taraflar arasında bu yönde oluşmuş bir teamülün bulunması gerekmektedir. Eldeki davada taraflar arasında kur farkına ilişkin sözleşme ve teamül bulunmaktadır. Kaldı ki davacı tarafından düzenlenen yabancı para içerikli faturalar davalı tarafından da kabul edilerek ticari defterlerine kaydedilmiş, fatura karşılıkları ise fatura tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası olarak ödenmiş olup, dava konusu fark ise fatura tarihleri ile fiili ödeme tarihleri arasındaki kur farkından kaynaklanmaktadır....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketçe davalıya yapılan mal satışı sonucu oluşan cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıya borçlu olmadıklarını, tüm fatura ve mal bedellerinin ödendiğini, davacının kur farkı faturasına dayandığını, ancak bu kur farkı faturasına zamanında noter kanalıyla itiraz edildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

      Dava kur farkı faturasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. ... yılında taraflar arasındaki ticari ilişkide... adet faturanın davacı tarafından USD cinsinden düzenlendiği ancak ödemenin davalı tarafından TL cinsinden çeklerle yapıldığı, ayrıca davacı tarafından "Kur farkı gelirleri" için ... tarihli ... USD ( ... TL ) tutarlı kur farkı faturasının düzenlendiği ve bu faturanın da davalının ticari defterlerine işlendiği anlaşılmaktadır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2013/12840 Esas, 2013/19183 Karar sayılı kararında; " Dosyada bulunan 02/10/2012 havale tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde takibe ve davaya konu kur farkı faturasının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür. Ticari defter münderecatı sahibi aleyhine delil sayılır....

        Dava kur farkı faturasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 2016 yılında taraflar arasındaki ticari ilişkide 24 adet faturanın davacı tarafından USD cinsinden düzenlendiği ancak ödemenin davalı tarafından TL cinsinden çeklerle yapıldığı, ayrıca davacı tarafından "Kur farkı gelirleri" için 31/07/2017 tarihli 49515,38 USD ( 174749,68 TL ) tutarlı kur farkı faturasının düzenlendiği ve bu faturanın da davalının ticari defterlerine işlendiği anlaşılmaktadır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2013/12840 Esas, 2013/19183 Karar sayılı kararında; " Dosyada bulunan 02/10/2012 havale tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde takibe ve davaya konu kur farkı faturasının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür. Ticari defter münderecatı sahibi aleyhine delil sayılır....

        Hal böyle olunca davacının sözleşmenin 12. maddesine göre kur farkı isteminin kabulü ile miktarının hesaplanması gerekirken hukuki yorumda hataya düşülerek sözleşmede yazılı olmadığı halde "edimin düzgün ifasına bağlı" şeklindeki ifadeyle kur farkı isteminin reddi yerinde değildir. Diğer yandan mahkemece alacağın belirlenmesi yönünden bilirkişi incelemesi yapılarak 19.01.2015 tarihli rapor alınmış, itiraz üzerine aynı heyetten ek rapor alındıktan sonra yine itiraz üzerine 06.01.2016 havale tarihli 2. rapor almış her iki rapor arasında çelişki olmasına rağmen telafi edici rapora gidilmeyerek ve usulsüz gerekçe ile 1. rapora dönülüp yorum hatası içeren rapora göre karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır....

          Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında vade farkı ya da kur farkına ilişkin bir anlaşma olmadığı gibi alınan hizmetin/malın yabancı para cinsinden alımına ilişkin bir sözleşmenin de bulunmadığını, davacının tek taraflı olarak dolar cinsinden tutmuş olduğu hesabı kabul etmediklerini, müvekkili aleyhine yapılan takipte davalıya olan borcun kabul edilerek fazlaya ilişkin kısma itiraz edildiğini savunarak, davanın reddini ve davacı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalının itiraz ettiği alacak kısmının döviz kur farkı alacağı olduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin döviz ile yapılacağına ilişkin yazılı sözleşme ve fiilî bir uygulama bulunmadığı, fatura üzerine tek taraflı olarak yazılan döviz kuru ve tutarının, davacının kur farkı istemesi için yeterli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki alım satım ilişkisinin Amerikan Doları üzerinden olacağı konusunda anlaşma bulunduğunu, müvekkilinin kur farkı ve bakiye mal bedeli nedeniyle toplam 39.457 TL alacağının, tüm uyarılara rağmen davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı şirket yetkilisi cevabında, davacıdan aldıkları mal bedelini ödediklerini, kur farkı faturasını kabul etmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir....

              Asliye Ticaret Mahkemesinin ........ esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine eksik mal teslimi nedeniyle mal bedeli yönünden dava açıldığı, bu dosyada yapılan yargılama neticesinde 33.575,35 TL'nin davalıdan tahsiline karar verildiğini, bu kez davacının bakiye cari hesap alacağı nedeniyle yaptığı takibine davalının vaki itirazın iptalini talebinde bulunulduğu, taraflar arasında uyuşmazlığın kur farkı uygulaması bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı, bilirkişi tarafından davacı ve davalının ticari defterlerinin incelendiği, yapılan incelemede taraflar arasında kur değerlendirmesi yapılabilmesi için bir teamül olmadığının tespit edildiği, kur farkı uygulanabileceğine dair dosyaya bir sözleşme sunulmadığı, davacının davalıdan 14.784,73 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın 6.261,84 TL faiz talep edebileceği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile, davalının asıl alacağa ve 6.261,84 TL işlemiş faiz yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, kabul edilen asıl alacak bilinebilir olduğundan...

                Maddesine göre kayıt ve belgelerdi Türk para biriminin kullanılmasının şarta bağlandığını ancak bununla birlikte, TL karşılığı gösterilmesi koşuluyla yabancı para birimine de düzenlenmesinin mümkün olduğunu, yabancı para cinsinden düzenlenen faturalardaki döviz tutarlarının TCMB döviz alış kurundan TL'ye çevrilerek deftere kaydının yapıldığını, faturaların tahsil günü geldiğinde fatura tarihi ile tahsilat tarihi arasında bir kur farkı oluşması durumunda iki taraftan hangisinin lehine kur farkı oluşmuşsa bu farktan kaynaklanan tutarın fatura edildiğini ,buna da kur farkı faturası dendiğini, kur farkları için tahsilat süresinde fatura düzenlendiğini, rapora ekli döviz cinsi cari hesap ekstresinden görüldüğü üzere davacının davalı şirkete Euro ve USD cinsinden düzenlediği faturalar toplamının 6.278.234,16 Euro ve 146.421,21 USD olduğunu, bu faturalara dayalı kur farkı faturasının bulunmadığını, cari hesap ekstresine göre 21/03/2017 takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği kur farklarının...

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Davacı ticari ilişki nedeniyle düzenlemiş olduğu 216708, 218362 nolu faturalardan ve vade farkı faturasından kaynaklı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin işbu davayı açmış ise de; aldırılan denetime açık karar vermeye elverişli bilirkişi raporunda davacı ve davalının ticari defterlerini dosyaya sundukları, usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehlerinde delil olma özelliğine sahip olduğunu, davalının incelenen ticari defterlerinde faturaların kendi defterlerinde kayıtlı olduğu ancak kasa hesabı kullanılarak fatura bakiyesinin kapatıldığı hususlarının belirtildiği görülmüştür. HMK 222. Maddenin 3....

                  UYAP Entegrasyonu