Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, Tüketici (Taşıt) Kredisi Sözleşmesine konu .... kamyonun kasko sigortası primlerinin tahsili için girişilen takibe davalı müteselsil kefillerin yaptıkları itirazların iptali istemine ilişkindir. Davalılar vekili, sigorta ile müvekkili kefillerin ilişkisi bulunduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının kredi sözleşmesine konu aracın sigorta bedelinden kredi sözleşmesi limiti haricinde davalıların müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu iddiası yasa hükümlerine göre yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... Tıbbi İlaç ve Malz. Ted. San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan kredi sözleşmesine istinaden kredi açılıp kullandırıldığını, davalının müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, ödenmeyen kredi borcu nedeniyle başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kredinin teminatı olarak verilen çeklerle ilgili ayrı bir takip yapıldığını, kefilin sorumluluğunun kefalet limiti ile sınırlı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı borçlu arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesinde davalının kefil garantör sıfatı ile imzasının bulunduğu dava dışı borçlunun kart harcamalarına ilişkin borcunu ödememesi üzerine girişilen takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME : Dava, banka kredi sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun 25.11.2021 tarih, 1232 sayılı kararı ile 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan "Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine" ilişkin düzenlemelerde, on dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı, asliye ticaret mahkemeleri görevli kılınmıştır. Bu nedenle, somut olayda, banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali davasında Ankara 6., 7., 8. Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir. Bu sebeple; banka Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan işbu uyuşmazlıkta dosyanın görevli Ankara 6., 7., 8....

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, davalı ... kullandırılan kredilerin ödenmemesi sebebiyle davacı ... tarafından kredi borçlusu ile müşterek borçlu müteselsil kefiller aleyhine yapılan ilamsız takipte itiraz üzerine takibin durmasından sonra alacaklı banka tarafından açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Açılan dava süresindedir. Eldeki dava yönünden Mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır. İİK. 67/1. Maddesinde: "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir." düzenlemesi mevcuttur. Davacı ... Şubesi ile davalı ... A.Ş. arasında ... tarihli 1.580.000,... TL limitli Çerçeve Niteliğinde kredi sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmeye bağlı ve devamı niteliğindeki kefalet sözleşmesine diğer davalılar ... ve ...'ın aynı tarih ve tutar üzerinden müteselsil kefil oldukları, davalılar ... ve ...'...

            Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak yapılan icra takibine davalı kefilin itiraz etmesi nedeniyle açılan itirazın iptali davasıdır. Kefil kural olarak asıl borçlunun borcundan kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarıyla sorumludur, Sözleşme kapsamında kullandırılan kredinin sözleşme limitini aşmış bulunması, kefilin kefaletine ilişkin sorumluluğunu etkilemez. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan kural gözetilerek, davacı bankanın icra takip tarihi itibariyle alacağının banka kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla (gerektiğinde talimat yoluyla) alınacak bilirkişi raporu sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı ve hukuki yeterliliği bulunmayan bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Diğer yandan, davacı banka harca tabi olduğundan, görülmekte olan davada nisbi harç yatırılması gerekmektedir....

              Huzurdaki davada; davacı ile davalı şirket arasında her ne kadar garanti sözleşmesi akdedilmiş ve uyuşmazlığın garanti sözleşmesinden kaynaklandığı davalı tarafça ileri sürülmüş ise de davalı şirketin davacı ile dava dışı şirket arasında akdedilen kira sözleşmesine garantör sıfatı ile garanti sözleşmesini imza altına aldığı, davacı yanın alacak isteminin garantör olunan kira sözleşmesine dayalı kira bedellerine ilişkin olduğu, kira sözleşmesine dayalı ödenmeyen kira bedelleri yönünden başlatılan icra takibine davalı yanın itirazı üzerine huzurdaki davanın ikame edildiği, bu hali ile temel ilişkinin kira sözleşmesi olduğu, taşınır kira sözleşmesinden ve bu sözleşmeye bağlı olarak garantörlük ilişkisinden kaynaklı istem yönünden uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK'nın kira sözleşmesi hükümlerinin uygulanmasının gerektiği anlaşılmış olup iş bu dava kapsamında Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varılmakla; HMK'nın 114/1-c ve HMK'nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden...

                Huzurdaki davada; davacı ile davalı şirket arasında her ne kadar garanti sözleşmesi akdedilmiş ve uyuşmazlığın garanti sözleşmesinden kaynaklandığı davalı tarafça ileri sürülmüş ise de davalı şirketin davacı ile dava dışı şirket arasında akdedilen kira sözleşmesine garantör sıfatı ile garanti sözleşmesini imza altına aldığı, davacı yanın alacak isteminin garantör olunan kira sözleşmesine dayalı kira bedellerine ilişkin olduğu, kira sözleşmesine dayalı ödenmeyen kira bedelleri yönünden başlatılan icra takibine davalı yanın itirazı üzerine huzurdaki davanın ikame edildiği, bu hali ile temel ilişkinin kira sözleşmesi olduğu, taşınır kira sözleşmesinden ve bu sözleşmeye bağlı olarak garantörlük ilişkisinden kaynaklı istem yönünden uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK'nın kira sözleşmesi hükümlerinin uygulanmasının gerektiği anlaşılmış olup iş bu dava kapsamında Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varılmakla; HMK'nın 114/1-c ve HMK'nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden...

                  DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Banka genel kredi- kefalet sözleşmesi) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; ... Bankası A.Ş. ile ... Ltd. Şti. arasında imzalanan kredi sözleşmesine davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza attıklarını, asıl borçlunun kullandığı krediyi geri ödemekte temerrüte düştüğünü, hesabın kat edildiğini, ... A.Ş. nezninde doğan alacağın müvekkiline temlik edildiğini, temlik beyanının borçlulara tebliğ edildiğini, hesap katına rağmen ödemenin yapılmaması üzerine davalılara karşı Büyükçekmece ......

                    Türk Borçlar Kanunu'nun 583/1. maddesi ile "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır." düzenlenmesi getirilmiştir. Buna göre sözleşmenin yazılı olarak yapılması, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın, kefalet tarihinin, müteselsil kefalet anlamında bu anlama gelen ifadenin kefilin kendi el yazısı ile yer alması, kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartlarıdır. Bu hususlar kefalet sözleşmesinin kurucu ve emredici hükümleri olarak düzenlenmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu