Bu durumda sözleşme feshedilmemiş olduğundan, davacı taraf kar mahrumiyeti isteyemeyeceğinden davanın bu yönden reddinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; davacı tarafın cezai şart istemine yönelik açtığı itirazın iptali davası açısından ise; 28.11.2005 tarihli sözleşmesinin 17. maddesi 2. fıkrasında “......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/867 Esas KARAR NO : 2021/428 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/07/2018 KARAR TARİHİ : 21/04/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi. İDDİA VE TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davacı arasında 15/11/2016 tarih ... numaralı sözleşmenin akdedildiğini, ilgili sözleşme gereği davacının öncelikle yükümlülüğünün davalı için ... Bakanlığı tarafından açılan ......
, bu nedenle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla neticeten itirazın iptali ile takibin devamına, cezai şart alacağına takip tarihinden itibaren ticari reeskont faizi uygulanmasına, borçlu aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir....
edilmesini ve imza altına alınmasını, bu şekilde tanzim edilen kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin hukuken geçerli olduğunu, dava konusu olaylarında da tarafların kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmak üzere bir araya geldiklerini, öncelikle davalılar ve yüklenici müvekkilinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılacağına dair bir ön protokol imza altına aldıklarını, akabinde müzakerelere devam ettiklerini ve sözleşmenin son halinin Bolu 6....
Mahkemece davacının dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili yönündeki talebinin reddine, daire bedeline ilişkin .... TL'nin dava tarihi olan... tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının cezai şart ve kira alacağı yönündeki taleplerinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil, olmadığı takdirde dairenin bedelinin tazmini, cezai şart ve kira tazminatlarının tahsili istemlerine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı, 186/2. maddesinde ise hükümden önce taraflara son söz hakkının verileceği hükme bağlanmıştır. Davalı yüklenici vekili, 30.10.2014 tarihli karar celsesi için UYAP üzerinden mazeret dilekçesi göndermesine rağmen, bunun tutanağa geçirilmeyip, bir karar verilmeyerek sözlü yargılamada son söz hakkının kullandırılmadığını belirtmiştir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; taraflar arasında düzenlenmiş protokol başlıklı sulh sözleşmesinden kaynaklı cezai şart bedeline ilişkin itirazın iptali istemlidir. Davacılar vekilleri; tarafların ortak murislerinden kalan taşınmazlarla ilgili kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması hususunda 2/3 oranında çoğunluğun karar alacağı, bu çoğunluğun kararına uymayan hissedarların karşı tarafa cezai şart ve kira bedeli ödeyecekleri yönünde hissedarlar arasında sulh sözleşmesinin düzenlendiğini, davalının sulh sözleşmesine uymayarak kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması için onay vermediğini, bu sebeple sözleşme hükmü uyarınca kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması yönünde karar alan çoğunluğu oluşturan davacılara cezai şart ödemesi gerektiğini ileri sürerek alacağın tahsili için başlatılmış icra takiplerine yönelik davalının itirazının iptalini talep ve dava etmişlerdir....
Maddesi gereğince cezai şart isteğine gelince: Yerleşik yargı kararlarına göre; geriye etkili fesih hallerinde sözleşme baştan itibaren hükümsüz kalacağından, ileriye yönelik beklenti oluşturan; sözleşme gereği yerine getirilseydi elde edilecek olan kazanç ya da kâr kaybı, gecikme veya kira tazminatı ve cezai şart alacağı gibi müspet zararlar sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça kural olarak istenemez. Hâl böyle olsa da, kusursuz olan tarafın kusurlu taraftan, sözleşmede özel olarak kararlaştırılan gecikme tazminatı ve cezai şart alacağı gibi kalemleri isteyebilmesi mümkündür. Ancak somut olayda, 11. Maddedeki hükmün söz edilen özel duruma uymadığı görülmektedir. Çünkü "sözleşmenin tek taraflı feshi halinde cezai şart" öngörülmüş olup resmi sözleşme tek taraflı feshedilemeyeceğinden, anılan hüküm yasa ve ictihatlara aykırı bir hüküm olmakla herhangi bir yaptırım gücü bulunmamaktadır....
Maddesi gereğince cezai şart isteğine gelince: Yerleşik yargı kararlarına göre; geriye etkili fesih hallerinde sözleşme baştan itibaren hükümsüz kalacağından, ileriye yönelik beklenti oluşturan; sözleşme gereği yerine getirilseydi elde edilecek olan kazanç ya da kâr kaybı, gecikme veya kira tazminatı ve cezai şart alacağı gibi müspet zararlar sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça kural olarak istenemez. Hâl böyle olsa da, kusursuz olan tarafın kusurlu taraftan, sözleşmede özel olarak kararlaştırılan gecikme tazminatı ve cezai şart alacağı gibi kalemleri isteyebilmesi mümkündür. Ancak somut olayda, 11. Maddedeki hükmün söz edilen özel duruma uymadığı görülmektedir. Çünkü "sözleşmenin tek taraflı feshi halinde cezai şart" öngörülmüş olup resmi sözleşme tek taraflı feshedilemeyeceğinden, anılan hüküm yasa ve ictihatlara aykırı bir hüküm olmakla herhangi bir yaptırım gücü bulunmamaktadır....
cezai şart alacağının faiziyle birlikte tahsilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı cezai şart ve geç teslimden kaynaklanan tazminat talebinin reddine, eksik imalat bedeli ile ilgili davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı yüklenicinin taraflar arasında imzalanan 17.07.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine aykırı davrandığını, daha sonra imzalanan 08.12.2010 tarihli protokoldeki edimlerin de yerine getirilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000,00 TL yoksun kalınan kira kaybı, 10.000,00 TL cezai şart ve 1.000,00 TL eksik imalat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....