G E R E K Ç E Uyuşmazlık, harici Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi gereğince ödenen bedelin istirdatına ilişkin yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır. İDM'ce yukarıda özetlenen gerekçelerle itirazın iptali isteminin kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir. (I) Bodrum 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, harici biçerdöver satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin olup, mahkemece satış işleminin noterde yapılmadığından geçersiz olduğu kabul edilerek sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümleri uygulanmak suretiyle karar verilmiştir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-TL’sını hukukumuza göre geri ödenmesini talep hakkı bulunmadığı gerekçeleri ile borca itiraz ettiğini, davalının itiraz dilekçesine konu ettiği Kaş Noterliğinin 18.07.2014 tarih 08216 yevmiye sayılı ihtarnamesinin ne müvekkiline ne de vekili sıfatıyla tarafına tebliğ edilmediğini, satıştan müvekkilinin vazgeçtiği iddiasını kabul etmediklerini, müvekkili ile davalı borçlu arasında akdedilen taşınmaz satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2020 NUMARASI : 2018/535 ESAS - 2020/49 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) KARAR : Adana 4....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25.10.2010 NUMARASI : 2010/668- Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasının yargılaması sırasında davacı vekilinin talebi üzerine verilen ihtiyati haciz kararına davalının itirazının reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesiyle, davalının, bitişik 251 ada 332 parseldeki arsasında kendisine yapacağı binanın özelliklerine göre noksansız şekilde bina yaparak müvekkiline ait dairelerin teslimini üstlendiğini, ancak davalının edimini süresinde ve sözleşmeye uygun olarak ifa etmediğini, eksik/kusurlu iş, sözleşme harici imalat bedeli, kira ve satış bedeli kaybı ve geç teslimden kaynaklanan zararları bulunduğunu ileri sürerek, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş ayrıca davalı adına kayıtlı İstanbul İli .......
Dava, ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin olup, satış bedelinin tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkin olup, ticari dava niteliğindedir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. Maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Anılan yasa hükümleri gereği, ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan satış bedelinin tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkin açılan davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Ne varki, ...’da müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmadığından mahkemece, ara karar ile uyuşmazlığa Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilerek uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, ... Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....
Mahkemece, davanın kabulü ile haksız itirazın iptaline, takibin 15.500,00 TL asıl ve 14.824,05 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, alacak likit olduğundan 3.100,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Eldeki davada davacı, harici satış sözleşmesi ile davalıya araç sattığını ancak bedelini alamadığını iddia ederek zararının tazminini istemiş, davalı ise duruşmadaki beyanında çekin bu araç satışından kaynaklandığını ispat yükünün davacı da olduğunu, ayrıca dava konusu aracın trafik kayıtları istenerek satışın yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece ise sunulan deliller ışığında trafik şube müdürlüğüne müzekkere yazılmasına gerek olmadığına kanaat edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysaki dosya kapsamında yalnızca harici satış sözleşmesi sunulmuş, trafik kayıtları sunulmamıştır. Bu hali ile tescilin davalı adına yapılıp yapılmadığı belli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.09.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 24.02.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 28.08.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve pay tescili istemine ilişkindir. Karşı davada ise; satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı iddiasına dayalı satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 28.08.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir....
Anılan bu giderler kendisine ödenmedikçe taşınmazı kullanmaya devam etmesi ve bundan kaynaklanan hapis hakkından yararlanması mümkündür. Ayrıca, böyle bir istemin ayrı bir davaya konu edilmeksizin aynı dava içerisinde savunma yoluyla ileri sürülmesi de olanaklıdır. Harici satışlarda Türk Medeni Kanununun 994. maddesi hükmü uyarınca harici satış bedelinden kaynaklanan hapis hakkı niteliğinde kişisel hak bahşeder. Şu da ifade edilmelidir ki, 10.7.1940 tarih 2/77 Sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında "Haricen yapılan taşınmaz mal satışından dönüldüğünde verdiği bedel kendisine geri verilmeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir."...
ın taksitlendirme protokolünde kefil olarak imzasının bulunduğu, davanın taksitlendirme ve taksit harici normal tüketim tutarından kaynaklanan toplam ....332,27 TL'nin tahsili talebiyle açılmış olduğu anlaşılmıştır. Takibe ve davaya konu edilen asıl alacak, davalının aboneliğinin bulunduğu işyerine ait taksitlendirilmiş borç ve takip eden dönemin tüketim faturasından kaynaklanmaktadır. Bu haliyle, asıl alacak likittir (belirlidir). Diğer bir deyişle davalı (borçlu) abonelik sözleşmesinden dolayı ne kadar borçlu bulunduğunu bilebilecek durumdadır. Nitekim, yerel mahkemece de davalıların asıl alacak miktarı olan ....972,51 TL'ye yönelik itirazında haksız olduğu, belirtilerek vaki itirazın iptaline karar verilmiştir....