Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, dava konusu olayın ticari nitelikte olmayan bir satış sözleşmesine ilişkin olduğunu, davanın ticari dava niteliği taşımadığından mahkememizin görevli olmadığını, ayrıca satışı yapan kişinin müvekkillerinden ... olup müvekkili ... Aliminyum şirketinin araç satış sözleşmesinin tarafı olmadığını, davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak ise satış esnasında satın alınan araçta herhangi bir kusur yada hasar bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, "... Davacı ile dava dışı ... arasında imzalanan Antalya 1. Noterliği'nin 19/10/2021 tarih ... yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile .... (yeni plaka ....) plaka ... marka 2016 Model aracın davacı yanca satın alınmasına ilişkin satış sözleşmesi düzenlendiği, söz konusu satış sözleşmesinde davalı .... Alüminyum Cephe Sistemleri Pvc İnş. Mimarlık Mühendislik Hizmetleri Araç Kiralama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-davalı vekili tarafından, davalı-davacı aleyhine 23.10.2007 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinin iptali, 02.05.2007 tarihli birleşen davada davalı-davacı vekili tarafından satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine dair verilen 31.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava hile nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin iptali, birleştirilen dava ise satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı ..., davalı ...'ın eşi ...'...

      İcra Müdürlüğü'nün 2007/13227 sayılı dosyası ile 1.639,00 TL alacak için yaptığı takibe itirazın iptaliyle, alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, TTK.’nun 1301. maddesine dayalı rücuen tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı... Güvenlik Sistemleri Ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhindeki dava, kazaya karışan aracın malik-işleteni sıfatıyla açılmıştır. 2918 Sayılı KTK.’nun 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.05.2006 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.08.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 31.05.2006 tarihinde, 05.05.2000 tarihli satış vaadi sözleşmesindeki değer esas alınarak Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Davada 28.05.2002 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.10.2005 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.09.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 19.10.2005 tarihinde, 28.05.2002 tarihli noter satış vaadi sözleşmesindeki değer esas alınarak Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Davada 28.05.2002 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 26.02.2009 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 25.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 18.02.2009 tarihinde sulh hukuk mahkemesinde dava açılmış, mahkemece satış vaadine konu hissenin keşfen saptanan değeri itibariyle 14.07.2009 tarihinde görevsizlik kararı verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....

              Bu halde satış bedelinin 33.000,00 TL olduğu davacı tarafça ispat edilemediğine göre satış bedelinin 25.000,00 TL olduğu kabul edilecektir. Davalının bedelinin 8000,00 TL'sini araç vermek suretiyle ödediği de taraflar arasında uyuşmazlık dışı olduğuna göre; davacının talep edebileceği satış bedeli 17.000,00 TL'dir. Öte yandan itirazın iptali davaları, borçlunun itirazı üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak amacıyla açılır. Bu itibarla genel hükümlere göre açılan alacak davalarında haklılık durumu dava tarihi itibariyle tespit edildiği halde itirazın iptali davalarında haklılık durumunun kural olarak takip tarihi itibariyle saptanması gerekir. Bununla birlikte takipten sonra itirazın iptali davası açılmadan önce yapılan ödemeler için dava açmakta hukuki yarar olmadığından ödenen miktar düşülerek dava açılması gerekir. Davadan sonra yapılan ödemelerin ise, 6098 sayılı TBK'nın 100. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması gerekmektedir....

              İcra Müdürlüğü'nün 2014/894 esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu, itirazın iptalini ve lehine %20 tazminat ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, trafik kaydından da görüleceği üzere davacının hiçbir zaman dava konusu aracın maliki olmadığını, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve dosya kapsamına göre davalı adına kayıtlı aracın taraflar arasında yapılan 06.12.2013 tarihli sözleşme ile davacıya araç satım vaadini içerdiği, ancak satım sözleşmesinde aranan resmi şekil şartı gereğince işlemin noterde yapılmadığından sözleşmenin geçersiz olduğu, geçersiz satış sözleşmesine istinaden verilen senedin de geçersiz olduğu, ispat yükü üzerinde bulunan davacı iddiasını yazılı belgeler ile ispat edemediği ve yemin deliline dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya satışı yapılan araç karşılığı düzenlenen faturada yazılı satış bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir....

                  /d bendi “Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir” hükmünü içermektedir. Görüldüğü gibi Yasa'nın .../d bendinde tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin ancak noterler tarafından yapılacağı hükmüne yer verilmiştir. Ancak böyle bir satış ve devir işlemi araç üzerindeki mülkiyet hakkını devre elverişlidir....

                    UYAP Entegrasyonu