Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk (İcra Hukuk) Mahkemesinin 2020/11 E. 2020/26 Karar sayılı ilamı ile iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, ilamsız takibe konu edilen bu senedin kambiyo vasfında olmadığı ve mücerret borç ikrarını havi bir senet olmadığının ispat ve tasdik edildiğini, söz konusu araç satış sözleşmesinin T1 ve Şükran Çekilmiş arasında yapıldığını yani söz konusu satış sözleşmesi ile müvekkilinin bir alakası bulunmadığını, davaya konu senedin kambiyo vasfını yitirmiş olması sebebiyle davacı tarafın alacağını ispatlamak zorunda olduğunu, söz konusu araç satış sözleşmesine dayandığı iddia ve beyan edilen senedi ta'lil ettiğini ve ispat yükünü üzerine aldığını, senet ile araç satış sözleşmesi arasında herhangi bir bağlantı olmadığını, aracın satış bedeli ile senet tutarının birbirini teyit etmemesi nedeniyle senedin bedelsiz kaldığının sabit olduğunu ve sene nedeniyle müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını, bu sebeplerle davanın reddine, kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip...

Dava konusu araç, 17.10.2008 tarihli noterce düzenlenen kati taşıt satış sözleşmesi ile borçlu tarafından davacı 3.kişiye satılmıştır. Haciz ise aracın trafik siciline 22.10.2008 tarihinde, noter satışından sonra konulmuştur. Davacı bu aracı alırken trafik sicilinde haciz kaydı bulunmadığından iyi niyetle araç mülkiyetini kazanmıştır. Kaldı ki, davacı 3.kişi ile borçlu arasında borcun doğumundan önceki tarihi taşıyan 29.01.2007 tarihli noterce düzenlenen rehin sözleşmeside mevcuttur. Bu sözleşme ile borçlu, dava konusu araç üzerinde davacı 3.kişi lehine 12.500,00 TL. lik rehin hakkı da kurmuştur. Bu durumda hacizden önce davacı 3.kişinin, rehin sözleşmesine konu aracı borçludan hacizden önce satın alındığıda gözönüne alındığında, 3.kişinin istihkak davasının kabulüne, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    Dava konusu araç, 17.10.2008 tarihli noterce düzenlenen kati taşıt satış sözleşmesi ile borçlu tarafından davacı 3.kişiye satılmıştır. Haciz ise aracın trafik siciline 22.10.2008 tarihinde, noter satışından sonra konulmuştur. Davacı bu aracı alırken trafik sicilinde haciz kaydı bulunmadığından iyi niyetle araç mülkiyetini kazanmıştır. Kaldı ki, davacı 3.kişi ile borçlu arasında borcun doğumundan önceki tarihi taşıyan 29.01.2007 tarihli noterce düzenlenen rehin sözleşmeside mevcuttur. Bu sözleşme ile borçlu, dava konusu araç üzerinde davacı 3.kişi lehine 12.500,00 TL. lik rehin hakkı da kurmuştur. Bu durumda hacizden önce davacı 3.kişinin, rehin sözleşmesine konu aracı borçludan hacizden önce satın alındığıda gözönüne alındığında, 3.kişinin istihkak davasının kabulüne, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

      Mahkemece toplanan delillere ve tanık beyanlarına göre aracın kazadan önce harici satış sözleşmesi ile dava dışı üçüncü şahsa satıldığı, davalının kaza tarihinden önce malik ve işleten sıfatının sona erdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko poliçesine dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesine göre trafikte kayıtlı motorlu araçların noterlerce yapılmayan her çeşit satış ve devirleri geçersizdir. Somut olayda, 27.8.2007 tarihli kazaya karışan ve davalıya ait aracın Aydın 2.Noterliği’nin 31.8.2007 tarih 17628 yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile dava dışı kişiye 2011/93 2011/7064 satılmıştır. Bu durumda araç kaza tarihinde davalı adına kayıtlı ve işleteni de davalı olduğundan mahkemece harici satış sözleşmesine ve tanık beyanlarına itibar edilerek davanın reddi doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.10.2005 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen 20.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 17.10.2005 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece sözleşmedeki değere bakılarak görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir. Davada 14.01.1985 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 7.7.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen 31.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 7.7.2005 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece sözleşmedeki değere bakılarak görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir. Davada 26.5.1998 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 1.000.000.000 TL değerinde olduğu yazılıdır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.12.2002 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görev yönünden reddine dair verilen 29.3.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 30.12.2002 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesince açılmıştır. Mahkemece sözleşmedeki değere bakılarak görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir. Davada 15.11.1960 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.10.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 28.11.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 11.10.2005 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesince açılmıştır. Mahkemece sözleşmedeki değere bakılarak görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir. Davada 13.10.1995 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 300.00 YTL değerinde olduğu yazılıdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.11.2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.02.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 30.11.2004 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hükmü davalılar temyiz etmiştir. Davada, 9.7.1999 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 3.000.00 YTL (3.000.000.000.TL) değerinde olduğu yazılıdır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.3.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 29.3.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 17.3.2006 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece sözleşmedeki değere bakılarak görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir. Davada 25.3.1997 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazın 2500.YTL değerinde olduğu yazılıdır....

                    UYAP Entegrasyonu