Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/225 Esas KARAR NO :2022/596 DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ:04/04/2022 KARAR TARİHİ:14/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava Kasko sigortasından dolayı sigorta şirketinin Ticaret Kanunu'na göre halef olmasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olduğunu, itirazın iptali davalarında icra takibinin yapıldığı yerini yetkili olduğunu, müvekkilinin şirketin alacağına kavuşamama ihtimaline binaen, alacak tutarınında yüksek olması da dikkate alınarak ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini, davalı, takibe haksız olarak itiraz ettiğini, yargılamaların uzun sürmesi sebebiyle işbu davanın neticelenmesine kadar davalıların mal kaçırma ve müvekkil şirketin işbu dava sonucunda alacağına kavuşamama ihtimali bulunduğunu, arabuluculuk...

    "İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 26/08/2014 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen 27/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, idari yargı görevli olduğundan, dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/232 Esas sayılı dosya üzerinden itirazın iptali davası açıldığı, eldeki aynı takip nedeni ile menfi tespit davasının ise 26/06/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13/02/2017 tarih, 2016/6749 E. ve 2017/1043 K. sayılı kararında vurgulandığı üzere "Dava İİK 72. maddesine göre açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/232 Esas sayılı dosya üzerinden itirazın iptali davası açıldığı, eldeki aynı takip nedeni ile menfi tespit davasının ise 26/06/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13/02/2017 tarih, 2016/6749 E. ve 2017/1043 K. sayılı kararında vurgulandığı üzere "Dava İİK 72. maddesine göre açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/232 Esas sayılı dosya üzerinden itirazın iptali davası açıldığı, eldeki aynı takip nedeni ile menfi tespit davasının ise 26/06/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13/02/2017 tarih, 2016/6749 E. ve 2017/1043 K. sayılı kararında vurgulandığı üzere "Dava İİK 72. maddesine göre açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....

        İİK'nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (İİK m. 72/6). Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara 2007, s. 803). 20. Kesinleşmeden icraya konulamayacak istisnai düzenlemelerden biri de İİK'nın 72. maddesinin 4 ve 5. fıkralarında yer alan menfi tespit davasına ilişkindir. 21....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/488 Esas KARAR NO : 2019/200 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) DAVA TARİHİ : 25/07/2018 KARAR TARİHİ : 07/03/2019 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;... Bankası ... Şubesine ait; ... tarihli, 15.000 TL bedelli ve ... seri nolu, ... tarihli, 15.000 TL bedelli ve ... seri nolu, ... tarihli, 15.000 TL bedelli ve ... seri nolu çeklerin kaybolduğunu, çekler üzerine ödeme yasağı konularak zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT-İSTİRDAT Taraflar arasında görülen menfi tespit ve istirdat davası sonunda, yerel mahkemece davanın menfi tespit istemi yönünden reddine, istirdat istemi yönünden kısmen kabulüne, kötüniyet tazminatı isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, menfi tespit ve istirdat isteğine ilişkindir. Davacı, davalı tarafından açılan ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/291 Esas sayılı dosyasından aleyhine toplam 3.833,32 TL'nin tahsiline karar verildiğini, dosyayı takip eden vekil ile görüşerek hüküm altına alınan tutarı ödeyeceğini beyan ettiği ve tüm alacak kalemleri karşılığı olan toplam 4.001,31 TL'yi hesabına 10/06/2013 günü ödediğini, ancak ... 22....

              TTK nun 651–653. maddelerinde kıymetli evrakın genel olarak zayi nedeniyle iptali, TTK nun 657. maddesinde nama yazılı senetlerin zayi nedeniyle iptali, TTK nun 661–669. maddelerinde hamile yazılı senetlerin zayi nedeniyle iptali düzenlenmiştir. TTK nun 757–765. maddelerinde kambiyo senetlerinden poliçenin zayi nedeniyle iptali düzenlenmiştir. TTK nun 778/1-ı maddesinin yaptığı atıf gereğince kambiyo senetlerinden bononun zayi nedeniyle iptali poliçenin zayi nedeniyle iptali hükümlerine göre olacağı hususu ile TTK nun 818/1-s maddesinin yaptığı atıf gereğince (TTK nun 764/2. maddesi ile 765. maddesi hükümleri hariç olmak üzere) kambiyo senetlerinden çekin zayi nedeniyle iptali poliçenin zayi nedeniyle iptali hükümlerine göre olacağı hususları düzenlenmiştir. ....... bank ...... Şubesine ait keşidecisi ...... Döküm İnşaat Sanayi Tic. Ltd. Şti. olan 42.500TL bedelli ....... hesap nolu,17/10/2020 keşide tarihli Seri ....... ve ..... bank ...... Şubesine ait keşidecisi .........

                Davacı tarafından 43.000.00.TL alacağın tahsili istemi ile 02.05.2011 tarihinde başlatılan icra takibine davalı tarafından 06.05.2011 tarihinde itiraz edildiği ancak bu itirazın alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, davacının önce 23.05.2011 tarihli dilekçe ile 24.05.2011 tarihinde İcra Hakimliğinde itirazın kaldırılması davası açtığı ve davanın reddedilmesinden sonrada 23.05.2012 tarihinde bu davayı yani itirazın iptali davasını açtığı dosya kapsamı ile sabittir....

                  UYAP Entegrasyonu