ile %40 icra tazminatına hükmedilmesini istemiş; mahkemece, davalı yönetim tarafından tahsil edilen miktarın dayanağını oluşturan kat malikleri kararı iptal edildiğinden iadesinin gerektiğinden icra takibine itirazın iptaline ve asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına karar verilmiştir....
HDnin 2018/2814 esas 2018/5783 karar ve 04.06.2018 tarihli emsal kararının dayanak gösterildiğini, bu karardaki olayda icra emri iptal edildikten sonra ikinci takip başlatıldığını, takibin değil icra emrinin iptal edildiğini, ortada geçerli ve usulüne uygun bir takip var iken ikinci takip başlatıldığını, ancak başlattıkları takibin iptal edildiğini, usulüne uygun bir takip olmadığından ikinci takibin mükerrer olmayacağını, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Eldeki dava İİK 67 madde uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır. Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır....
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde davalı ödeme planındaki taksitleri ödemediği için bankaca planın iptal edildiği, benimsenen bilirkişi raporuna göre itirazın yerinde olmadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ceza Mahkemesinin 16/06/2020 tarihli kararının 08/09/2020 tarihinde kesinleştiği, Anayasa Mahkemesi'nin 21/04/2022 tarihli ve 2020/87 esas, 2022/44 sayılı kararının 02/08/2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdiği, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 153/5. maddesine göre Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümeyeceği, anılan kararın kovuşturma evresinin ise iptal kararı yürürlüğe girmeden sona erdiği ve iptal kararının yürürlüğe girmesinden önce mahkemesince karar verilip kesinleştirildiği anlaşılmakla, yürürlük tarihinden önce hükme bağlanmış kararlar hakkında uyarlama yargılaması yapılamayacağı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; davalı şirket ile müvekkil şirket arasında imzalanan Abonelik Sözleşmesi ile davalıya 9810609606 müşteri numarası ile taahhütlü 139 adet hat kullandırıldığını, hatların taahhüt süresinden önce iptal edilmesi sebebi ile taahhütname maddeleri gereği Sözleşme İptal Cihaz Temin Bedeli 65.000 TL, Sözleşme İptal Özel Sözleşme İndirimi Ceza Bedeli 2.461 TL ile Sözleşme İptal Cihaz Ceza Bedeli olan 4.785 TL'nin 22.02.2011 son ödeme tarihli faturaya yansıtıldığını, davalının kullanmış olduğu hatlara ilişkin olarak gönderilen 22.02.2011 son ödeme tarihli 88.044,59.TL, 22.03.2011...
DAVA Davacı alt yüklenici vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin diktiği elbiseleri davalıya teslim ettiğini, bir kısım siparişin ise haksız şekilde iptal edildiğini, bakiye iş bedeli, depo bedeli ile kumaş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, takibe vâki itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı yüklenici vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağının bulunmadığını, dava dışı iş sahibine teslim edilen elbiselerin ayıplı olması nedeniyle reklamasyon faturası düzenlendiğini, siparişlerin bu nedenle iptal edildiğini, %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. III....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; takibin dayanağı olan 15.05.2011 tarihli genel kurulda alınan 7 no'lu kararın iptal edilmediği, tüm üyeleri bağlayıcı nitelikte olduğu, davalının da bundan kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir. 1) Dava, aidat alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, takibe konu aidat borcuna dayanak olan davacı kooperatifin 15.05.2011 tarihli genel kurulunda alınan 7 no'lu kararın iptali için dava dışı kooperatif üyesi tarafından açılan dava sonucunda verilen iptale ilişkin .......
Davalı vekili, davacının çekin zayi nedeniyle iptal davası açmadığını çek bedelinin keşidecisinden tahsil edilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre taraflar arasındaki ticari ilişkide borcun ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 1.543.400.000.TL asıl alacağa takipten itibaren 4489 sayılı yasanın ½ bendindeki faiz oranı uygulanmak suretiyle devamına, işlemiş faiz talebinin reddine, davalının %40 oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, davalı yanca müşteri çeki ile ödenen mal bedelinin çekin kaybolması nedeniyle davacının temel ilişkiye dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir....
Davalı vekili, icra takibinin yetkiye ve borca itiraz nedeniyle durduğunu, dava konusu icra takip dosyasında ödeme emrinin icra mahkemesince iptal edildiğini, iptal edilen ödeme emrinin bu kez usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebligatın usule aykırı olup, geçersiz olduğuna yönelik itirazın süresi içinde borca ve yetkiye itiraz ile birlikte yapıldığını, bu haliyle davanın itirazın iptali davası olmayıp ancak alacak davası olabileceğini, müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, yanlar arasındaki sipariş sözleşmelerinde ......
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, TSE belge kullanım ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olup, davalı dört adet belge aldığını fakat iki adet belgeyi hiç kullanmadan iptal ettirdiğini, iki adet belgenin ise yine kullanılmayıp bir süre askıda kaldığını daha sonra bunları da iptal ettirdiğini savunmuştur. Davacı, dava dilekçesinde iptal tarihinden sonraki dönem için ücret talep etmediklerini, ücretin iptalden önceki döneme ait olduğunu iddia etmiştir. Dosya içinde taraflar arasında tanzim edilmiş sözleşme bulunmadığı gibi bu belgelerin davalıya hangi tarihte verildiği de anlaşılamamış, mahkemece icrada talep edilen meblağın yerinde olup olmadığı, davacının bu miktar alacaklı olup olmadığı yönünde tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde bir bilirkişi raporu alınmadığı gibi bizzat mahkemece de inceleme yapılmamıştır....