İcra Mahkemesince karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İcra ve İflas Kanunu’nun 337.maddesinin birinci fıkrasına göre verilmiş bir hüküm söz konusu olup, mahkumiyet kararının kesinleşmesinden sonra, borçlunun mağduriyetine sebebiyet verilmemesi bakımından, iptal hükmü yürürlüğe girinceye ya da daha lehe olan düzenleme yapılıncaya kadar, Mahkemesince her zaman infazın durdurulmasına karar verilebileceği, ayrıca iptal hükmünün yürürlüğe girdikten veya daha lehe olan düzenleme yapıldıktan sonra da borçlunun hukuki durumunun yeniden değerlendirilebileceği gözetilmeden, itirazın esası hakkında karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile Mahkemesine iadesine karar verilmesi isabetsizdir....
İcra Mahkemesince karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İcra ve İflas Kanunu’nun 337.maddesinin birinci fıkrasına göre verilmiş bir hüküm söz konusu olup, mahkumiyet kararının kesinleşmesinden sonra, borçlunun mağduriyetine sebebiyet verilmemesi bakımından, iptal hükmü yürürlüğe girinceye ya da daha lehe olan düzenleme yapılıncaya kadar, Mahkemesince her zaman infazın durdurulmasına karar verilebileceği, ayrıca iptal hükmünün yürürlüğe girdikten veya daha lehe olan düzenleme yapıldıktan sonra da borçlunun hukuki durumunun yeniden değerlendirilebileceği gözetilmeden, itirazın esası hakkında karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile Mahkemesine iadesine karar verilmesi isabetsizdir....
İcra Mahkemesince karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İcra ve İflas Kanunu’nun 337.maddesinin birinci fıkrasına göre verilmiş bir hüküm söz konusu olup, mahkumiyet kararının kesinleşmesinden sonra, borçlunun mağduriyetine sebebiyet verilmemesi bakımından, iptal hükmü yürürlüğe girinceye ya da daha lehe olan düzenleme yapılıncaya kadar, Mahkemesince her zaman infazın durdurulmasına karar verilebileceği, ayrıca iptal hükmünün yürürlüğe girdikten veya daha lehe olan düzenleme yapıldıktan sonra da borçlunun hukuki durumunun yeniden değerlendirilebileceği gözetilmeden, itirazın esası hakkında karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile Mahkemesine iadesine karar verilmesi isabetsizdir....
İcra Mahkemesince karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İcra ve İflas Kanunu’nun 337.maddesinin birinci fıkrasına göre verilmiş bir hüküm söz konusu olup, mahkumiyet kararının kesinleşmesinden sonra, borçlunun mağduriyetine sebebiyet verilmemesi bakımından, iptal hükmü yürürlüğe girinceye ya da daha lehe olan düzenleme yapılıncaya kadar, Mahkemesince her zaman infazın durdurulmasına karar verilebileceği, ayrıca iptal hükmünün yürürlüğe girdikten veya daha lehe olan düzenleme yapıldıktan sonra da borçlunun hukuki durumunun yeniden değerlendirilebileceği gözetilmeden, itirazın reddine karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
İtirazın iptali davası, takip borçlusunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesi halinde, takibin devamını sağlamak amacıyla, takip alacaklısı tarafından 2004 sayılı Yasanın 67 nci maddesine göre, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılan ve genel hükümler çerçevesinde incelenen bir eda davasıdır. Borçlunun itirazı, icra dairesi tarafından alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça bir yıllık süre işlemeye başlamaz; yüksek mahkeme kararlarına göre alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir ---------- Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açmaması halinde takip düşer ise de alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece genel hükümlere göre alacağını dava edebilir. Davanın kabul edilmesi halinde, borçlu tarafından yapılan itiraz iptal edildiğinden, itiraz üzerine duran takibe (haciz) devam edilebilir. İtirazın iptali davası devam ettiği sürece, bir yıllık haciz talebi süresi işlemez....
İdare Mahkemesinin 02.07.2010 tarih ve 2009/1219-2010/724 sayılı kararı ile 27.08.2009 tarih ve 43 sayılı Belediye Encimen Kararı iptal edilmiş ve Danıştay tarafından onanmasına karar verilerek kesinleşmiştir. Ancak, davalıya dolmuş hattının kiralanmasına ilişkin olan 03.06.2004 tarih ve 18 sayılı Encümen Kararı halen iptal edilmediğinden yürürlüktedir. Her ne kadar, iptal edilen karar gereğince bedelin aylık 365,00 TL'olarak kabulüne olanak bulunmamakta ise de; halen kira işlemi yürürlükte bulunduğundan dolayı Belediye'nin 18 sayılı Encümen Kararı ile belirlenen bedele göre kira parasının tahsili cihetine gidilmesi olanaklıdır. O halde mahkemece, açıklanan yönler dikkate alınmak suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken davanın tümüyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,--------- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir. İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile tarımsal sulamaya ilişkin elektronik abonman sözleşmesi yapıldığını, davalının gönderilen elektrik tüketim faturalarını ödemediğinden hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, alacağın likit olmadığını, kötüniyet tazminatı koşulları oluşmadığını, icra dosyasındaki ödeme emrinin icra hukuk mahkemesince iptal edildiğini,davanın konusuz kaldığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulü yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, kooperatif ortağı olan davalının 15.05.2011 tarih ve 7 sayılı genel kurul kararıyla belirlenen aidatı ödemediğini, hakkında başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, icra takibine itirazın iptali ile davalının % 20 oranında icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin takip dayanağı genel kurul kararından haberdar olmadığını, ferdileşme yoluyla bağımsız bölüm tapusunu edindiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davacı, davalı borçlunun yeşil kart kullandığı dönemlerde vergi mükellefiyet kaydının tespit edildiğini, usulsüz yeşil kart kullanımı nedeniyle yeşil kartın idarece iptal edildiğini, o dönemlere ait Sağlık Müdürlüğüne bağlı çeşitli hastanelerde tedavileri tespit edildiğinden icra takibi başlatıldığını belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, kaymakamlık vasıtası ile yeşil kart aldığını, vergi kaydı olanlara yeşil kart verilmediğini bilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur....