itiraz uğramış kira sözleşmesine dayanılarak hem itirazın kaldırılasına hem de tahliyeye karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, icra mahkemesinin itirazın kaldırılması ve tahliye konusunda görevli olabilmesi için alacaklının itirazın kaldırılması davasında İİK68/1 ve 68/a maddelerinde imzası ikrar edilmiş ya da resmi mercilerce verilmiş belgeye dayanılması gerektiğini, İİK 68/1 ve 68/a icra mahkemesinin görev alanına girmediğini, tahliye davasında davadaki alacak miktarının değerine bakılmaksızın temyiz kanun yolu açık olmasına rağmen mahkemece kesin karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın kısmen kaldırılarak takibin 3.600 TL üzerinden devamına karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 14.7.2004 tarih, 5219 sayılı kanunla değişik 427.maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2.3.2005 tarih ve 9-82 esas ve 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu alacak hüküm tarihinde 5.240. -TL’nin altında bulunduğundan hükmün kesin olması nedeniyle temyiz isteminin REDDİNE, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun borca ve imzaya itirazı üzerine itirazın iptali davası açıldığına göre bu davanın sonuçlanması bekletici sorun yapılmalıdır. Çünkü İtirazın iptali davasının reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi ile takip konusu alacağın mevcut olmadığı kesin hükümle tespit edilmiş olur. Yine aynı nedenlerle İtirazın İptali davasının reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi ile alacaklının başlatmış bulunduğu ve borçlunun itirazı ile duran icra takibi iptal edilmiş sayılır. Hal böyle olunca genel mahkemede açılan itirazın iptali davasının retle sonuçlanması halinde istihkak davasının konusunun kalmayacağının göz ardı edilerek bu davanın sonucu beklenilmeksizin istihkak davasının sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davaların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
İhtarname İİK'nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklılara genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde değildir. Borç da kabul edilmediğine göre iki tarafa edimler yükleyen sözleşme kapsamında alacaklının alacaklı olup olmadığı ve varsa alacak miktarının ne olduğu genel mahkemelerde yapılacak yargılama sonucunda belli olacaktır. Mahkemece itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır. (Benzer karar Yargıtay 12....
ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, bu nedenlerle Akçakale İcra Dairesi 2019/1060 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın İcra ve İflas Kanunu gereğince kesin olarak kaldırılmasına ve icra takibinin devamına, kötü niyetli olarak itiraz eden borçlu aleyhine %20 'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazmnatına hükmedilmesine, ilk oturuma idare heyet ile katılmadığından ilk oturuma katılmamış olarak tespiti gerektiği kabul edilerek toplantıya katılmayan taraf olarak davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
IV-Alacaklının İtirazın Giderilmesi Talebinden Sonra Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar İlamsız icra takibine karşı süresi içinde yapılan itiraz ile veya gecikmiş itiraz nedeninin icra mahkemesince kabulü icra takibine devam edebilmek için alacaklının başvurusu ile itirazın giderilmesi gerekir. Bunun için alacaklının ya itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurması veya genel mahkemelerde itirazın iptali davası açmış olması gerekir. Alacaklının bu yollardan birine başvurmasından sonra açılan menfi tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı konusu da önemlidir. 1-Alacaklının İtirazın Kesin Kaldırılması Talebinde Bulunmasından Sonra Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar İlamsız icra takibine konu edilen alacak İİK’nun 68.ve 68-a maddesinde sayılan belgelerden birine dayanması halinde alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kesin kaldırılmasını talep edebilir. Talep üzerine verilecek icra mahkemesi kararları kesin hüküm teşkil etmez....
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, yasal süre içinde usulüne uygun olarak icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik borçlunun itirazını öncelikle incelenmesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. (Hukuk Genel Kurulu'nun 28.03.2001 gün ve 2001/19- 267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13- 241 E., 2002/208 K.) İtirazın iptali davasını görme yetkisi, ilamsız icra takibinin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27.11.2013 gün ve 2013/13- 372 E., 2013/1606 K.)...
Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir.” şeklindedir. 8. 5271 sayılı Kanun'un 252 nci maddesinin ikinci ile beşinci fıkralarına göre basit yargılama usulüne göre verilmiş kararlara karşı yapılan itiraz üzerine duruşma açılarak genel hükümlere göre verilen hükümlere karşı genel hükümlere göre kanun yollarına başvurulabileceği düzenlenmiş olup somut olayda, sanık hakkındaki basit yargılama usulüne göre verilen 05.11.2021 tarih ve 2021/444 Esas, 2021/626 Karar sayılı mahkumiyet hükmüne yönelik katılanlar vekilinin itirazı üzerine ilk derece mahkemesince duruşma açılarak genel hükümlere göre yapılan yargılama sonunda verilen 02.02.2022 tarihli 2022/30 Esas, 2022/45 Karar sayılı mahkumiyet kararının temyiz kanun yoluna tabi olduğu anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. III. KARAR 1....
Hukuk Dairesi'nin 18/09/2006 tarih 2006/6386 esas 2006/8657 karar sayılı mahkeme içtihatlarına göre bu tür durumlarda itirazın kaldırılması ve tahliyeye hükmedilmesinin yasal gereklilik olduğu, bu nedenlerle davalının itirazının kaldırılması kiraya konu taşınmazdan tahliyesi, yargılama harç giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İİK'nun 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır....