Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir. İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır....

    İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir. İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır....

      Bununla birlikte ticari nitelikteki itirazın iptali davalarında alacaklının itirazın iptali davası açmadan önce arabuluculuğa başvurmasının dava şartı olup olmadığı konusunda da öğretide çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Prof. Dr....

        Görüldüğü üzere 81 inci maddede dilekçenin itiraz merciine verilmesinden söz edilmemiş, yalnızca itirazın ilgili gümrük müdürlüğüne yapılacağı belirtilmekle yetinilmiş olup, anılan kanunun 78 ve devamı maddelerinde de, itirazın, dilekçenin itiraz mercii kayıtlarına geçtiği tarihte yapılmış sayılacağı yolunda bir hükme yer verilmemiştir....

          Bu itiraz, kararın tebliği tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yapılır. (2) İtirazla ilgili karar, dosya üzerinden inceleme yapılarak verilir. (3) Mahkeme, her bir itirazla ilgili olarak “itirazın kabulüne” veya “itirazın reddine” karar verir…..” hükmü getirilmiştir. Görüldüğü üzere Kabahatler Kanununda da itirazı inceleyecek ağır ceza mahkemesinin “itirazın kabulüne” veya "itirazın reddine," karar verir şeklinde düzenleme getirilmiştir....

            HGK’nın 01.03.2017 günlü ve 2015/22-1048 Esas, 2017/380 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; itirazın iptali davası, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gereken bir dava olup, açık kanuni düzenlemeye göre dava açma süresi itirazın tebliği ile başlayacaktır. Ödeme emrine itiraz, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak takip alacaklısına tebliğ edilmez ise dava açma süresi başlamayacaktır. Buna göre; itirazın iptali davası açmak için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlar. Bunun dışında bir yol (harici öğrenme v.s) öngörülmemiştir. Nitekim, aynı Kanunun 62/2. madde ve fıkra hükmünde de, itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir....

              Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir. Buna göre, itirazın iptali ilamı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden icra takibine devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez....

                Asliye Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali ve %40 inkar tazminatının tahsili, olmadığı taktirde 6.000.000.000 TL alacağın tahsili için bu davayı açtığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacı açtığı bu dava ile davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ve %40 inkar tazminatının olmadığı takdirde 6.000.000.000 TL alacağın tahsilini istemiştir. İİK.'nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası ile alacağın tahsili davaları niteliği ve sonuçları itibariyle farklı davalardır. İtirazın iptali davasında, itirazın iptaline karar verildiği taktirde itiraz üzerine durmuş olan icra takibine devam edilecektir. Alacağın tahsili davasında ise tahsil kararı ile ilamlı icra takibi yapılacaktır. İtirazın iptali davasında koşullarının oluşması halinde inkar tazminatına hükmedileceği halde alacağın tahsili davasında inkar tazminatına hükmedilemez. Farklı hukuksal sonuçlar doğuran davada mahkemece hem itirazın iptali ve % 40 tazminat, hemde alacağın tahsili istenemez....

                  Şayet itirazın kaldırılması davası devam etmekte ise tahliye davası yargılama devam ettiği sürece her zaman açılabilir. Eğer itirazın kaldırılması kararı kesinleşmiş ise bu takdirde tahliye davası itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde açılmalıdır. Zira llK.nun 269/a maddesinde "takibin kesinleşmesi halinde tahliye davasının ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde açılması gerektiği" öngörülmüştür. Yasa koyucunun amacının 269/a maddesinde olduğu gibi tahliye davası için süre bakımından bir sınırlama getirmek olduğuna göre bu madde de öngörülen sürenin itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesini müteakip açılacak tahliye davalarında da uygulanması gerekir. Ne var ki gerek kararın içeriğinden gerekse yukarıda sözü edilen itirazın kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararının incelenmesinden kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır....

                    İtirazın iptali davası, alacaklının borçlunun itiraz ederek durdurduğu takibin, alacağının varlığını genel hükümler çerçevesinde ispatlamak suretiyle devamını sağlamak amacıyla açtığı takip hukukuna özgü, Kanunda özel olarak düzenlenmiş bir dava çeşididir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67/1.maddesine göre alacaklı, itirazın iptali davasını itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açabilir. Hükümde öngörülen bir yıllık süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, hükmün açık lafzı gereği itirazın alacaklıya tebliğ edilmesi ile başlar. Diğer bir ifade ile itiraz alacaklıya tebligat kanunu hükümlerine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş ise bir yıllık süre başlamaz. Alacaklının itirazı bir şekilde öğrenmiş olması ve dahi (icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasının talep edilmesi dışında) birtakım icra işlemleri yapmış olması da 1 yıllık süreyi başlatmaz....

                      UYAP Entegrasyonu