Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

E. sayılı dosya) söz konusu itirazın kaldırılmasını talep etmiş, eldeki itirazın iptali davasını ise 09.09.2011 tarihinde açmıştır. Hâl böyle olunca yukarıda yapılan değerlendirme ve varılan sonuca göre İİK’nın 67. maddesinde öngörülen bir yıllık sürenin itirazın kaldırılması için icra mahkemesinde açılan dava tarihi (09.11.2009) itibariyle işlemeye başladığı ve itirazın iptali davasının hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığının kabulü gerekir." şeklinde içtihatta bulunmuştur. (Yargıtay HGK. 28/02/2019 gün 2018/13-602 E. 2019/218 K.sayılı kararı). Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6....

    Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkâr tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır. Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır....

      İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak (davası) iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, ... Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7. maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz. Yargılama sonunda icra takibine itirazın kıdeme ya da tamamen iptali ile takibin devamına ya da davanın reddine dair karar verilmelidir....

        İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir. İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır....

          İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir. İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır....

            İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir. İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır....

              Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmayarak açılan davanın itirazın iptali davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamından anlaşıldığı üzere davaya itirazın iptali davası olarak bakılması halinde icra takip ve yargılama giderleri konusunda karar verilebileceği, somut olayda davacının dava dilekçesinde icra takibinden söz ettiği, dolayısıyla davanın itirazın iptali davası olarak nitelendirilmesi suretiyle takibe vaki itirazın kısmen iptaline karar verilmesinin mümkün olduğu gerekçeleriyle önceki kararda direnilerek takibin 3.239 TL asıl alacak üzerinden 14.01.2009 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile beraber devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Bu madde hükmünün itirazın iptali davasında da uygulanacağının kabulün gerekir. Zira İcra ve İflas Kanunu alacaklıya ya 68. madde gereğince itirazın kaldırılması için icra mahkemesine yada 67. madde gereğince itirazın iptali için genel mahkemeye dava açma bakımından bir tercih hakkı tanınmaktadır. Alacaklı tercihini genel mahkemeye müracaat şeklinde yapmışsa, artık ------- ----- itirazı ve hemde borcun esasına ilişkin itirazı incelemesi gerekecektir. Bütün bu hususlar-------- itirazın iptali davasında mahkemenin öncelikle ---- ilişkin itirazı incelemek suretiyle yetkili ----yapılmış bir icra takibi bulunup bulunmadığını saptaması, daha sonra da kendisinin yetkili olup olmadığını belirlemesi gerekir. Dava konusu ---- davasıdır....

                  Davacı devam eden icra takibine yapılan itirazın İptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi için yasal 1 yıllık sürenin geçirildiğini ancak önceki kararın kesinleşme tarihinden itibaren BK.nun 137. maddesindeki 60 günlük ek süreden yararlanarak eldeki davasını 13.7.2006 tarihinde süresinde açtığını bildirmiş,davalı ise itirazın iptali davası açmak için yasal 1 yıllık sürenin geçirildiğini savunmuştur.İİK.nun 67.maddesi hükmü uyarınca “…….alacaklı itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak,umumi hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmünü içermekte olup,ödeme emrinin tetkik merciince iptali üzerine yeniden çıkartılan ödeme emri borçluya 22.8.2003 tarihinde tebliğ edilmiş,borçlu davalının 29.8.2003 tarihli itiraz dilekçesi alacaklı davacıya 9.9.2003 tarihinde tebliğ edilmiştir.Buna göre İİK.nun 67.maddesinde düzenlendiği üzere itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıllık sürede itirazın iptali...

                    Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, icra takibine itirazın 02/03/2011 tarihinde yapıldığı, itirazın iptali davasının ise 22/05/2013 tarihinde açıldığı, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği yönündeki icra hukuk mahkemesine yapılan şikayetin yerinde görüldüğü ve ödeme emrinin borçluya 28/02/2011 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verildiği ve borçlu tarafından bu tarih esas alındığında itirazın süresinde yapıldığı, ancak itirazın iptali davasının bir yıllık yasal süre içerisinde açılmadığı, Bakırköy 2 İcra Müdürlüğü'nün 2010/23721 Esas sayılı dosyasında 01/04/2011 tarihi itibariyle işlem yaptığı talepte bulunduğu, bu tarih itibariyle mevcut itirazın öğrenildiği, kaldı ki daha önce borçlu talebiyle yapılan hacizlerin de fekkine karar verildiği, ayrıca 01/04/2011 tarihi itibariyle alacaklı vekilinin talebiyle dosya kapak hesabının yaptırıldığı ve her durumda takibe itirazın 01/04/2011 tarihi itibariyle alacaklı tarafça öğrenildiğinin kabulü gerektiği, buna...

                      UYAP Entegrasyonu