Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır. c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Belirtildiği üzere geçerli bir takipte gönderilen ödeme emrine, geçerli bir itiraz bulunması halinde itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren bir yıllık süre içerisinde bu dava açılabilecektir. Geçerli bir takibin bulunmaması halinde takibin devamına imkan bulunmadığı gibi geçerli bir itirazın bulunmaması halinde de incelenip iptal edilmeye konu edilecek bir itirazın bulunmaması söz konusu olacaktır....

    İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır. c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Belirtildiği üzere geçerli bir takipte gönderilen ödeme emrine, geçerli bir itiraz bulunması halinde itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren bir yıllık süre içerisinde bu dava açılabilecektir. Geçerli bir takibin bulunmaması halinde takibin devamına imkan bulunmadığı gibi geçerli bir itirazın bulunmaması halinde de incelenip iptal edilmeye konu edilecek bir itirazın bulunmaması söz konusu olacaktır....

      İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır. c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Belirtildiği üzere geçerli bir takipte gönderilen ödeme emrine, geçerli bir itiraz bulunması halinde itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren bir yıllık süre içerisinde bu dava açılabilecektir. Geçerli bir takibin bulunmaması halinde takibin devamına imkan bulunmadığı gibi geçerli bir itirazın bulunmaması halinde de incelenip iptal edilmeye konu edilecek bir itirazın bulunmaması söz konusu olacaktır....

        İcra Dairesi'ne verilen dilekçe ile icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve takip ile faize itiraz ettiğini, takibin ilamsız takip olduğunu ve itirazın süresinde yapıldığını, Yargıtay üyesi Mahmut Coşkun'un İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları kitabının genişletilmiş 4. baskılı kitabına göre; İtirazın iptaline konu icra takibine karşı itirazda bulunan borçlu "yetki itirazında" bulunmamış olsa dahi, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edebilir, (Yargıtay 19. HD'nin 13/02/2007 tarih, 2006/12034; 1236) Bu durumda mahkemece; kendi yetkisine yapılan ilk itirazın esasa girilmeden genel hükümler çerçevesinde incelenip karara bağlanması gerekir. İcra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ve mahkemece icra dairesinin yetkisiz olduğu tespit etmişse, itirazın iptali davası bu nedenle ret edilmelidir....

          İcra takip dosyasında davacı tarafından sunulan 02.10.2015 tarihli dilekçe ile itirazın iptali davası açılacağından ödenen peşin harcın dilekçeye derkenar olarak belirtilmesi istenmiştir. İİK'nın 67/1. Maddesinde, alacaklının, kendisine itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde itirazın iptali davası açabileceği hükme bağlanmıştır. Buna göre, itirazın iptali davasında hak düşürücü süre itirazın varlığını öğrenme ile değil, ancak itirazın davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği tarihte başlayacaktır. Dosya kapsamına göre, davacıya itiraz dilekçesinin tebliği yapılmadığı anlaşıldığından, hak düşürücü süre henüz başlamadan açılan itirazın iptaline ilişkin davanın süresinde açıldığının kabulü gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi hatalı olmuştur....

            GEREKÇE : Dava, banka kredi alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davacı takip alacaklısı Banka tarafından Lüleburgaz 2....

            Dava, davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; mahkemece, itirazın iptali davasına bakmaya yetkili mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yargı çevresindeki mahkeme olduğu, davacının ...7.İcra Dairesinde takip başlatmış olmakla, o yerin yargı çevresi sınırları dışına çıkarak başka bir yargı çevresi içerisinde itirazın iptali davası açamayacağı, ancak davalının yetkiye yönelik bir itirazı bulunmadığı gözetilerek, usulüne uygun bir takip bulunmadığı gerekçesiyle, dava ön şartı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir. Temyiz incelemesine konu dosyadaki çözümü gereken konu; itirazın iptali davasının, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yargı çevresi dışında bulunan bir mahkemede açılıp açılamayacağı konusudur. Bu nedenle öncelikle itirazın iptali davasında özel bir yetki şartı kuralı getirilip getirilmediği üzerinde durulması gerekmektedir....

              Bu nedenlerle HUMK’nun 45. maddesi hükmü birlikte değerlendirildiğinde tasarrufun iptali davası ile davanın dayanağını teşkil eden icra takibindeki itirazın iptalini amaçlayan diğer bir anlatımla takibin kesinleştirilmesine yönelik olarak açılan itirazın iptali davasının birlikte görülme olanağı bulunmamaktadır. Somut olayda temyiz inceleme yerleri dahi farklı olan her iki dava birleştirilmiş ve itirazın iptali davası ve tasarrufun iptali davasının dayanağı olan takipteki yetki itirazı da nazara alınarak davaların birbiriyle irtibatlı olduğu, icra takibinin kesinleşmesi gerektiği ve delillerin takdir ve değerlendirilmesinin yetkili mahkemece yapılması gerektiği kanaati ile yetkisizlik kararı verilmiştir. Ancak az yukarıda açıklanan gerekçelerle öncelikle tasarrufun iptali ve itirazın iptali davasının birleştirilmesi doğru olmamıştır....

                Bunlardan birisi İcra İflas Yasasının 68 ve 68/a-b maddelerine göre icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek, diğeri ise yasanın 67. maddesine göre mahkemeye başvurarak itirazın iptalini istemektir. İtirazın kaldırılması davasında İcra mahkemesinden veya itirazın iptali davasında mahkemece İcra İflas Yasasının 50/2 maddesi hükmü doğrultusunda icra mahkemesi gibi, takibe yapılan itirazın nedenleri hakkındaki incelemesinde, bu nedenler içinde varsa yetki itirazını HUMK. 190 ve 225. maddeleri hükmü çerçevesinde öncelikle incelemek ve karar vermek zorundadır. İtirazın iptali davasına bakmaya yetkili olan mahkeme, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yargı çevresindeki mahkemedir. O nedenle mahkeme icra dairesinin yetkisine yönelmiş olan itirazı tetkik edecek ve sonucunda kendisinin de yetkili olup olmadığı belirlenecektir....

                  İtirazın iptali davası, takip borçlusunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesi halinde, takibin devamını sağlamak amacıyla, takip alacaklısı tarafından 2004 sayılı Yasanın 67 nci maddesine göre, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılan ve genel hükümler çerçevesinde incelenen bir eda davasıdır. Borçlunun itirazı, icra dairesi tarafından alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça bir yıllık süre işlemeye başlamaz; yüksek mahkeme kararlarına göre alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir ---------- Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açmaması halinde takip düşer ise de alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece genel hükümlere göre alacağını dava edebilir. Davanın kabul edilmesi halinde, borçlu tarafından yapılan itiraz iptal edildiğinden, itiraz üzerine duran takibe (haciz) devam edilebilir. İtirazın iptali davası devam ettiği sürece, bir yıllık haciz talebi süresi işlemez....

                    UYAP Entegrasyonu