Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

icra takibine herhangi bir sebep veya somut delile dayanmaksızın itiraz etmesi yalnızca tahsilâtı geciktirmek amacıyla yapılan haksız ve kötü niyetli bir itiraz olup bu itiraz ile söz konusu icra takibini durdurduğunu, bu bağlamda, kötü niyetli ve haksız itirazı ile icra takibinin durmasına neden olan davalı aleyhine, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın asgari %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

    Bu nedenle icra takibine , ödeme emrine, borca, faiz oranına, faize, işlemiş faize ve takibin tüm ferilerine açıkça itiraz ediyorum" diyerek itiraz ettiğini, itirazın haksız ve dayanaksız, kötü niyetli olduğunu, davalı/ borçlu süleymanpaşa belediye başkanlığının her ne kadar borcum yoktur diye itiraz etmişse de 21.02.2020 tarihli ve 17462204- 3270, 3271, 3272 sayılı resmi yazıları ile borcun varlığını kesin olarak kabul ettiklerini, bu nedenle icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu, davalı T4 , Süleymanpaşa ilçesi Aydoğdu Mah....

    İcra Müdürlüğü'nün 2013/9226 esasa sayılı takip dosyasında icra takibine itiraz dilekçesine dosya içerisinde rastlanmamıştır. İcra takibine itiraz dilekçesinin okunaklı ve ... denetimine elverişli bir şekilde taranmasından sonra temyiz incelemesi için gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketten medikal malzemeler satın ve teslim alan davalının, son teslim edilen malzeme bedelini ödemediği gibi alacağın tahsili için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, alacaklı şirketin ikametgahının bulunduğu ... İcra Müdürlüğü ve Mahkemesi’ nin yetkili olduğunu, aynı alacak için iki ayrı icra takibine girişilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, ana paraya bir itirazları bulunmadığını, sadece işlemiş faiz ve faiz oranına itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece fatura kesilip mal teslim edilmekle alacak muaccel olduğundan icra takibine konu edilebileceği, davalının takiple temerrüde düşürüldüğü gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili bankanın davalılardan ... lehine, diğer davalı ... ve dava dışı ...' ın müşterek borçlu ve müteselsil kefaletleriyle açılıp kullandırdığı kredi borcunun ödenmediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalıların itiraz ettiklerini belirterek, itirazların iptaline, takibin devamına, % 40' tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, icra takibine dava dışı kefil ... adına itiraz edilecek iken, sehven davalılar adının itiraz dilekçesine yazıldığını, esasen itirazın ... adına olduğunu bildirerek davanın reddini istemiş, yargılama sırasında icra dosyasından davalılar adına yapılan tüm itirazlardan vazgeçmiştir....

          nun (7) günlük icra takibine itiraz süresini geçirdikten sonra icra takibine itiraz ettiği, bu durumda da bu davalı-borçlu hakkında davacının dava açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığı nazara alınmadan karar vermesi isabetsiz olup, yine davalıların harçtan muaf olmadıkları halde Harçlar Kanunu'nun yazılı şekilde hatalı yorumlanarak, harçtan sorumlu tutulmamaları da kabul şekli itibariyle yanlış olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında düzenlenen protokole göre alacaklı olduklarını, alacağın tahsili için yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek 2010/8389 esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibinin iptal edildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacı yanca başlatılan 2010/8389 esas sayılı icra takibinin iptal edilmesi sonucu davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davasının şartlarından birisi, usulüne uygun olarak ilamsız icra takibi yapılması ve bu icra takibine süresi içinde yapılan itiraz sonucu takibin durmasıdır. Somut olayda davacı yanca başlatılan 2010/8389 esas sayılı takip ilamsız icra takibi olmayıp kambiyo senetlerine özgü yol ile başlatılan kambiyo yolu ile takiptir....

              -TL üzerinden icra takibine başlanıldığı, davalı tarafından düzenlenmiş olan borca itiraz dilekçesi ile borcun aslına, faizine, icra masraflarına itiraz etmesi üzerine, takibin durduğu, takip durması ile davacı tarafından sadece asıl alacak miktarı olan 30.289,31.-TL üzerinden itirazın iptali davası açıldığı görülmektedir. Alınan bilirkişi raporuna göre icra takibinden sonra ve dava tarihinden önceki dönemde toplam yatırılan miktar 26.125,51.-TL olarak saptanmıştır. Bu hususta zaten bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava açan davacının harca esas değer olarak asıl alacak miktarını göstermesi durumunda icra takibine konu edilen ve borçlu tarafından itiraz edilen fer'iler hakkında da karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Itirazın iptali davası (müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) normal bir eda (alacak) davasıdır. .......

                Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istemli olarak başlatılan icra takibinin itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleşmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesinden kiracının tahliyesini istemiş, mahkemece istemin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibine davalı borçlu itiraz etmemiş ve takip kesinleşmiştir. Mahkemece istemin kabulüne karar vermek gerekirken, icra takibine itiraz etmeyen davalının yargılama sırasında ileri sürdüğü savunmalara değer verilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  İcra dosyası içerisinde takibe itiraz edildiğini gösterir herhangi bir başvuru olmadığı, takip dosyası içerisinde de icra müdürlüğünce de takibin durduğuna ilişkin herhangi bir karar alınmadığı görülmüştür. Mahkemece karar gerekçesinde "İcra Dosyası incelendiğinde borçlu itirazına dair kayda rastlanmadığı" belirtilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar karşısında davacı tarafından yapılan icra takibine bir itiraz olmadığı izlenimi edinilmektedir. Mahkemenin gerekçesi de bu yoldadır. Mahkemece yapılacak iş davacının yaptığı ilamsız takibe itiraz olup olmadığı taraflardan ve icra müdürlüğünden sorulup, tebligata ilişkin icra hukuk dosyası getirtilip "ortada iptali gereken bir itiraz olup olmadığı" kesin bir şekilde saptanıp, itiraz yoksa davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, geçerli bir itiraz olduğu ve takibin durduğu saptanır ise buna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu