Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar ödeme emri tebliği gerçekleşmediği halde 20.3.2000 tarihinde icra dosyasına borca kısmi itiraz içeren itiraz dilekçesi koymuşlar ve daha sonra 3.10.2001 tarihinde davalılara ödeme emri tebliğinin yapılması üzerine 8.10.2001 tarihli borca itirazlarını bildiren itiraz dilekçesi davacı bankaya tebliğ edilmiştir. Davacı banka 8.10.2001 tarihli itiraz üzerine görülmekte olan iş bu itirazın iptali davasını ikame etmiştir. Bu durumda mahkemece itirazın iptali davasının borçlulara ödeme emri tebliği üzerine verilecek itiraz dilekçesinde ileri sürülen hususlara yönelik olarak açılacağı düşünülmeden 20.3.2000 tarihinde verilen ve geçersiz olan itiraz dilekçesine göre yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İİK. 67/1.maddesine göre; itirazın iptali davası; icra takibine konu ödeme emrinin davalıya (borçluya) usulen tebliğinden sonraki 7 gün içerisinde icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine itiraz dilekçesinin davacı (alacaklı) tarafa tebliğinden itibaren ki bir yıllık süre içerisinde açılır. Şayet, ödeme emrinin borçluya (davalıya) tebliğinden itibaren süresi içerisinde (somut olayda 7 gün) itiraz edilmemiş ise, icra takibi kesinleşir. Bu durumda kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında davacı (alacaklı) tarafın hukuki yararı yoktur. İtirazın iptali davası dinlenemez. Bu hususlar dava şartı olup, mahkemece re’sen araştırılır. Somut olayda, icra takibindeki ödeme emri davalıya 01.02.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, davalının takibe itiraz dilekçesi 06.01.2011 tarihli olup, dilekçe üzerinde icra müdürlüğünün havalesi yoktur. İcra müdürlüğünce de, 11.02.2011 tarihinde durdurma kararı verilmiştir....

      Davalı borçlu icra takip dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde borcunun 4.279.00 YTL olduğunu bildirerek bu miktar dışındaki kısmına itiraz etmiştir. İtirazının kısmi itiraz olduğunu davaya verdiği cevap dilekçesinde de tekrarlamıştır. Böylece itiraz edilmeyen kısım yönünden takibin kesinleştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece itirazın kısmi itiraz olduğu gözetilmeden takibin tamamına, itiraz varmış gibi değerlendirme yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı ..., Edremit 2.İcra Müdürlüğü’nün 2011/339 sayılı takip dosyası ile davalı aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalı icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine karşı itirazın iptali istemi ile açılan davada Edremit 1. Asliye Hukuk mahkemesi, HUMK.’ndaki genel yetki kuralları uyarınca, davalının ikametgahı olan yetkili İvrindi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş ve bu karar da 11.07.2011 tarihinde kesinleşmiştir. İİK.nun 67.maddesine dayanan ve icra dairesinin yetkisine itiraz olmayan itirazın iptali davasının takibin yapıldığı icra dairesinin yetki çevresinde görüleceğine dair bir usul hükmü de yoktur. O halde, mahkemece, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          Mahkemece, takip dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş ise de itirazın iptali davasına bakmakla görevli (yetkili) mahkeme takibin yapıldığı Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı Gaziantep 6.İcra Müdürlüğünün 2011/8258 sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalılar icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine karşı, itirazın iptali istemi ile açılan iş bu dava HMK’ndaki genel yetki kuralları uyarınca, davalıların ikametgahı olan yetkili Adana 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır....

            - K A R A R - Dava; 17.756,00 TL ardiye ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulüne, takibin 8.862,86 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. Süresinde ve usulüne uygun olarak yapılan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın iptali amaçlanmıştır. Somut olayda ...(...) 2.İcra Müdürlüğü'nün 2009/24137 sayılı takip dosyasının incelenmesinde ödeme emrinin davalı borçlu şirkete birlikte çalışan ... imzasına 15/12/2009 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket tarafından 23/12/2009 havale tarihli dilekçe ile itiraz edildiği saptanmıştır....

              Somut olayda, borçlu tarafından sunulan 27.08.2021 tarihli itiraz dilekçesinde, "... Alacaklı tarafça başlatılan icra takibine, takip konusu alacağa itiraz ediyorum." beyanında bulunulmuş, dilekçenin istem ve sonuç kısmında da " Yukarıda arz ve izah olunduğu üzere, aleyhime alacaklı yanca başlatılan icra takibi sonucu gönderilen ilamsız ödeme emrine itiraz ediyorum. Söz konusu takibin durdurulmasını ve gerekli diğer işlemlerin yapılmasını saygılarımızla arz ve talep ederim." şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür. Borçlunun " ... İtiraz ediyorum" şeklindeki beyanı, yukarıda belirtildiği üzere itiraz istemini dile getiren, itiraz iradesini ortaya koyan bir beyan olup, geçerli bir itiraz söz konusudur....

              Borçlunun icra takibine itirazı ve takibin durması üzerine alacaklının tetkik merciinde itirazın kaldırılması ya da genel mahkemede itirazın iptali davası yoluna başvurması halinde anlaşmazlık hukuken sonuca bağlanacaktır. İcra takibine itiraz ederek takibin durmasını sağlayan davacı-borçlunun ayrıca takibin durdurulması ve takibe konu ödeme emrinin iptali davasının açılmasında bu aşamada hukuki yararı bulunmadığından..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Davacı, davalı kamu kurumu tarafından 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca idari para cezası kesildiğini, cezanın kesinleştiğini, davalı kurumun idari para cezasının tahsili için icra takibi başlattığını, takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu ileri sürerek, icra takibinin durdurulmasına, icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

                İtiraz süresinde yapılmadığından icra takibi kesinleşmiştir. Kesinleşen icra takibine karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. İtirazın iptali davası açılabilmesinin koşullarından biri borçlunun aleyhindeki ilamsız icra takibine ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edip takibi durdurmasıdır. Somut olayda bu şart gerçekleşmediğinden davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekir.Dava şartı aleyhe bozma yasağının istisnalarından olduğundan mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın temyiz isteminin vazgeçme nedeniyle reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibine girişilmesi dava şartlarındandır. Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibine karşı süresi içinde verdiği itiraz dilekçesi ile hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, itiraz üzerine açılan iş bu itirazın iptali davasında ise, ayrıca mahkemenin yetkisine de itirazda bulunmuştur. Bu durumda, mahkemece İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekirken, 05.03.2009 tarihli duruşmada verilen (1) nolu ara kararı uyarınca mahkemenin yetkisine yönelik itiraz incelenip reddedilmiştir. İcra dairesinin yetkisine yönelik itiraz konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu