WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamlı icra takibine yönelik şikayete ve itfa iddiası ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK.'nun 33/1- 2. Maddelerinde; " İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....

Mahkememizin 26/11/2020 tarihli celsesi 4 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 18/04/2021 tarihli raporunda özetle; ''SONUÇ ve KANAAT: 1-Davalı ... (...) 31.03.2017 tarihinde ihraç ettiği 20.000,000,00-TL nominal değer tutarındaki 545 gün vadeli özel sektör tahvilinin 28.09.2018 tarihinde yapılması gereken anapara ödemesini yerine getirmediği, bu ilk ödeme gecikmesi nedeniyle (diğer davalılar kefil sıfatıyla dahil edilerek) yapılan 15.10.2018 tarihli itfa sözleşmesi gereği 31.05,2019 tarihinde yapılması gereken anapara ödemelerinin yine yerine getirilmemiş olduğu nazara alındığında, davalıların TBK'nun 117 m. ve TTK'nun 10 m. hükmü uyarınca 31.05.2019 tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüş sayıldıkları, 2-Davacı Bankanın TAKİP TARİHİ İtibariyle Alacakları: Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken Asıl alacak 2.000.000,00 2.000.000,00 2.000,000,00 İşlemiş itfa sözleşmesi faizi 510.137,00...

    Bu durumda mahkemece takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre, İİK'nın 33/2. maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 355 ve 353/1- b-2. bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile İİK'nın 33/2. maddesi uyarınca davacı yönünden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına, davalının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davalının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İstanbul Anadolu 21. İcra Hukuk Mahkemesi'nin, 2020/275 Esas - 2021/82 Karar sayılı, 02/02/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 1- Şikayetin KABULÜNE, İstanbul Anadolu 21....

    İİK 170/b yollamasıyla İİK 71. maddesi uyarınca, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini, yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. İçerisinde davaya konu İst. And. 17. İcra Müd.nün 2018/4677 Esas sayılı dosyasının da olduğu icra dosyalarındaki borçlara karşılık davalı/alacaklı ile davacı/borçlu arasında "Borç Tasfiye Protokolü" başlıklı protokolün imzalandığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....

    İcra Hukuk Mahkemesine açtığı 2022/377 Esas sayılı davada ileri sürüldüğünden yeniden inceleme yapılamayacağı, davacıya haciz ihbarnamesinin gönderilemeyeceği ibra sözleşmesi gereği itfa nedeniyle borcun bulunmadığı iddiasının genel mahkemede açılacak menfi tespit davasının konusu olduğu, icra müdürlüğünce haciz ihbarnamesi gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 71/2. maddesinde; “borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal veya talikine her zaman icra mahkemesinden isteyebilir” düzenlenmesine yer verilmiştir....

    Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/1145 esaslı dosyasında ceza almışsa da, davanın zamanaşımına uğradığını, bu şekilde davalı şirketin toplam hisse sayısının 30000 olduğunu, bunlardan 14720 adedinin itfa edildiğini, ödeme yapılarak itfa edilen küçük hissedarların sayısının 3191 olduğunu, ... payın kimde ve nasıl olduğunun belirlenemediğini, 14720 itfa edilen hisse, 6640 ... A.Ş. ye ait toplantıda temsil edilen hisse ve 5296 kime ait olmayan hisse miktarı dışında kalan ve genel kurula katılabilecek pay miktarı ... olduğunu, itfa edilen sayı ve toplantıya katılan ... hisseleri esas alınırsa geriye toplantıya katılabilecek 8640 hisse kaldığını, ne var ki genel kurulda toplam 19950 payın temsil edilip oy kullandığını, itfa edilen hisse senetlerinin yönetim kurulu ve tasfiye memurunca kullanılmasının suç olduğunu, ...'ın da 2010 yılı genel kurulunda ... vasıtasıyla temsil edilerek oy kullandığını, bu hisseleri daha sonra ... ...'...

      İİK'nun 71/1. maddesinde; "Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir müddet verdiğini, noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, borçlunun dayandığı 06.02.2013 tarihli ibraname başlıklı belge haricen düzenlenmiş adi nitelikte bir belge olup, temlik tarihinden önce icra dosyasına da ibraz edilmemiştir. Taraflarca her zaman düzenlenmesi mümkün olan bu nitelikteki belge, temlik alacaklısı tarafından da kabul edilmediğinden İİK'nun 71. maddesi kapsamında değerlendirilemez. Dosya alacağını temlik ederek alacaklı sıfatı kalmayan ... tarafından ibra belgesi altındaki imzanın kabul edilmesi ise, sözü edilen bu belgenin İİK’nun 71. maddesinde öngörülen nitelikte takibin iptal ve talikini sağlayan itfa belgesi olduğu sonucunu doğurmaz....

        İİK'nun 33/1.maddesinde, borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvurarak borcun imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabileceği ancak itfa veya imha iddiasının yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edilebildiği takdirde icranın geri bırakılacağı düzenlenmiştir. Somut olayda kira bedellerinin nafakaya mahsuben gönderildiği iddia edilmiş ise de, sunulan PTT havale makbuzlarında nafakaya mahsuben gönderildiğine dair şerh bulunmadığı gibi, gönderilen aylık 150,00 TL miktarların da nafaka miktarına ve katlarına uygun düşmediği görülmektedir....

          İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; İcra takibinin dayanağı ...4.Aile Mahkemesi'nin 2013/431 esas, 2013/476 karar ve 12.06.2013 tarihli ilamında; müşterek çocuk ... lehine 400,00 TL iştirak nafakası, anne ... lehine ise 600,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. İlam alacaklısı ... adına yapılan ödemenin nafaka ödemesi olduğu yönünde başvurunun kabulünde isabetsizlik bulunmamakta ise de, reşit çocuk Akın Uysal'a yapılan ödemenin İİK 33. maddesi kapsamında nafaka ödemesi olarak kabulü mümkün değildir....

            İİK’nun 168/5. maddesinde; “Borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirerek icra mahkemesinden itirazın kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı” hükmü yer almaktadır. Somut olayda, 10 örnek ödeme emrinin borçluya 26.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise bu tarihten itibaren yasal beş günlük süreyi geçirdikten sonra 03.11.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece, istemin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu