Dava İİK'nun 33. maddesi uyarınca kısmı itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkindir. İİK'nun 33. maddesinde; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı takipte talep edilen nafaka bedellerinin Türk Lirası olarak ödediğinden bahisle kısmı itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. Takibe konu ilamda müşterek çocuk için aylık 1.150,00 USD iştirak nafakasına hükmedilmiş olup, karar 24/07/2015 tarihinde kesinleşmiştir....
A.Ş vekili tarafından verilen 07.10.2008 tarihli dilekçe ile alacak hakları saklı kalmak kaydı ile feragat edildiğinin beyan edildiğini, şarta bağlı feragatin ise geçersiz olduğunun değerlendirildiğini, eğer alacak hakkından feragat edilmeyip iflasın kaldırılmasına muvafakat ediliyorsa bu yönde açık bir beyan sunulması gerektiğini, ancak bu durumda alacağın itfa edildiğinin ayrıca ispatlanması ya da borcun depo edilmesi gerektiğini, ... Tic. Ltd. Şti. vekilinin İflas Müdürlüğüne, Mahkemeye iletilmek üzere sunduğu 31/05/2024 havale tarihli dilekçesi ile alacaklı şirketin tüm alacaklarının tahsil edildiği ve herhangi bir başka alacaklarının kalmadığı beyan edildiğini, buna göre alacağın itfa edildiğinin anlaşıldığını, müflis şirket vekilinin ...e ulaşılamadığından söz konusu alacağın iflas müdürlüğüne depo edildiğini, gerekli görülürse alacaklı ...'...
İstinaf Sebepleri Borcun takip tarihinden sonra itfa edilmesinin tüm icra takip giderleri ve ferileri ile birlikte sağlanmasını gerektirdiği, yerel mahkemece bu durumun gözetilmediği, taraflar arasında yapılan anlaşmanın mahkemece değerlendirmeye alınmadığının görüldüğü, davacının bu anlaşmaya göre belirtilen icra takibinin devamını tapu devri sağlansa da istediği ve bu devirden kastın aslında tam ve eksiksiz bir teslim olduğunu, takipten sonra itfa koşullarının teminat senedine ilişkin değerlendirmelerden ari olarak (davacı tarafça borcun kabulü sağlandığından) yerel mahkemece yerinde değerlendirilmediği ileri sürülmüştür. C....
Davacının başvurusu İİK'nın 71/1. maddesine dayalı itfa iddiası olup, anılan madde uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için itfa şikayetinin İİK'nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur....
İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmüne yer verilmiş olup somut olayda davacılar vekilince itfa sebebine dayanılmıştır. Kanun metninden açıkça anlaşıldığı üzere bu yöndeki şikayetin kabulü durumunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekli olup bu husus gözetilmeksizin takibin tümden iptali yönünde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK'nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....
Dava, kira alacağına dayalı genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun takip yapan alacaklının takipte taraf sıfatının bulunmadığı, takibe ilişkin borcun takipten sonra itfa edildiği iddiasına dayalı itiraza ilişkindir. İİK'nın 33/2. maddesi uyarınca; icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa isteği mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir. Somut olayda; davacı tarafından sunulan sulh protokolü anılan madde kapsamında belgelerden olmayıp, alacaklı dernek vekilinin kabulü de bulunmamaktadır. İtirazın kaldırılması ve tahliye davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesi takibin yürütülmesine engel teşkil etse de ibraz edilen belgenin İİK'nın 33/2.maddesi kapsamında itfa belgesi olmadığı gerçeğini değiştirmemektedir. Bu nedenle davacının itfaya dayalı icranın geri bırakılması talebinin reddine dair kararda usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....
İcra dairesi ...Esas ( eski ... ) sayılı dosyası, İ.İ.K 71 maddesi " Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. " uyarınca, Davacı tarafından davalı aleyhine, İstanbul ...İcra Dairesi ... Esas ( ... yeni esas ) sayılı dosyasına ilişkin olarak borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali talepli dava ikame edilmiş ise de dava dilekçesi gerekçeleri dikkate alındığında takibin kesinleşmesinden sonra borcun itfa edildiği iddiasına ilişkin olduğu anlaşıldığından İ.İ.K 71/1 md gereği görevli mahkeme İstanbul İcra Mahkemeleri olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : 1-Her ne kadar davacı tarafından davalı aleyhine, İstanbul...İcra Dairesi......
Davalı vekili, teminat mektubunun tazmininin hukuka ve bankacılık teamüllerine uygun olarak gerçekleştirildiğini, davacı şirketçe 6 kez teminat mektubu süresinin uzatılmasının talep edilmesinin dahi teminat mektubunun muhatabı ile aralarındaki ticari ilişkinin sona ermediğini, yani teminat konusu borcun itfa edilmediğinin ve banka açısından riskin sona ermediğini yani teminat konusu borcun itfa edilmediğinin ve banka açısından riskin devam ettiğinin kanıtı olduğunu, teminat mektubu kıymetli evrak niteliğinde olmadığından sorumluluğun sona ermesi için mutlaka teminat mektubunun bankaya iadesinin zorunlu bulunmadığını, davacının teminat mektubunun uzatma yazısını ve/veya muhatap ile aralarındaki ticari ilişkinin sona erdiğine ve banka tarafından garanti edilen borcun itfa olduğuna dair kesin/likit bir belgeyi ihtarname ekinde müvekkili bankaya ibraz etmediğini, teminat mektubunun tazmin tarihinden önce alınmış bir tedbir kararı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi ile %40 tazminata karar...
İİK 'nun 33. maddesinde (İcranın geri bırakılması): (Değişik : 18/2/1965 – 538/17 md.) maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." şeklinde yasal düzenleme mevcuttur . Alacaklı T3 tarafından davacı borçlu İlkadım Özel T1 Tic. A.Ş aleyhine Samsun 2....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Borcun itfa edilmesi nedeniyle düşme kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 17/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....