Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememizin 26/11/2020 tarihli celsesi 4 numaralı ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 18/04/2021 tarihli raporunda özetle; ''SONUÇ ve KANAAT: 1-Davalı ... (...) 31.03.2017 tarihinde ihraç ettiği 20.000,000,00-TL nominal değer tutarındaki 545 gün vadeli özel sektör tahvilinin 28.09.2018 tarihinde yapılması gereken anapara ödemesini yerine getirmediği, bu ilk ödeme gecikmesi nedeniyle (diğer davalılar kefil sıfatıyla dahil edilerek) yapılan 15.10.2018 tarihli itfa sözleşmesi gereği 31.05,2019 tarihinde yapılması gereken anapara ödemelerinin yine yerine getirilmemiş olduğu nazara alındığında, davalıların TBK'nun 117 m. ve TTK'nun 10 m. hükmü uyarınca 31.05.2019 tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüş sayıldıkları, 2-Davacı Bankanın TAKİP TARİHİ İtibariyle Alacakları: Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken Asıl alacak 2.000.000,00 2.000.000,00 2.000,000,00 İşlemiş itfa sözleşmesi faizi 510.137,00...

    Bu durumda mahkemece takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre, İİK'nın 33/2. maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 355 ve 353/1- b-2. bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile İİK'nın 33/2. maddesi uyarınca davacı yönünden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına, davalının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davalının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İstanbul Anadolu 21. İcra Hukuk Mahkemesi'nin, 2020/275 Esas - 2021/82 Karar sayılı, 02/02/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 1- Şikayetin KABULÜNE, İstanbul Anadolu 21....

    İİK 170/b yollamasıyla İİK 71. maddesi uyarınca, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini, yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. İçerisinde davaya konu İst. And. 17. İcra Müd.nün 2018/4677 Esas sayılı dosyasının da olduğu icra dosyalarındaki borçlara karşılık davalı/alacaklı ile davacı/borçlu arasında "Borç Tasfiye Protokolü" başlıklı protokolün imzalandığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....

    İcra Hukuk Mahkemesine açtığı 2022/377 Esas sayılı davada ileri sürüldüğünden yeniden inceleme yapılamayacağı, davacıya haciz ihbarnamesinin gönderilemeyeceği ibra sözleşmesi gereği itfa nedeniyle borcun bulunmadığı iddiasının genel mahkemede açılacak menfi tespit davasının konusu olduğu, icra müdürlüğünce haciz ihbarnamesi gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 71/2. maddesinde; “borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal veya talikine her zaman icra mahkemesinden isteyebilir” düzenlenmesine yer verilmiştir....

    Madde hükmü: "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." şeklindedir. Somut olayda; davalı alacaklı tarafından, davacı borçluya karşı ... 8. İcra Müdürlüğü'nün 2011/19333 takip sayılı dosyası ile örnek 4-5 icra emri düzenlendiği, davacı borçluya ödeme emrinin 10/08/2011 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından süresi içinde borcun ödendiği iddiası ile icra takibinin iptali ile icra emrinin ilam niteliğinde belgeye dayanmadığından icranın geri bırakılmasına dair talebinin İcra hukuku kapsamında olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın ... 9. İcra Hukuk Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

      . - 2004/313 karar sayılı ilamı ile iflas kararı verildiğini, müvekkili bulunduğu şirketin iflas kararı verilmesine neden olan borçlarının kesinleşmiş sıra cetvelindeki büyük bir kısmını itfa ettiğini beyan ederek İİK m. 182 ' ye dayanarak iflasın kaldırılmasını talep etmişlerdir. Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/06/2004 tarihli ve 2001/881 E. - 2004/313 karar sayılı ilamı ile .... Giyim San ve Tic. Ltd. Şti. hakkında iflas kararı verildiği ve dosyada tasfiye işlemlerinin gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Müflis...Giyim San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekilince; sıra cetvelindeki büyük bir kısmını itfa ettiğini belirtelerek iflasın İcra İflas Kanununun 182. maddesi uyarınca kapatılmasına karar verilmesi talep edilmiş ancak tevzi bürosunca dosyanın sevhen mahkememize tevzii edildiği anlaşılmıştır. İİK madde 254'e göre – Paralar dağıtıldıktan sonra idare iflasa hükmeden mahkemeye son bir rapor verir....

        Dava; iflasın kaldırılması talebine ilişkin olup, İİK.nun 182.maddesinde ; " Borçlu bütün alacaklılarının taleplerini geri aldıklarına dair bir beyanname veya tekmil alacakların itfa olunduğu hakkında bir vesika gösterir veya aktolunan konkordato tasdik edilirse mahkeme iflasın kalkmasına ve borçlunun serbestçe tasarrufu için malların kendisine iadesine karar verir." düzenlemesi mevcut olup, iflasın kaldırılmasına iflas kararı veren mahkemece bakılması gerektiğinden ve müflis şirketin ---------- sayılı kararı ile iflasına karar verilmiş olduğundan ilgili mahkemeye dosyanın gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

          İİK.nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, borçlunun ibraz ettiği ibra belgesindeki imza alacaklı tarafından kabul edilmiştir. Bu belgenin ibra amacıyla değil, evlilik süreci içinde başka amaçla kullanılmak üzere imzalı ve boş olarak verildiği yolundaki alacaklı iddiası, icra mahkemesince dinlenemez. Bu durumda mahkemece, belgenin İİK.nun 33/1. maddesinde belirlenen vasfa sahip olduğu kabul edilerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesi yerine, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir....

            İİK.nun 33/2. maddesine göre icra emri tebliğinden sonraki devrede tahahhuk etmiş itfa imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir. Her ne kadar taraflar arasında adiyen düzenlendiği iddia edilen protokol boşanma ilamı ile onaylanmış ise de, boşanma ilamı ve ferileri kesinleşmedikçe hüküm ifade etmez. Nitekim anılan onay hükmünü taşıyan Denizli 3. Aile Mahkemesinin 27.09.2010 tarih 2010/844-797 sayılı boşanma kararı, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2010/20920 E. 2010/21351 K. sayılı ilamı ile davacının temyiz dilekçesinde yer verilen davadan feragatı hakkında karar verilmek üzere bozulmuştur. Bu durumda borcun itfa edildiği İİK. 33/2 maddesi koşullarında ispatlanmış değildir. İcra mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken istemin kabulü ile icra müdürlüğü işleminin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

              Bu durumda İcra mahkemesinde ancak itfa ve imhal iddiası varsa bu iddialar incelenebilir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yapılması doğru değil ise de, itfa ve imhal iddiasında bulunmayan borçlunun şikayeti reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının ONANMASINA ve 21,15 TL onama harcı temyiz edenden alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına 08.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu