Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile, Ortaca İcra Müdürlüğü'nün 2019/2142 Esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılmasına, yasal şartları oluşmadığından davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, alacağın zaman aşımına uğramadığını, dosyada mevcut tanık beyanları; müşterek çocuğun 28.09.2015- 17.09.2018 tarihleri arasında yaz tatilleri ve 15 tatilde annede, hafta sonları ise anneanne de kaldığını ve bu kalmalarda masrafların anne tarafından karşılandığı yönünde iken mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu hususların dikkate alınmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, zamanaşımı itirazı ve İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önce itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....

DAVA KONUSU : Zamanaşımı Nedeniyle İcranın Geri Bırakılması KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine kambiyo senedine istinaden icra takibi başlatıldığını, takip kesinleştirilerek en son işlemin 12/07/2016 tarihinde yapıldığını, bu tarihten yenileme tarihi 06/07/2020 tarihine kadar hiçbir işlem yapılmadığını, zaman aşımını kesen nedenlerin bulunmadığını, takip kesinleştikten sonra ki zaman aşımı itirazının süreye tabi olmadığını belirterek davanın kabulü ile zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, tüm icra işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İİK'nun 33/2. maddesinin ilk cümlesi uyarınca, "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir.” Bu düzenlemeye göre, icra emri tebliğinden sonraki döneme dair ödeme itirazlarının süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilmesi mümkündür. Öte yandan, borçlunun ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı). O halde mahkemece, şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2. maddesi yollamasıyla İİK'nın 33/a maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımının dolması nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İzmir 11....

    e icra emrinin 21.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği,16.06.2014 tarihinde icra mahkemesine yapılan İİK'nun 33. maddesi gereği itfa iddiasına dayalı borca itirazın yasal yedi günlük süreden sonra olduğundan, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın bu borçlu yönünden onanması gerekmiştir. 2)Borçlu ... İnşaat Gıda Taahhüt Tekstil Hayvancılık San. ve Tic. Ltd. Şti'nin temyiz itirazarının incelenmesinde; Borçlu şirket adına gönderilen icra emri tebliğinin bila tebliğ iadesi üzerine TK'nun 35. maddesi uyarınca başkaca çıkarılmış tebliğat bulunmadığına göre bu borçlu yönünden itfa itirazının yasal süre olduğunun kabulü gerekmiştir....

      inşaat işçilik bedeli, dekorasyon bedeli, tadilat bedeli, boya bedelleri, projeye uygun tadilat ve onarım bedelleri vesaire (vergi inceleme tutanağın ek-4 doğrudan giderleştirilen harcamalar 4 sayfa olarak) olduğu anlaşılmış olup, özel maliyet niteliğindeki bu harcamaların amortisman yoluyla itfa edilmesi gerektiğinden davacı tarafından yapılan bu giderlerin mevzuat uyarınca özel maliyet bedeli olarak aktifleştirilip amortisman yoluyla itfa edilmesi gerekirken doğrudan giderlere intikal ettirilmesi nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

        Borçlunun ilam konusu borcun ödendiğine yönelik başvurusu İİK'nun 33/1. maddesine dayalı olarak yapılmış itfa itirazı niteliğindedir. Somut olayda; borçlu tarafından itfa hususunda delil olarak sunulan 16/05/2012 tarihli "Makbuz ve Anlaşma" başlıklı tutanakta, ilamla hükmedilen 50.000 USD'nin 40.000 USD'lik tutarının ödendiği, kalan 10.000 USD'nin alacaklının banka hesabına ödeneceğinin imza altına alındığı, mahkemece, dayanak ilamda hükmedilen tazminatın 40.000 USD'si yönünden itfa itirazının kabulü ile 10.000 USD yönünden reddine, takibin 10.000 USD üzerinden devamına karar verildiği görülmektedir....

          -KARAR- Davacı vekili, müvekkiline ticari ilişkiden kaynaklanan borcunu malen itfa ve tasfiye etmek isteyen davalı firmanın, bunun için bir borç itfa ve garanti sözleşmesi yapılarak borcun nakden ödenmesinin mümkün olmaması halinde şirket ortağı ve yetkilisi olan diğer davalıya ait taşınmazın ifa yerine davacıya devir ve temlikini teklif ettiğini, davacının bu teklifi kabul etmesi üzerine taraflar arasında sözleşme imzalandığını ancak sözleşmedeki sürede borcu nakden ödemediklerini, keşide edilen ihtarnameye rağmen sözleşmeye konu taşınmazın devir ve tesliminin yapılmadığını iddia ederek, davalı ...’na ait davaya konu dairenin sözleşme gereğince hükmen davacıya devir ve temlikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde, mahkemece itiraz kabul edilir. Öte yandan, Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin, takip konusu borçla ilgili olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağına açıkça atıf yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun itfa itirazına dayanak olarak sunduğu 11.02.2014, 12.02.2014 ve 13.03.2014 tarihli banka havale dekontlarında, takip dayanağı bonoya ilişkin kısmi ödeme yapıldığına dair herhangi bir atıf bulunmamaktadır. Bu durumda itfa itirazına dayanak olarak sunulan bu belgeler, İİK'nun 169/a-1. maddesinde sayılan belgelerden değildir....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/357 KARAR NO : 2020/2061 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2019 NUMARASI : 2019/287 ESAS, 2019/612 KARAR DAVA KONUSU : İCRANIN GERİ BIRAKILMASI KARAR : Fethiye İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/287 Esas, 2019/612 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların boşanmalarına ilişkin kararın 11/09/2017 tarihinde kesinleştiğini, karara konu maddi ve manevi tazminatın aynı tarihte davalıya ödenmesine ve ödemeye ilişkin makbuz alınmasına rağmen, bu alacak ve fer'ilerinin tahsili için Fethiye İcra Müdürlüğünün 2019/6027 Esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını belirterek, icranın geri bırakılmasını istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu