Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İİK'nun 149. maddesinde "icra müdürü ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir...." hükmüne, İİK'nun 149/a maddesinin 1. fıkrasında "icranın geri bırakılması hakkında 33. maddenin 1, 2 ve 4. fıkraları uygulanır." hükmüne yer verilmiştir. 33. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında itfa ve imhal iddiasında bulunulabilmesi ve koşulları, 4. fıkrasında...

    Gözde Çaçan'ın vekalet görevinin devam ettiği, vekaletnamesinde ahzu kabz yetkisinin de bulunduğu, bu nedenle yapılan bu ödemelerin geçerli olduğu ve davacı/borçlunun itfa itirazının kabulünün gerektiği, mahkememizce denetime elverişli bilirkişi raporu da nazara alınarak; şikayetin kabulü ile, İstanbul 13. İcra Müdürlüğü’nün 2018/34619 Esas Sayılı icra takibinde son ödeme tarihi olan 16/09/2020 itibariyle dosya borcunun toplam 5.138,96 TL asıl alacak olduğunun tespitine, ödendiği ispat edilen 32.200 TL'lik kısım yönünden İİK'nun 71. Maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına, bakiye kısım yönünden takibin devamına" karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK 71. Maddesinde öngörülen itfa şartlarının mevcut olmadığını borçlunun icra dosyası yerine ahzu kabz yetkisi olup olmadığını bilip bilmediği Av. Gözde Çaçan'ın banka hesabına para yatırmasının iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını, Av....

    Davacı vekili davacı şirketin tüm borçlarının ödenmiş olması nedeniyle iflasın kaldırılması talebinde bulunmuş, alınan bilirkişi raporuna göre tüm alacakların alacağının itfa edildiği ve alacaklıların taleplerini geri aldıklarına dair dilekçeler verdikleri, böylece, İİK. 182. maddesi kapsamında iflasın kaldırılması koşullarının oluştuğu anlaşılmakla; Davanın kabulü ile; .... sayılı dosyası ile iflas işlemleri yürütülen davacı ... San. Tic. A.Ş'nin iflasının kaldırılmasına; Kararın bir örneğinin iflas idaresine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle, Davanın KABULÜ İLE, ... sayılı dosyası ile iflas işlemleri yürütülen davacı ... San. Tic....

      Protokolün bu kısmındaki açık ibra beyanı herhangi bir şarta bağlanmamış ya da protokolün diğer kısımları ile ilişkilendirilmemiş olup, devam eden bölümlerdeki feragat vb. işlemler için getirilen şartların ibraya ilişkin kısım yönünden etki etmeyeceği, alacaklı tarafından ileri sürülen gabin ya da hile gibi iddiaların dar yetkili icra mahkemesinde tartışılmasının mümkün olmadğı anlaşıldığından, mahkemece itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı hukuka uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle uygulanması gereken aynı kanunun 33/2. maddesi uyarınca; icra emrinin tebliğinden sonraki devrede gerçekleşmiş itfa şikayetinin mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına dayandırılması zorunludur.Somut olayda borçlunun itfa şikayetine dayanak yaptığı belge adi nitelikte olup, İİK'nun 33/2. maddesinde sayılanlardan değildir. Bu durumda mahkemece, alacaklının beyanları nazara alınarak sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Müdürlüğünün 2009/15140 Esas sayılı takip dosyasında borçlu davacı yönünden zamanaşımı nedeniyle İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA, 2- Harçlar Kanunu'nun 13/1- d maddesi uyarınca şikayetin kabulüne karar verildiğinden, harç alınmasına yer olmadığına, -Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL peşin harcın istek halinde davacıya geri verilmesine, 3- Davacı davada vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.700,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4- Davacı tarafından yapılan toplam 43,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, B) İstinaf yargılaması yönünden, 1- Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden, peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde davacıya geri verilmesine, 2- Duruşma açılmadığından, davacı lehine vekalet ücreti takdirine gerek bulunmadığına, 3- Davacı tarafça yapılan toplam 216,10 istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya...

        Mevcut dosyada 9 alacaklının iflasın kaldırılmasına muvafakat ettiği, 22 alacaklının dava öncesi alacağının itfa edildiği, (Hakkı Batan vekili itfa beyanını daha sonradan vermiştir), dava devam ederken alacağı kabul edilen Kaleönü Vergi Dairesi'nin alacağının da itfa edildiği, bu nedenle itfa edilen alacak sayısının 23 olduğu, SGK'nın alacağının gayrımenkul ile teminatlı olduğundan tekrar teminatlandırılmasının gerekmediği, 3 adet alacaklının alacağının reddedilmesine rağmen söz konusu alacaklılar tarafından kayıt kabul davası açılmadığı, kayıt kabul davası açılmayan alacaklıların teminatlandırılmasına gerek olmadığı, yine 1 adet alacağın başvuru harcının yatırılmaması nedeniyle alacak başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği, bu karara yönelik de herhangi bir davanın açılmadığı, bu nedenden ötürü bunun da teminatlandırılmasına gerek olmadığı, nizalı konumunda olan 3 adet alacağın iflasın açıldığı 20/06/2019 tarihinden, iflasın kaldırıldığı 16/02/2023'e kadar İİK 195 ve 196 kapsamında...

          İİK. m. 33’e göre “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....

          Bu istemin kabul edilmesi için itfa itirazının İİK.nun 71/1.maddesinde açıklanan nitelikte bir belge veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur.Borçlunun dayandığı belgenin, alacaklı tarafından imzası ikrar edilmiş bir belge olmaması halinde, icra mahkemesince duruşma açılarak alacaklı duruşmaya çağrılmalı ve belge altındaki imza gösterilerek beyanı alınmalıdır. Alacaklı imzayı kabul ederse, borçlunun dayandığı belge artık imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş belge haline geldiğinden itfa itirazının kabulüne karar verilmesi gerekir. Alacaklı duruşmaya gelmez veya duruşmaya gelir ve imzayı kabul etmez ise mahkemece itfa itirazının reddine karar verilmesi gerekir. İİK.nun 71. maddesinde düzenlenmediğinden icra mahkemesince, imzanın alacaklıya ait olup olmadığı konusunda inceleme yapamaz.O halde, mahkemece yapılacak iş; duruşma açılarak, alacaklı duruşmaya çağırılarak yukarıda belirtilen ilkelere göre oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir....

            Hukuk Dairesi’nin 08.02.2016 tarih, 2016/3220 Esas - 2016/163 Karar sayılı ilamı ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği, her ne kadar temyiz konusu İstinaf Mahkemesi kararında ‘.. gerekli teminat yatırılmadığından..’ denilmişse de takibe konu karar için tehiri icra kararının bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, istinaf mahkemesince, temyiz isteminde bulunan davacı/borçlu tarafından itfa iddiasında da bulunulduğu dikkate alınarak, ilk derece mahkeme kararının incelenmesinde, anılan durumun değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

              UYAP Entegrasyonu