Bölge Müdürlüğü tarafından 10.04.2012 tarihinde verilen cevabi yazıda “... söz konusu taşınmazın dosyasında yapılan incelemelerde borçların tamamının ödenmiş olması nedeniyle dilekçenize yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunulduğu görülmektedir. Alacaklı idare 20.03.2013 havale tarihli cevap dilekçesinde, 10.04.2012 tarihli idareye ait yazının sehven gönderildiğini belirtmş ise de; imzanın idareye ait olmadığını, sahte olarak düzenlendiğini açıkca ileri sürmemiştir. Bu durumda, 10.04.2012 tarihli alacaklı idareye ait yazının İİK'nun 71. maddesi kapsamında imzası ikrar edilmiş belge olarak kabul edilmesi gerekir. O halde, mahkemece, borçlunun itfa şikayetinin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
. - 2013/23059 K. sayılı ilamıyla; "istemin takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin borca itiraz" niteliğinde olduğu ve "borçlu tarafından ibraz edilen dekontlarda 30/11/2011 ve 31/12/2011 vadeli senetlere atıf yapılması karşısında mahkemece, ödemelere dair banka kayıtları getirtilerek itfa itirazının İİK'nun 169/a maddesi kapsamında incelenmesi" gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 169-a/1. maddesi gereğince; borçlu, icra mahkemesinde, borcun olmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde itirazın kabulüne karar verilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin takip konusu borca ilişkin olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur....
Nitekim, davacı vekili tarafından itfa nedenine dayanılarak ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nde takibin taliki veya iptali konusunda talepte bulunulmuş anılan mahkemece verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 12.HD’nin 11.5.2009 gün, 2009/2463 Esas ve 2009/10193 K sayılı bozma kararı tesis edilmiştir. Mahkemece, yukarıda belirtilen yasa hükmü ve icra mahkemesinden itfa nedeniyle talepte bulunulmuş olması gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 6.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''davacıların takibe konu senedin ödendiği itirazının bulunduğu, senedin itfa edildiğine ilişkin dekontların sunulduğu, ilgili bankadan sunulan dekontların yer aldığı tarihe ilişkin hesap hareketlerinin incelendiği, hesap hareketlerinde yapılan ödemelerin takibe konu senede ithafen yapıldığının belirtildiği bu haliyle davacının iddiasını İİK md. 169/a'da belirtilen belgelerle ispat ettiğinin kabul edileceği anlaşılmakla davanın kabulü ile İstanbul 3. İcra Müdürlüğü'nün 2021/8435 Esas sayılı dosyasından yapılan takibin davacılar yönünden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına, davacıların tazminat taleplerinin reddine'' karar verildiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK. 'nun 33/1. Maddesinde, "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya tetkik merciinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Davalı-alacaklılar tarafından Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19/07/2018 tarihli 2016/103- 2018/446 K. sayılı ilamına istinaden davacı-borçlu hakkında ilamlı icra takibi başlatıldığı, görülmüştür....
Somut olayda borçlu tarafın başvurusu; İİK'nın 33/1. maddesine dayalı, icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. İİK'nın 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 100. maddesinde kısmi ödemelerin öncelikle faizden ve masraftan mahsup edileceği hükmüne yer verilmiştir. Boşanma veya ayrılık davalarında, tedbir nafakasına hem eş hem de ergin olmayan çocuklar için hükmedilir(TMK 169). ...
Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda “Talebin kısmen kabulüyle, takip tarihi itibariyle dosya borcunun 5.426,67-TL 9 yıl 16 ay asıl nafaka alacağı, 2.709,81-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 8.186,48-TL olduğunun tesbiti ile fazla kısım yönünden icranın geri bırakılmasına, fazlaya dair talebin reddine” karar verilmesi üzerine, hüküm borçlu asil tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, borçlunun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....
İİK’nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. İİK'nun 33.maddesi nazara alındığında icra emrinde, fazla talep edilen kalemlerin bulunması yada sair hususlarla takibin yapılamayacağının sübuta ermesi halinde hükmün, icranın geri bırakılması şeklinde kurulabileceği açık şekilde düzenlenmiş olup icra emrinin iptali doğru görülmemiştir....
Hukuk Dairesi’nin 05.10.2018 tarih ve 2018/1650 E. - 2018/1485 K. sayılı kararı ile “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b/1 maddesi uyarınca alacaklının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin esastan reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir.İİK'nun 71. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı yasanın 33/a maddesi gereğince, itfa şikayetinin kabulü halinde, "icranın geri bırakılmasına" karar verilmesi gerekirken, "takibin iptaline" hükmolunması isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesince; HMK’nun 353/1-b-2 ve 356. maddeleri gereğince, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta bir karar verilmediği anlaşılmış ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 20....
Mahkemece icra emri kendisine 29/03/2013''te tebliğ edilen ve daha önce ödeme yaptığı iddiasında bulunan borçlunun takibin durdurulması olarak talep ettiği icranın geri bırakılması talebi için 7 günlük başvuru süresi geçtiğinden davanın reddine karar verilmiştir.Hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir. İlama aykırılık süresiz şikayete tabi olup, her zaman ileri sürülebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı). İİK'nun 33/2. maddesinde "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir," hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda .....'nın takip yapma ehliyetinin olmadığı, .....'...