İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...İcra İflas Kanunu'nun 33.maddesinde; '' İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya tetkik merciinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.'' hükmü amirdir....
Mahkemece, icra emrinin ilamdaki vekile tebliğ edildiği, tebliğin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle icra emri tebliğinden önceki itfa itirazının süre aşımı nedeniyle reddine, icra emrindeki alacak kalemlerinde ve faiz oranında ilama aykırılık bulunmadığından bahisle de şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu aleyhine başlatılan takipte; dayanak ilamdaki davalı(borçlu) vekilinin icra emrinde borçlu vekili olarak gösterildiği bu vekile icra emrinin 14.03.2016 tarihinde tebliği üzerine anılan vekilin icra dosyasına ibraz ettiği 16.03.2016 havale tarihli dilekçesi ile; müvekkili ile hukuki bir bağının, iletişiminin olmadığını, borçlu adına takipte yer almayacağını beyan ederek borçlu asile icra emrinin tebliğini istemiş, yine 21.03.2016 tarihli dilekçesi ile de 14.03.2016 tarihli dilekçesindeki beyanları tekrar ederek borçlu asilin adresini bildirmiştir....
Borçlu tarafından icra emri tebliğinden önce borcun zamanaşımına uğradığına ve itfa edildiğine dair itirazın 7 günlük süreye tâbi olduğu ve davanın süresinde açıldığı belirtilerek hüküm temyiz edilmiştir. İİK'nun 33/1. maddesinde; ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir'' hükmüne yer verilmiştir. Borçlunun başvurusu, bu hali ile İİK'nun 33/1. maddesine dayalı, icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa ve zamanaşımı itirazı olup, borçlu tarafından, icra emrinin tebliği üzerine yasal yedi günlük süre içinde icra mahkemesine başvurulmuştur.O halde, mahkemece, bu kapsamda inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, İİK'nun 71. maddesi değerlendirilerek, yanılgılı nitelendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İİK.nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, borçlunun ibraz ettiği ibra belgesindeki imza alacaklı tarafından kabul edilmiştir. Bu belgenin ibra amacıyla değil, evlilik süreci içinde başka amaçla kullanılmak üzere imzalı ve boş olarak verildiği yolundaki alacaklı iddiası, icra mahkemesince dinlenemez. Bu durumda mahkemece, belgenin İİK.nun 33/1. maddesinde belirlenen vasfa sahip olduğu kabul edilerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesi yerine, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir....
Öte yandan; İİK'nun 149/a maddesinde icranın geri bırakılması hakkında 33. maddenin 1, 2 ve 4. fıkralarının uygulanacağı belirtilmiştir. İİK'nun 33. maddesinde ise; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, borçluya icra emri 12.09.2012 tarihinde tebliğ edildiğine göre, borçlunun borcun takipten evvel ödendiği iddiasına dayalı olarak 08.09.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun yasal yedi günlük süreden sonra olduğu açıktır....
İİK'nun 33/2. maddesinde "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa ve imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre alacaklı tarafından imzası ikrar edilen belgeye yer verilmemiş ise de, Yargıtay yerleşik uygulamasına göre alacaklının ibraname vasfında olan belgedeki imzayı kabul etmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği, ancak alacaklı tarafından ibraname altındaki imzanın inkar edilmesi halinde İcra Mahkemesi'nce bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuca gidilmesinin mümkün olmadığı kuralı benimsenmiştir (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku Cilt :3 1993-sayfa 2284)....
Davacı şirket söz konusu taşınmazı 30.11.2001 tarihinde satın almış, satın alma tarihine kadar yapılan ve itfa edilemeyen özel maliyet bedeli niteliğindeki harcamaları binanın satın alma bedeline ekleyerek bu tutar üzerinden amortisman ayrılmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 298 inci maddesinin 1 inci fıkrasının 4 üncü bendindeki son cümle uyarınca "bina arsa ve araziler yeniden değerlemeden önceki kıymetleri üzerinden amortismana tabi" tutulacaklarından kiracı tarafından taşınmazın satın alınması nedeniyle itfa edilemeyen özel maliyet bedeli niteliğindeki harcamaların yeniden değerlemeye tabi tutulmadan önceki tutarları üzerinden binanın satın alma bedeline eklenmesi gerekmektedir. Kiracının, kiracı olarak kullandığı taşınmazı satın almasıyla birlikte, kiracılık vasfı sona erdiğinde, aktife kaydedilen taşınmaz için amortisman ayrılmasında bina, arsa ve arazilerin amortismandaki genel ilkelere uygun olarak yeniden değerlemeden önceki kıymetler esas alınmalıdır....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/05/2014 NUMARASI : 2012/878-2014/583 Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İcra Mahkemesinin itfa nedeniyle İİK'nun 33. maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına ilişkin kararının işlemiş 50.508,60 TL nafaka alacağı yönünden hüküm ifade edeceğine, işleyecek alacaklar yönünden takibin devam edeceğinin tabi bulunmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4 (HMK 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Mahkemece, birleştirme kararı verilen ........Mahkemesi'nin 201/2047-2454 Esas ve Karar sayılı dosyasında, borçlu, alacaklının borçlu Şirket tarafından ...........1.000.000,00 TL bedelli teminat mektubunu 06.07.2010 tarihinde ibraz ederek nakte çevirerek alacağını aldığını ve itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Ancak İcra Mahkeme'nce anılan hususta olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu nedenle mahkeme kararının bozulması yoluna gidilmiştir....
İİK.nun 33/1. maddesinde ise; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, borçlu babanın Mahkeme'ye sunduğu banka hesap ekstresi..vs belgelerin, çocukların okul, servis ve yemek ücretleri nedeniyle üçüncü kişilere yapılmış ödemelere ilişkin olduğu, ilam alacaklısı annenin, bu ödemelerin nafaka borcuna mahsuben aldığına dair kabulü olmadığı gibi Yasa'nın aradığı anlamda belgeler olmadığı görülmektedir. Ödeme belgesi olarak dayanılan 06.08.2010 tarihli ihbarname ise alacaklı tarafından kabul edilmiştir....