Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte ödeme emrine itiraz icra mahkemesine yapılır. Borçlunun icra mahkemesine yaptığı itiraz, borçlunun borcu olup olmadığının ilamsız icra prosedürü içinde tespit edilmesine yarayan bir yoldur. İmzaya itiraz dışındaki bütün itirazlara borca itiraz denir; borcun mevcut olmadığı, ödendiği, ertelendiği, zamanaşımına uğradığı, takas, faiz oranına itiraz, yetki itirazı gibi (Kuru Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 778, 883). 19. Borçlu, borcu olmadığı veya borcun itfa veya ihmal edildiğini yalnız resmî veya imzası (alacaklı tarafından) ikrar edilmiş bir belgeyle ispat edebilir (İİK m. l69/a-1, c.2). Borcun itfa edildiği itirazı, ödeme, ibra, her çeşit af terkin ve takas gibi sebeplere dayanır. Borçlu, borcu ödediğini banka havale makbuzu veya dekontu ile de ispat edebilir (Kuru, s. 787-789). 20....

    Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takiplerinde; borçlu-davacı tarafından İİK 169/a maddesi uyarınca borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde mahkemece itirazın kabul edilebileceği belirtilmiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2019/13141 sayılı icra takibi ile tahsilde tekerrür olmamak üzere ilamsız icra takip başlatıldığını, davalı tarafından müvekkili aleyhine yapılan dava konusu icra takibinden ve de ödeme emrinin tebliğinden sonra icra takibine ilişkin olarak alacaklı ve borçlu müvekkili arasında 25.06.2020 tarihli protokol imzalandığını, takibe konu senetten dolayı T3 T1'dan herhangi bir alacak talep etmeyeceğini, T1'ın bu anlaşma gereği takibe itiraz etmeyerek ve takibin kesinleşeceğini, icra takibi borçlusu T1'ın T3 ve Ülkem İnşaat A.Ş.'...

    Takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklının davacılar aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığı, dayanak bonoda alacaklının lehtar davacı Kadir’in keşideci, davacı Çiğdem’in aval veren olduğu, ödeme emrinin her iki borçluya da 26/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde açıldığı görülmüştür. Başvuru; bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde itfa iddiasıyla borca itiraz ve imzaya itiraza ilişkindir. İİK.'nın 169/a-1 maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Öte yandan, sunulan belgenin takip konusu borç için verildiğinin kabul edilebilmesi için belgede takip dayanağına açıkça atıf yapılması zorunludur. Diğer yandan İİK.'...

    İle T5 tarafından açılan davanın reddine ilişkin Mahkemenin verdiği kararın kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: İİK.nun 169/a-1.maddesi uyarınca "Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder." Aynı yasanın 169/a-5.maddesi uyarınca da itirazın kabulü kararı ile takip durur....

    Bu durumda borçluların takip saatinden önce ödemenin bildirildiği iddiası alacaklı tarafından inkar edilmediğine göre, ödemenin takipten önce yapıldığının ve alacaklının haberdar olduğunun kabulü gerekmekte olup, yapılan ödemenin de ilam konusu alacağı ödemenin yapıldığı tarih itibariyle faizi ile birlikte karşıladığı anlaşıldığından, davacıların itfa itirazı sübut bulmuştur. Mahkemenin bu yöndeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava, yukarıda açıklandığı üzere ilamlı takipte İİK'nın 33/1. maddesine dayalı itfa itirazı olup, bu itirazın kabulü halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takiplerde borca itiraz halinde uygulanması gereken İİK'nın 169/a-5. maddesine göre takibin durdurulmasına karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/12 Esas sayılı dava dosyasında, dava dilekçesi ekinde sunulan ve teminat için verildiği kabul edilen ... ismini taşıyan boş senedin, icra takibine konu senet ile aynı olduğu, senedin boş olan kısımlarının sonradan doldurulduğu kabul edilerek sonuca gidilmiş ise de; senet fotokopisinin tüm unsurlarıyla takibe dayanak senetle aynı olmadığı, alacaklının yargılama sırasındaki beyanları ile bahsi geçen dava dosyasına sunulan senet fotokopisi ile takibe konu senedin aynı olmadığını ileri sürdüğü ve takibe konu senedin teminat için verildiği yönünde bir kabul beyanının olmadığı görülmüş olup, borçlunun da itiraz dilekçesinde bu senedi takip alacaklısına teminat olarak verdiğine ilişkin açık bir iddiasının olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince; borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ......

      Borçlu, icra emrinin tebliğinden önceki (ve fakat hükmün verildiği tarihten sonraki) dönemde borcun itfa edilmiş veya ertelenmiş veya zamanaşımına uğramış olduğu iddiasında ise, (icra emrinin kendisine tebliğinden itibaren) yedi gün içinde, icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir; yani yedi gün içinde icra emrine itiraz edebilir (İİK m. 33/1). 18. Borçlu, icra emrinin tebliğinden önceki veya sonraki dönemde borcun itfa edilmiş olduğunu bildirerek icra emrine itiraz edebilir (İİK m. 33/1 ve 2). Buradaki itfa deyimi ödeme, bağışlama (6098 sayılı TBK m. 285 vd), ibra (6098 sayılı TBK m. 132), her çeşit af, terkin ve takas gibi borcun son bulması sebeplerini kapsar. Borçlu, icra emrinin tebliğinden önceki bir dönemde borcun itfa edilmiş olduğunu, icra mahkemesinde ancak belli belgeler ile ispat edebilir....

        tarihli duruşmanın da takip edilmemesi nedeni ile bu defa HMK'nun 320/son maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir....

          Diğer yandan; borca itirazların İİK’nun 169/a meddesinde sayılan belgeler ile ispat edilmesi gerektiği, ancak davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunduğu evraklarda takibe dayanak senetlere atıf yapılmadığı gibi davalı/alacaklı tarafından işbu belgeler kabul edilmemiş olup, mahkememizin dar yetkili olması nedeni ile ticari defter de incelenemeyeceğinden artık davacı vekilinin borca itirazlarını İİK’nun 169/a maddesinde sayılan belgeler ile ispat edemediği anlaşılmış, dava dilekçesinde bahsettiği reklam yayınlaması ilişkisinin ise yargılamayı gerektirdiği, mahkememizin dar kapsamlı yetkiye sahip olması nedeni ile işbu ilişkinin incelenemeyeceği mahkememizce değerlendirilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu