Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtfa itirazı Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R 1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HMK'nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi; 2-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA...

    Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." hükmüne yer verilmiştir. İstem sahibi borçlu tarafın şikayetleri yanında ileri sürdüğü zamanaşımı itirazı borca itiraz niteliğinde olduğundan, yukarıda madde metninde de değinildiği üzere, İİK.'nun 169/a maddesi uyarınca duruşma açılıp, taraflara diyecekleri varsa delilleri sorularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir iken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden evrak üzerinde yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      nun 169/a maddesi : "Hakim, borcun olmadığının veya itfa veya ihmal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder." hükmünü amirdir. Takip konusu senet mücerret borç ikrarına dayanan hukuken geçerli kambiyo evrakıdır. Dava hukuki mahiyette borca itiraz davasıdır. İspat külfeti iddia edene düşer. Davacıların icra takibine dayanak kambiyo senedi üzerindeki imzaya ilişkin herhangi bir itirazları bulunmamaktadır. Davacı borçlular borcu olmadıklarını iddia etmiş ancak ispat yoluna gitmemişler, borçları olmadıklarına, borcun itfa veya ihmal edildiğine dair herhangi bir belge ibraz etmemişlerdir" gerekçesiyle İtirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

      Takip dosyası içeriğinden; alacaklı tarafından imar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen parsellerden kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, davacı/borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresi içerisinde 19/10/2018 tarihli dilekçesi ile işlemiş faiz ve takip sonrası için talep edilen yasal faizi aşan avans faizine kısmi itirazda bulunduğu, itiraza uğramayan kısım yönünden takibin kesinleştiği açıktır. Davacı/borçlu dava dilekçesinde; takip konusu parsellere ilişkin olarak İstanbul 10. İdare Mahkemesi'nin 2018/1917 esas sayılı dosyasından 27/02/2019 tarihinde verilen ve İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin 2018/1943 esas sayılı dosyasından 26/02/2019 tarihinde verilen yürütmenin durdurulması kararları nedeniyle takip konusu borcun sona erdiğini ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş olup, davacının bu iddiasi takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin itfa itirazı olup yasal dayanağı İİK'nın 71/1. maddesidir....

      İİK.nun 168/5. maddesine göre borcun itfa edildiği itirazı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Diğer yandan, İİK'nun 71/2. maddesinde; “borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal veya talikine her zaman icra mahkemesinden isteyebilir” düzenlenmesine yer verilmiştir. Somut olayda davacı borçlunun sunduğu ödeme dekontlarının 13.03.2017, 02.06.2017, 19.06.2017, 11.04.2017 tarihlerine ilişkin olduğu ve takipten öncesine ait olduğu anlaşıldığından ve İİK.nun 168/5. maddesine göre borcun itfa edildiği itirazı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde yapılması gerektiğinden ve dava süresinde açılmadığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir....

      Mahkemenin kabulüne göre, borçlunun borca itirazı kısmen kabul edilmesi nedeniyle İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi, ayrıca bozma kararında alacaklının yapılan ödemeden haberdar olmadığı ve de ödemelerin kısmi ödeme olarak kabul edilmesi gerektiği hususuna yer verilerek bir bakıma alacaklının, borçlular hakkında takip başlatmasında kötü niyeti veya ağır kusuru bulunmadığı kabul edildiğinden ödeme emrinin tebliğinden önceki itfa itirazının kısmen kabul edilmesi nedeniyle alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi de doğru görülmemiştir....

        İİK.nun 168/5. maddesine göre borcun itfa edildiği itirazı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Diğer yandan, İİK'nun 71/2. maddesinde; “borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal veya talikine her zaman icra mahkemesinden isteyebilir” düzenlenmesine yer verilmiştir....

          Davacı borçlularca borcun itfa edildiği iddia olunmuştur. İİK'nun 149/a-1.maddesi göndermesi ile İİK.nun 33/1.maddesi uyarınca borçlunun itfa veya imhal itirazlarını ise yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usûlüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle ispatlaması gerekmektedir. Davacılar vekilince, itfa iddiasına ilişkin olarak ticari defter, faturaları delil olarak bildirmiş ise de dar yetkili icra mahkemesi tarafından incelenemeyeceğinden bu yöndeki taleplerin de yerinde olmadığı, ipoteğe ilişkin borcun itfa edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlamadığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle Mahkemece aynı doğrultuda gerekçe ile verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK.'nın 357.maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'...

          Bu nedenle istinaf incelemesi kararın sadece itfa iddiasıyla icranın geri bırakılması isteminin reddine ilişkin kısmına yönelik olarak yapılmıştır. İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Öte yandan yasada belirtilen 7 günlük süre, hak düşürücü süre olup hak düşürücü sürenin kamu düzeninden olması nedeniyle mahkemece de re'sen nazara alması gerekir....

          Mirasçıların itirazı, mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımı benzer itirazlar olabilir. Bu itirazlar da İİK’ nun 71.maddesi kapsamında incelenir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 25.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu