Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takibe konu çek bedelinin alacaklıya takipten önceki ve sonraki dönemlerdeki muhtelif ödemelerle ödendiği iddiasıyla itfa sebebiyle takibin iptali ve tazminat talepli olarak huzurdaki dava ikame edilmiştir. itfa sebebiyle takibin iptalini talep edebilmek için borcun, takibin kesinleşmesinden sonra ödenmiş olması şarttır. itfa sebebiyle takibin iptali için, borcun takibin kesinleşmesinden sonra ödenmiş olması gerekir. kesinleşmeden yapılan ödeme için ödeme emrine itiraz edilmelidir. bu süre içinde ödeme emrine itiraz edilmemiş ise takibin iptali istenemez. borçlu icra dairesi dışında borcunu itfa ettiği halde alacaklı takibe devam ederse, takibin iptali ancak alacaklının verdiği, imzası noterlikçe onaylanmış belge veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş senet ile gerçekleşir....
303.464,67 TL ödeme yapıldığının tespit edildiği ve buna göre; borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 1.838.037,21 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 1.042.424,41 TL olduğunun belirlendiği görüldüğünden, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda itfa itirazının kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken tümden reddi isabetsiz bulunarak kararın bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; itfa itirazının kısmen kabulüne, kısmen reddine; Ankara 31....
toplamda 124.386,53 TL ödeme yapıldığının tespit edildiği ve buna göre; borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 926.173,74 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 120.725,64 TL olduğunun belirlendiği görüldüğünden, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda itfa itirazının kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken tümden reddi isabetsiz bulunarak kararın bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; itfa itirazının kısmen kabulüne, kısmen reddine; Ankara 31....
İİK’nun 168/5. maddesi hükmü gereğince, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Somut olayda, alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 13/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlunun itirazı, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında yetki itirazı olup, bu maddeye göre ödeme emri tebliği tarihinden itibaren beş günlük sürede yapılması gerekir. Ancak, borçlu yasal süreden sonra 19/05/2015 tarihinde yetki itirazında bulunmuştur. O halde, mahkemece, itirazın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken itirazın esası incelenerek yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, yetki itirazı reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması yoluna gidilmiştir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi/borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda; manevi tazminat alacağı konulu ilama dayalı olarak aleyhlerine başlatılan takipte, takip öncesi itfa iddiası ile takibin iptalini talep ettiği, mahkemece borçlunun ödeme iddiasına konu ettiği makbuz ve belgelerin İİK'nun 33/1 maddesinde yazılı belgelerden olmadığı gibi alacaklı tarafından kabul edilmediği, yine yapılan ödemelerin de alacaklı tarafından manevi tazminata yönelik olarak açıkça kabul edilmediği, kanaati ile davanın reddine hükmolunduğu, davacı/borçlunun istinaf talebi üzerine .........
Mahkemece, takibe konu ilamda hükmedilen alacağa ilişkin 18.508,30 TL'nin 11.10.2012 tarihinde, icra emrinin tebliğinden sonra alacaklının borçlu idareye bildirdiği hesaba yatırıldığı gerekçesiyle takip talebi ve icra emrinde talep edilen 18.508,30 TL asıl alacak kısmına ilişkin itfa nedeniyle İİK'nun 33/2 maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. 6098 sayılı T.B.K'nun 100. maddesinde, ''Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir.'' hükmü yer almaktadır. Somut olayda, takip dayanağı ... 2.Vergi Mahkemesi’nin 2012/28 Esas 2012/1596 Karar sayılı ilamına göre 08.10.2012 tarihli takip talepnamesi ile 18.508,30 TL asıl alacak, 600,00 TL ilam vekalet ücreti, 55,00 TL yargılama gideri, 877,00 TL faiz ve 382,80 TL faiz olmak üzere toplam 20.423,10 TL talep edilmiştir. İcra emri borçlu vekiline 10.10.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir....
Borçlunun talebi; İİK'nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir....
İİK'nun 71. maddesi uyarınca borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Somut olayda, borçlunun istemi takibin kesinleşmesinden sonra borcun itfa edildiğine ilişkin olup, istemin İİK'nun 71. maddesi uyarınca değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken, takibin kesinleşmesinden önce borcun ödenmesi sebebiyle borca itirazı düzenleyen İİK'nun 169/a maddesi hükümlerine göre hüküm tesisi isabetsizdir. HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki nitelendirme hakime ait olup, İİK 71. madde uyarınca açılan şikayet süreye tabi olmadığından işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken davanın süre nedeniyle reddi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7....
olarak normal amortisman usulünün uygulanmasından dolayı itfa edilemeyen bakiye değerin kaldığı, itfa hakkının yasal bir hak olduğu halde Sirküler ile hakkın kullanımının engellendiği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir....
Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, sunulan borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiğine dair belgenin takip konusu borç sebebiyle verildiğinin kabul edilebilmesi için belgede takip dayanağı senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Somut olayda borçlunun itfa itirazına dayanak yaptığı "... İnşaat Taahhüt Ticaret'in 27/05/2013 tarihi itibariyle hesaplanan prim aslı, işsizlik ve gecikme cezaları toplamı olan 20.182,00 TL'nin ödendiğine ilişkin banka dekontu" başlıklı belgede takip konusu bonolara atıfta bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Alacaklı tarafından takibe konu senede ilişkin olduğu iddia edilen ödeme kabul edilmemekle ve ödeme belgelerinde senede açıkça bir atıfta bulunulmamakla ilgili belgelerin İİK.nun 169/1-a maddesi kapsamında oldukları kabul edilemez. Bu nedenle mahkemece itfa nedeni ile takibin iptali talebinin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir....