------açılan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) istemine; ilişkindir.Dava aşamasında çeki ibraz eden kişi bulunmuş, davacıya ilgiliye karşı istirdat davası açması için süre verilmiş, davacıca bu hususta istirdat davası açılmıştır. Dava aşamasında çeki ibraz eden kişi bulunmuş, davacıya ilgiliye karşı------- açması için süre verilmiş, davacıca bu hususta istirdat davası açılmıştır. Davacının istirdat davası açması nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat ve menfi tespit istemine ilişkin davada Ankara 20.Asliye Hukuk ve Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, bononun geçersizliğinin tespiti, istirdat ve menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, asıl alacak olan ve iptali istenen takibe konu 5.250,00 TL.lık bononun miktarına göre, Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, toplam 7.777,19 TL üzerinden icra takibi yapıldığı ve bu miktar değer gösterilip harcı yatırılarak menfi tespit ve İstirdat davası açıldığı, 9.442,62 TL olarakda harçın tamamlandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı, istirdat davası açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. Nitekim TTK sistematiği ve 11. Hukuk Dairesi yerleşik uygulaması da bu yöndedir. (11. HD 01/06/2016 T, 2015/11485 E 2016/6033 K sayılı ilamı) Somut olayda, davaya konu çekin ... elinde olduğu anlaşıldığından davacı tarafa çeki elinde bulunduran kişiye karşı istirdat davası açmak üzere mehil verilmiş , davacı da bu süre içerisinde istirdat davası açtığını mahkememize bildirmiştir. Uyap üzerinden yapılan sorgulama ile de davacının ...'...
Yalnız, istirdat davasının şartı icra hukukuna dayanmaktadır: borçlunun, borcu olmadığı bir parayı icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması. İstirdat davasının amacı, sonuçlanmış olan bir icra takibinin maddi hukuka aykırı olan sonucunun iptal edilmesi ve maddi hukuk ile icra hukukunun şekli kuralları arasında uyum sağlamaktır. B) İstirdat Davasının Şartları İstirdat davasının, biri takip hukukuna diğeri maddi hukuka ilişkin olmak üzere, iki şartı vardır. Bunlar başka, davanın açılması için bir yıllık hak düşürücü süre öngörülmüştür. I-) İstirdat Davasının Takip Hukukuna İlişkin Şartı 1-)İstirdat davası için ilk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olmasıdır. Para, borçlu (veya üçüncü kişi) tarafından icra dairesinin banka hesabına (m.9,I) ödenmiş olabileceği gibi, borçlunun mallarının haczedilip, satılması suretiyle de ödenmiş olabilir....
Dava konusu çekler ile ilgili banka şube müdürlüklerine yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda, söz konusu çeklerin üçüncü kişiler tarafından ibraz edildiğinin bildirilmesi üzerine, davacı tarafa çek hamillerine karşı istirdat davası açmak üzere süre verildiği, ......bank ........ Subesi'ne ait Keşidecisi ......... Ayakkabıcılık Gıda ve Tekstil Ürünleri Paz.İth olan hesap no: ...... çek no: ....... 31.01.2021/ İstanbul vade tarihli 10.000,00 TL bedelli çekin üçüncü kişiler tarafından ilgili banka şubesine ibraz edildiği, ibraz edilen çek ile ilgili davacı tarafa istirdat davası açmak için süre verildiği, verilen süreye rağmen istirdat davası açmadığı anlaşılmıştır. Müdahale talep eden vekili ..... bank ........ Şubesi'ne ait, Keşidecisi ...... Tekstil San. ve Paz....
Menfi tespit ve istirdat davası İcra İflas Kanunu (İİK) 72. maddede düzenlenmiştir. Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. (72/1. madde) Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. (İİK 72/6. madde) Bu hükümlere göre borç ödenmemiş ise menfi tespit, ödenmiş ise istirdat talebinde bulunulabilecektir. Ayrıca dava tarihinden sonra ödeme var ise menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmesi gerekir. Hükümde yer alması gereken hususların neler olduğu Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 297. madde de düzenlenmiş olup maddenin 2. fıkrasına göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....
Çek iptali istemlerinde, yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, 6102 sayılı TTK'nın 818/s bendinin atfıyla aynı Yasa'nın 758. maddesi gereğince iptali istenen çeki elinde bulundurana karşı davacı tarafa istirdat davası açmak üzere süre verilmesi, bu süre içerisinde istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığı düşünülerek esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; açılmaması halinde ise, çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulması gerekir. (Yargıtay 11. HD 31.10.2016 tarihli 2015/11662- 2016/8538 E.K; aynı Dairenin 23.05.2016 tarihli 2015/10802- 2016/5494 E.K sayı ilamları) Somut olayda, dava konusu çeklerin mahkemeye sunulmuş olduğu, davacı tarafa, çekleri elinde bulunduranlara karşı istirdat davası açılması için süre verildiği ve bu süre içinde istirdat davasının açıldığı ihtilafsızdır....
(Menfî Tespit Davası ve İstirdat Davası - , Ankara) İİK m.72/7 hükmüne göre, İcra ve İflas Hukuku anlamında istirdat davasını, kesinleşmiş icra takibi dolayısı ile cebri icra tehdidi altında borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs açabilir. Menfi tespit ve istirdat davası sonucu verilecek mahkeme kararı, kesinleşmeden infaz olunamaz. İİK.nun 72/6. maddesi gereğince menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmüş olması, bu ilamın infazı için kesinleşmesi koşulunu ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla davacının, takip borçlusu olarak ödediği paranın iadesi istemiyle gideceği hukukî yol, davalı takip alacaklısı hakkında yeni bir ilâmsız icra takibi başlatmak olmayıp, öncelikle genel hükümlere göre istirdat davası açması ve davayı kazanmasıdır....
Mahkemece, toplanan delillere göre; dava konusu bono bedelinin ödendiği, davalının borç miktarının daha fazla olduğunu ispatlayamadığı, davacının yargılama aşamasında 7.455,96 TL ödemede bulunduğundan davanın istirdat davasına dönüştüğü, dolayısıyla bu bedelin davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği, yasa gereği menfi tespit davaları için tazminata hükmedilebileceği, istirdat davalarında tazminata hükmetmenin mümkün olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile taleple bağlı kalınarak 7.455,96 TL alacağın ödeme tarihi olan 10.05.2010'dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yan menfi tespit davası devam ederken borcu ödemek zorunda kalmış, işbu menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşmüştür....
İİK'nun 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında kural olarak herhangi bir süre öngörülmemiştir.Aynı hükümde istirdat davası için ödeme tarihinden itibaren (1) yıl içinde istirdat davası açılabileceği belirtilmişse de mahkemece davacının talebi gözetilmeden ve anılan hükümdeki ödemeden itibaren dava açma süresinin başlayacağı hususları dikkate alınmadan karar verilmiştir. Öte yandan menfi tespit davası devam ederken takip konusu borcun icra tehdidi altında ödenmesi halinde menfi tespit davası istirdat davasına dönüşür. Bu durumda mahkemece davacının menfi tespit talebi yönünden işin esasına girilerek İİK'nun 72. maddesindeki menfi tespit ve istirdat davası ile ilgili hükümler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....