Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu çekler ile ilgili banka şube müdürlüklerine yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda, söz konusu çeklerin üçüncü kişiler tarafından ibraz edildiğinin bildirilmesi üzerine, davacı tarafa çek hamillerine karşı istirdat davası açmak üzere süre verildiği, ......bank ........ Subesi'ne ait Keşidecisi ......... Ayakkabıcılık Gıda ve Tekstil Ürünleri Paz.İth olan hesap no: ...... çek no: ....... 31.01.2021/ İstanbul vade tarihli 10.000,00 TL bedelli çekin üçüncü kişiler tarafından ilgili banka şubesine ibraz edildiği, ibraz edilen çek ile ilgili davacı tarafa istirdat davası açmak için süre verildiği, verilen süreye rağmen istirdat davası açmadığı anlaşılmıştır. Müdahale talep eden vekili ..... bank ........ Şubesi'ne ait, Keşidecisi ...... Tekstil San. ve Paz....

    Mahkemece, toplanan delillere göre; dava konusu bono bedelinin ödendiği, davalının borç miktarının daha fazla olduğunu ispatlayamadığı, davacının yargılama aşamasında 7.455,96 TL ödemede bulunduğundan davanın istirdat davasına dönüştüğü, dolayısıyla bu bedelin davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği, yasa gereği menfi tespit davaları için tazminata hükmedilebileceği, istirdat davalarında tazminata hükmetmenin mümkün olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile taleple bağlı kalınarak 7.455,96 TL alacağın ödeme tarihi olan 10.05.2010'dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yan menfi tespit davası devam ederken borcu ödemek zorunda kalmış, işbu menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşmüştür....

      Çek iptali istemlerinde, yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, 6102 sayılı TTK'nın 818/s bendinin atfıyla aynı Yasa'nın 758. maddesi gereğince iptali istenen çeki elinde bulundurana karşı davacı tarafa istirdat davası açmak üzere süre verilmesi, bu süre içerisinde istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığı düşünülerek esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; açılmaması halinde ise, çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulması gerekir. (Yargıtay 11. HD 31.10.2016 tarihli 2015/11662- 2016/8538 E.K; aynı Dairenin 23.05.2016 tarihli 2015/10802- 2016/5494 E.K sayı ilamları) Somut olayda, dava konusu çeklerin mahkemeye sunulmuş olduğu, davacı tarafa, çekleri elinde bulunduranlara karşı istirdat davası açılması için süre verildiği ve bu süre içinde istirdat davasının açıldığı ihtilafsızdır....

      İİK'nun 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında kural olarak herhangi bir süre öngörülmemiştir.Aynı hükümde istirdat davası için ödeme tarihinden itibaren (1) yıl içinde istirdat davası açılabileceği belirtilmişse de mahkemece davacının talebi gözetilmeden ve anılan hükümdeki ödemeden itibaren dava açma süresinin başlayacağı hususları dikkate alınmadan karar verilmiştir. Öte yandan menfi tespit davası devam ederken takip konusu borcun icra tehdidi altında ödenmesi halinde menfi tespit davası istirdat davasına dönüşür. Bu durumda mahkemece davacının menfi tespit talebi yönünden işin esasına girilerek İİK'nun 72. maddesindeki menfi tespit ve istirdat davası ile ilgili hükümler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ancak 6102 sayılı TTK’nin 763. maddesinde iptali istenen kambiyo senedinin mahkemeye sunulması durumunda davacıya istirdat davası açması için süre verileceği, davacının bu süre içinde dava açmaması durumunda, mahkemenin, kambiyo senedini, sunmuş olana geri vereceği ve muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldıracağı düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin mefhumu muhalifinden anlaşılacağı üzere verilen süre içerisinde istirdat davasının açılmış olması durumunda kambiyo senedine ilişkin konulan ödeme yasağının kaldırılmaması gerekir. İstirdat davasını açan davacı, senedin ödeneceği endişesinden uzak bir şekilde yürütür (Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 1997, s. 294). Somut olayda davacının mahkemece kendisine verilen süre içerisinde istirdat davası açtığı sabit olup, anılan düzenlemeler gözetilerek karar verilmesi gerekirken ödeme yasağına ilişkin tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

          İbraz edeni belli olan bir çek için artık zayi nedeniyle iptal davası açılamayacağı gibi, eldeki davanın sürdürülmesi veya istirdat davalarının sonucunun beklenmesi imkanı bulunmamaktadır. Belirtilen nedenlerle, ibraz edilen çeklerin istirdadı için süre verildiği ve davacı yanca bir çek için istirdat davası açıldığı, ancak istirdat davası dilekçesi içeriğinde her iki çekten söz edildiği, ibraz edilip istirdat davası açılması için süre verilen çek için istirdat davası açılmaması halinde bu çek yönünden zayi nedeniyle iptal davasının reddine karar verilmesi gerektiği, ancak istirdat davasının içeriği dikkate alındığında, davanın tek çek için açılmış olması halinde dahi istinafa konu karanın sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddi gerekmiştir....

          İbraz edeni belli olan bir çek için artık zayi nedeniyle iptal davası açılamayacağı gibi, eldeki davanın sürdürülmesi veya istirdat davalarının sonucunun beklenmesi imkanı bulunmamaktadır. Belirtilen nedenlerle, ibraz edilen çeklerin istirdadı için süre verildiği ve davacı yanca bir çek için istirdat davası açıldığı, ancak istirdat davası dilekçesi içeriğinde her iki çekten söz edildiği, ibraz edilip istirdat davası açılması için süre verilen çek için istirdat davası açılmaması halinde bu çek yönünden zayi nedeniyle iptal davasının reddine karar verilmesi gerektiği, ancak istirdat davasının içeriği dikkate alındığında, davanın tek çek için açılmış olması halinde dahi istinafa konu karanın sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddi gerekmiştir....

          İbraz edeni belli olan bir çek için artık zayi nedeniyle iptal davası açılamayacağı gibi, eldeki davanın sürdürülmesi veya istirdat davalarının sonucunun beklenmesi imkanı bulunmamaktadır. Belirtilen nedenlerle, ibraz edilen çeklerin istirdadı için süre verildiği ve davacı yanca bir çek için istirdat davası açıldığı, ancak istirdat davası dilekçesi içeriğinde her iki çekten söz edildiği, ibraz edilip istirdat davası açılması için süre verilen çek için istirdat davası açılmaması halinde bu çek yönünden zayi nedeniyle iptal davasının reddine karar verilmesi gerektiği, ancak istirdat davasının içeriği dikkate alındığında, davanın tek çek için açılmış olması halinde dahi istinafa konu karanın sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddi gerekmiştir....

            a karşı istirdat davası açmak üzere yedi kesingünlük süre verildiği, davacı vekilinin de istirdat davası açmış olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu ... Bankası A.Ş.-Sefaköy Ticari Şubesine ait, keşidecisi ... A.Ş. Olan, ... çek numaralı, 31.03.2021 tarihli, 25.000,00TL bedelli çekin hamiline karşı istirdat davası açması için süre verildiği, buna ilişkin tebligatın 06/07/2021 tarihinde yapılmasına rağmen istirdat davası açılmadığı görülmüştür. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu yapılan ...-Sefaköy Şubesine ait, keşidecisi ... A.Ş.olan, ... çek numaralı, 06.03.2021 tarihli, 7.790,00TL bedelli çekle ilgili hamile karşı istirdat davası açıldığından iş bu çek yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ... Bankası A.Ş.-Sefaköy Ticari Şubesine ait, keşidecisi ... A.Ş....

              Kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, kesinleşen icra takibine rağmen menfi tespit davaı açmaması ve cebri icra tehdidi altında borcu ödemiş olması halinde, İİK 72/3 maddesi uyarınca paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. İstirdat davası , eski( sonuçlanmış) icra takibinin borçlusu tarafından açılır. Yani, davacı sıfatı ( aktif husumet ehliyeti), borçluya aittir. İcra konusu borç üçüncü kişi tarafından ödenmiş olsa bile, davacı sıfatı borçluya aittir.Borcu ödemiş olan kişi,(alacaklıya karşı) istirdat davası açamaz.(Baki KURU, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.344, ikinci tıpkı bası,) Kural olarak, istirdat davasını, ancak kendisine karşı icra takibi yapılmış ve takipte süresinde ödeme emrine itiraz etmemiş veya itirazı İTM tarafından kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı (cebri icra tehdidi altında) icra dairesine ödemiş olan borçlu açabilir....

              UYAP Entegrasyonu