Maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 2. paragrafdan "89/3-b" ibaresi çıkarılıp yerine ''89/2-b'' ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
89/3-a maddesi gereğince bir kat artırılması ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca 89/2-b maddesi gereğince de artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini, Kabule göre de; Belirlenen 135 gün adli para cezasının üzerinden TCK'nın 89/3-a maddesi gereğince 1 kat artırımı sonucu 270 gün karşılığı adli para cezası yerine 365 gün karşılığı adli para cezasına hükmedilmesi ve müteakip uygulamaların bu miktar üzerinden yapılması suretiyle fazla ceza tayini ; Kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07/03/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK'nın 89/1-2-b-e, 89/3-e, 62/1, 51/1-3-6-7-8. maddeleri gereğince mahkûmiyet, erteleme Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-TCK'nın 89/1. maddesi gereğince belirlenen temel cezanın, mağdurun duyu veya organlardan birinin işlev yitirilmesi niteliğinde yaralanması nedeniyle TCK'nın 89/3-b maddesi gereğince bir kat arttırılması ile yetinilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında ayrıca kemik kırılması ve hayati tehlike sebebiyle temel cezadan TCK'nın 89/2-b,e maddesi gereğince de artırım yapıldığının belirtilmesi suretiyle hüküm fıkrasının karıştırılması...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Uygulama : 5237 sayılı TCK 89/2,3-b,51 maddeleri gereğince mahkumiyet, erteleme. Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mahkemece katılanın zararının giderilmemesi nedeniyle CMK'nın 231. maddenin uygulanmamasına karar verilmiş olması karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 89/1. maddesi gereğince temel ceza belirlenip 89/2-3. Maddeleri gereğince artırım yapılması gerekirken mahkemece denetime olanak vermeyecek şekilde temel cezanın 89/2. maddesi gereğince belirlenmesi ve 89/3. maddesi ile artırıma gidilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 30.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Buna rağmen dava değeri belirlenerek harç yatırılmadığından ilgili dosyanın---tarihli duruşmasında davanın menfi tespit ve istirdat talebi yönünden işlemden kaldırılmasına karar verilmiş işbu tarihten sonra--- ay içinde eksiklik tamamlanmadığından ilgili talepler hakkında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere davanın ---tarihli duruşmasında menfi tespit ve isdirdat talebi yönünden dava tefrik edilerek yukarındaki ---numaralı esasa kaydedilmiş ve yukarıda açıklanan nedenlerle davacının menfi tespit ve istirdata ilişkin davasının HMK'nun 150/1 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
ay olarak belirlenen temel cezadan, katılanın kemik kırığına yol açacak şekilde yaralanması nedeniyle TCK'nın 89/2-b maddesi gereğince yarısı kadar arttırılması gerekirken bir kat arttırılmak suretiyle sonuç olarak sanık hakkında fazla cezaya hükmedildiği ve taksirle yaralama suçu yönünden hükmün Dairemizce onanmasına karar verildiği görülmekle, Gereği düşünüldü: 1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, 2-02.05.2013 gün ve 2012/26542-2013/12134 sayılı taksirle yaralama suçu yönünden verilen ONAMA kararının KALDIRILMASINA, 3- Yerel Mahkeme hükmünün, TCK'nın 89/1. maddesi gereğince 3 ay olarak belirlenen temel cezadan, katılanın kemik kırığına yol açacak şekilde yaralanması nedeniyle TCK'nın 89/2-b maddesi gereğince yarısı kadar arttırım yapılması gerektiğinden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince...
Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden 89/2-b-d-e. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafın hükümden çıkartılıp, sonuç cezanın; 89/1. maddesi gereğince belirlenen 270 gün adli para cezasının, 89/3-b. maddesi gereğince bir katına artırılarak belirlenen 540 gün adli para cezasının, TCK'nın 22/3. maddesi gereğince takdiren 1/2 oranında artırımla 810 gün, TCK'nın 62/1. maddesi ile 1/6 oranında indirim yapılarak 675 gün adli para cezasının TCK'nın 52/2. maddesi uyarınca günlüğü takdiren 20 TL'den paraya paraya çevrilerek belirlenen 13.500 TL adli para cezasına indirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Maddesi uyarınca 02/12/2021 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 24/01/2022 tarihli dilekçe ile arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesini ve artan gider avansı ile bakiye harcın iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin talebine istinaden dosya ele alınmıştır. Dava; istirdat davasıdır. Her ne kadar davacı vekilince dava açılmış ise de; Arabuluculuk Kanunu 18/A-2 maddesi uyarınca" Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir....
Maddesi uyarınca 02/12/2021 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 24/01/2022 tarihli dilekçe ile arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesini ve artan gider avansı ile bakiye harcın iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin talebine istinaden dosya ele alınmıştır. Dava; istirdat davasıdır. Her ne kadar davacı vekilince dava açılmış ise de; Arabuluculuk Kanunu 18/A-2 maddesi uyarınca" Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir....
yanında TCK'nın 89/2-e maddesinin de gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 2. paragrafındaki “89/2-b” ibaresinin 89/2-b,e”olarak değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....