CEVAP: Davalı Şirket Vekilinin Cevap Dilekçesinde Özetle: Davacı tarafından istirdat talep edilen 5.000,00 TL'nin davacı şirketin müvekkili şirket ile olan daha eski ticaret ilişkilerinden mahsup edildiğini, TBK 100 maddesi doğrultusunda müvekkili şirket davalının ana borçlarından bu bedeli düştüğünü, davaya konu İzmir ... İcra Müdürlüğü ... e....
Mahkemece, İİK'nun 89/5. maddesi uyarınca borcu ödemek zorunda kalan 3.şahıs davacı şirketin ödemek zorunda kaldığı parayı ancak kötü niyetli alacaklıdan isteyebileceği, davalı bankanın kötü niyetin davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 12.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda mahkemece davanın cari hesap ilişkisinden kaynaklı fazla ödemenin tahsiline mi yoksa İİK’nun 72. maddesinden kaynaklanan istirdat talebine mi ilişkin olduğu hususunda davacı talebi somutlaştırılıp netleştirilerek uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken takibin dayanağının olayda uygulama yeri bulunmayan TTK’nın 89. maddesi kapsamında cari hesap sözleşmesi olarak nitelendirilerek hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 30/01/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI HMK’nun 141/1 maddesine göre, davacı cevaba cevap dilekçesi ile serbestçe yani davalının muvafatine ihtiyaç olmadan iddiasını genişletebilir yahut değiştirebilir....
Sonuç olarak tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE; Dava menfi tespit ve istirdat davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır. İİKnun 72/7 maddesi hükmüne göre istirdat davasının paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 sene içinde mahkemeye müracaatla paranın geri ödenmesini isteyebilir düzenlemesi getirilmiş olup, istirdat talebine konu edilen 56.266,08 TL.nin 04.12.2009 tarihinde davalı yana ödendiği bilinmekle birlikte davacı yanın borçlu olmadığını bildiği bir parayı ödemesi hali istirdat talebinin konusunu oluşturmakla bu yönden yapılan incelemede davacıların Bursa 10. Icra Müdürlüğü’nün 2016/... eas sayılı icra takibine konu bonodaki kefil imzasının murisleri...’e ait olmadığını öğrendikleri bir başka deyişle, bono üzerindeki imzanın murise ait olmadığının kesinleştiği tarihin Bursa 3....
Şti'ne gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesine, 3. kişinin "03.05.2012 tarihi itibariyle borçlu ...'nin şirketimizden 13.236.91 TL alacağının olduğunu .. " bildirdiği, 3. kişinin bu beyandan sonra talep olmaksızın 26.06.2012 tarihinde icra dosyasına 39.552,41 TL ödeme yaptığı ve ödemede herhangi bir ihtirazi kayıt koymadığı, daha sonra 3. kişi nin icra müdürlüğüne gelerek ödemenin sehven yapıldığını ileri sürerek iadesini istediği, bu talebin kabulüne dair memurluk işleminin iptali talebi ile alacaklının icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Üçüncü kişi tarafından yapılan ödemenin İİK.nun 12. maddesi kapsamında kabulü gerekip, borçlu bu miktar yönünden borçtan kurtulmuştur. İİK.nun 361. maddesi gereğince icra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır....
G E R E K Ç E : Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece 01.07.2021 tarihli ara karar ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, ara karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK'nun "İncelemenin kapsamı" başlıklı 355-(1) maddesi ile; "İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2021 NUMARASI : 2021/114 ESAS 2021/273 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....
Bu durumda dava konusu uyuşmazlık ve istinaf istemi İİK'nun 89 ve 72.madde hükümlerine dayanılarak açılmış, istirdat isteğine ilişkin olup, istinaf isteğini inceleme görevi tarafların sıfatına ve aralarındaki temel ilişkiye göre belirlenmelidir. Öncelikle belirtilmelidir ki Dairemiz, tarafların tacir, işin ticari işletmeyle ilgili olmadığı İİK'nun 89.maddesi kapsamında menfi tespit istemi sonucu verilen kararların istinaf incelemesini yapmakla görevlidir. Somut olayda, davacı ve davalı T7 San. Tic. Ltd. Şti tacir oldukları, davalılardan T5 de davalı şirketin müdürü, davalı Temel Derya Mısırcı'nın takip konusu yaptığı alacağın da bonodan kaynaklandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava: İİK 89/3 maddesine göre açılan menfi tespit davasıdır. HMK'nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res'en gözetilerek yapılmıştır. Her ne kadar davacı taraf, açtığı davanın genel hükümlere göre açılmış menfi tespit davası olduğunu ileri sürmüş ise de; dava dilekçesindeki anlatım, takibin durdurulması talebi değerlendirildiğinde davacının asıl talebinin İİK 89/3 maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK'nın 89/3. maddesine göre açılan bu dava, davacı takipte haciz ihbarnamelerinin gönderildiği 3. kişinin, takip borçlusuna borçlu olmadığını ispatla yükümlü olduğu özel bir menfi tespit davasıdır....