Dava açılmadan önce yapılan bir ödeme söz konusu olmadığından davanın İİK'nın 89/5. maddesi uyarınca açılmış istirdat davası olarak nitelendirilmesi mümkün olmadığı gibi, İİK 89/3.maddesi uyarınca açılacak menfi tespit davasının, ödeme sonrası istirdat davasına dönüşeceği yönünde, İİK 72/6.maddesinde olduğu gibi bir düzenleme de yoktur. Davacılar vekili somut ve açık bir ıslah dilekçesi vermemiş,---- beyan dilekçesinin sonuç kısmında ıslah ibaresini kullanmış, ancak kısmi ıslah mı, tam ıslah mı yaptığını da açıklamamıştır. Kısmi ıslah ile netice-i talebin değiştirilmesi, dava konusu olmayan bir şeyin davaya ithali mümkün değildir. Davacının davasını tamamen ıslah ettiğine dair beyanı olmadığı gibi, HMK'nın 180.maddesi uyarınca ıslahtan sonra 1 hafta içinde verilmiş yeni bir dava dilekçesi de bulunmadığından, davacının 04/11/2022 beyan dilekçesinin tam ıslah dilekçesi olarak da kabulü mümkün değildir....
sonlandırılmasının hatalı olduğunu, İİK.89/5 maddesi ve İİK m. 72/6’daki düzenleme gereği, menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğünden, davacının neticeyi talebini değiştirmesi için ıslah yoluna başvurmasına ya da karşı tarafın (alacaklının) muvafakatine gerek olmadığını, İlk derece mahkemesince yargılamaya istirdat davası olarak devam edilmemesinin hatalı olduğunu, İlk derece mahkemesinin kararı hukuka ve usule aykırı kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; İİK'nun 89. maddesinden kaynaklanan istirdat istemine ilişkin olup, davalı ... tacir değildir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle borçlu vekilinin sair temyiz isteminin reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİKnun 366 ve HUMKnun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 15.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü’nün 2012/18497 E. sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, icra dosyasından davacıya 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri gönderildiği, davacının, gönderilen haciz ihbarnameleri kendisi ve eşi evde olmadığı sırada muhtara bırakıldığı ve kapıya çağrı kağıdı yapıştırılmadığı için çok geç haberi olduğundan borca itiraz sürelerini kaçırdığı, borcun zimmetinde sayıldığı. davalı ... ile davacının kardeş olduğu aralarında herhangi bir borç-alacak ilişkisi olmadığı halde, haciz ihbarnamelerine itiraz süresini kaçırması sebebiyle maaşına haciz konularak, maaşından kesilen toplam 1.908,36-TL’nin ödeme tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... davaya cevap vermemiştir....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMKya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMKnın 428.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 06.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Şti. aleyhine 16/09/2010 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve istirdat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 29/01/2013 günlü direnme kararının davacı vekilinin süresinde istenilmekle, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05/06/2015 gün ve 2013/4-2059 esas ve 2015/1488 karar sayılı ilamıyla davacı vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerle bozulmasına karar verilmiş olmakla, mahkemece davanın kabulüne dair verilen 05/07/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, İİK'nın 89/5. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyasından kendilerine İİK 89/3 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderildiğini, borçlu bulunmadıklarından bahisle istirdat talep etmiştir. İİK 89. maddesi uyarınca 3. kişi durumunda olan davacının İİK 89/3 maddesinde öngörülen 15 günlük yasal hak düşürücü süreyi kaçırması nedeniyle icra takip alacaklısı olan davalıya karşı açtığı menfi tespit davası olduğu anlaşılmaktadır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, 2004 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinin beşinci fıkrası gereğince açılmış istirdat davasıdır. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinin beşinci fıkrası. 3. Değerlendirme Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. V. KARAR Açıklanan sebeplerle; Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine , Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece 20.02.2014 tarihinde İİK’nun 89. maddesinin üçüncü fıkrasına göre açılan davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 14.05.2015 gün, 2014/18634 E.-2015/7195 K. sayılı ilamı ile davanın İİK’nun 89/5. maddesine göre ödemek zorunda kalınan paranın iadesi istemiyle açıldığı, İİK’nun 89/3. maddesinde gösterilen sürelerin bu davada uygulanmayacağı, mahkemece İİK’nun 89/5. maddesi uyarınca TBK’nun 77. maddesine göre inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....