Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Müdürlüğünde bulunan deftere kaydettirdiğini, küpürün sahte olup olmadığının bilmesinin kesinlikle mümkün olmadığını ileri sürerek hakkında tesis edilen 13.807,92 TL'lık reçete tutarı ile 138.079,20 TL cezai şart olmak üzere toplam 151.882,12 TL'den borçlu olmadığının tespiti ile cezasının iptaline kararı verilmesini istemiştir. Davalı, uygulanan cezai şartın sözleşme ve mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalı Kurum tarafından 2012 yılı Eczane Protokolünün 5.3.10. maddesi uyarınca davacı hakkında uygulanan 138.079,20 TL cezai şart bedeli ile 13.807,92 TL reçete bedelinin tahsili yönündeki işlemden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile işlemin iptali istemine ilişkindir. Davaya konu cezai işlemin dayanağının Kurum müfettişlerince hazırlanan inceleme raporu olduğu anlaşılmaktadır....

    KARAR Davacı, kurumca yapılan teftişte 2012 protokolünün 4.36 gereği yersiz ödeme ve 5.3.10 gereği reçete küpürlerinin sahte olduğundan bahisle hakkında haksız ceza tesis edildiğini, söz konusu ilaç ve reçeteler hemofili hastalarının kullandığı ve gerek eczacı odası ve gerekse ... İl Müdürlüğü tarafından kontrol altında bulunan sürekli denetime tabi turuncu reçeteler olduğunu, eşit paylaşım esasına göre dağıtıldığını, kendisine gelen bu reçeteye konu ilacı ecza deposundan getirerek hastaya verdiğini, daha sonra eczacı odasına faturayı onaylattığını, İl ... Müdürlüğü'nde bulunan deftere kaydettirdiğini, küpürün sahte olup olmadığının bilmesinin kesinlikle mümkün olmadığını ileri sürerek hakkında tesis edilen 5.477,00 TL'lik reçete tutarı ile 54.770,00 TL cezai şart olmak üzere toplam 60.247,00 TL'den borçlu olmadığının tespiti ile cezasının iptaline kararı verilmesini istemiştir....

      Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22.05.2018 tarihli 2016/98 Esas, 2018/3259 Karar sayılı ilamı ile; revize edilen sistem kullanım anlaşmasında, uyarı koşulu bulunmadığı, revize edilen sözleşme tarihi ile Aralık 2012 arasında istenen cezai şartın geçerli olacağı dikkate alınmadığı gerekçesiyle sair temyiz itirazları reddedilerek bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalı şirketin revize sistem anlaşmasınından sonra düzenlediği toplam 20.879,70 TL cezai şartın taraflar arasındaki revize sistem anlaşması hükümlerine uygun tahakkuk ettirildiği ve davalıdan istirdatının istenemeyeceği, toplam ödemeden bakiye 115.631,26-TL cezai şart fatura alacaklarının ise sistem anlaşmasına aykırı şekilde uyarıda bulunulmaksızın davalıdan tahsil edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki eğitim ve öğretim giderlerinden kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının istemine konu olan kurs ve burs ücreti toplamı 24.231,86 TL’nin ödeme tarihlerinden yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemesine göre mahkemece, asıl alacak olan 16.154,57 TL’ye ödeme tarihlerinden itibaren dava tarihine kadar yasal faiz işletilerek 4.559,17 TL işlemiş faiz ve 8.077,29 cezai şart olmak üzere toplam 28.791,03 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali-Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminat istemine ilişkindir....

            cezai şart tutarlarının ödenmesi konusunda davalıya ihtar gönderilmiş olmasına rağmen ödeme yapılmaması sebebiyle alacağın tahsili için dava açılmasının zorunluluğunun doğduğunu, davalıya ihtarname gönderilerek cezai şart alacağının ödenmesinin istendiğini, bu bildirime rağmen davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuk sürecinin tamamlandığını ve tarafların anlaşamadığını, bu nedenle davanın kabulü ile, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerden kaynaklanan alacak/cezai şart tutarı toplamı olan 48.027Euro tutarındaki alacağın temerrüt tarihi olan 10/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek 1 yıl vadeli Euro mevduata uygulanan faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın mesnetsiz ve yersiz olarak sebepsiz zenginleşme amacıyla açıldığını, kesinti yapılan bedelin taraflar arasında yapılan sözleşme ve kanuna uygun olarak yapılmış olup davacının cezai şart talep edilemeyeceğine ilişkin beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, talep edilen faiz oranının yüksek olduğunu, hak arama özgürlüğünün kötüye kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

              Dosya içeriğinden; .....Hastanesi'nde görev yapan davalıya 2006-2011 yılları arasında 12.083,02 TL fazla ödeme yapıldığının 19.04.2012 tarihli inceleme raporu ile tespit edildiği; davacının bu rapora istinaden 18.07.2012 günü eldeki alacak davasını açtığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, idarenin yanlış da olsa herhangi bir şart tasarrufunun bulunmadığı açıktır. Ortada bir şart tasarrufu bulunmadığından, şart tasarrufun varlığı halinde uygulanacak ilkelerin somut olayda uygulama yeri yoktur. İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.maddesinde; idarenin, idari eylem ve işlemlerine karşı (işlem ve eylemi yapan idare aleyhine) iptal ya da tam yargı davası açılabileceği kabul edilmiştir. Kural olarak, idari yargıda gerçek kişiler aleyhine dava açılamaz. Bu bağlamda gerçek kişi olan davalı aleyhine idari yargıda dava açılamaz. Uyuşmazlığın; adli yargıda sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirilip tartışılarak çözümlenmesi gerekmektedir....

                Davalı bu faturalara süresinde itiraz etmemiş ve fatura içeriği taşıma hizmetinin davacı tarafından verildiğinin benimsendiği görülmektedir. 23.03.2018 tarihli bilirkişi raporuyla aynı bilirkişiden alınan 08.08.2018 tarihli ek raporda, dört adet faturanın davalının ticari defterlerine kayıt edildiği, fatura borcunun ödeme ile sonlandırılmadığı, davacının sözleşme şartlarının ihlal ettiği gerekçesiyle, davalı tarafından düzenlenen 31.10.2016 tarihli 10.000,00 TL bedelli cezai şart faturasının cari hesaptan mahsubu ile borcun sıfırlandığı belirlenmiştir. Davalı vekilinin raporlara yönelik beyan dilekçelerinde de borcun ödendiğine ilişkin bir savunma bulunmamaktadır. Bu durumda, davacının faturadan kaynaklı takip ve dava konusu alacağının ödenmediği, bu alacağın davalı tarafından düzenlenen cezai şart faturası kapsamında davalının cari hesabından mahsup edildiği ve cezai şart alacağı faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır....

                cezai ödeme başlıklı 4....

                  UYAP Entegrasyonu