Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/277 Esas KARAR NO : 2022/652 DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/05/2021 KARAR TARİHİ : 23/09/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı banka tarafından dava dışı ...'e kullandırılan 100.000,00-TL tutarlı 18.05.2015 tarihli genel kredi sözleşmesinde müvekkilin kefil sıfatıyla yer almasına rağmen genci kredi sözleşmesinde yer alan kefiller kısmında bulunan yazı ve rakamlar müvekkilin kendi el yazısı ürünü olmadığından 6098 sayılı Yasa m.583 gereği ortada geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmadığının tespiti ile müvekkil aleyhine başlatılan ... icra Dairesi’nin ... Esas sayılı dosyası bakımından müvekkilin borçlu olmadığı yönünde menfi tespit kararı verilmesi ile ilgili ... İcra Dairesi’nin ......

    - K A R A R - Davacı, davalı bankanın aleyhine başlattığı icra takibine konu kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, davalı bankaya borcunun bulunmadığını belirterek, takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davaya konu kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığının saptandığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 25.10.1999 tarihli 1999/425 sayı ile akdedilen tarımsal kredilere mahsus ikraz sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

      Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığı 06.10.2006 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklı sorumluluğunun bulunmadığı, bu nedenle davalı bankaya ödediği 17.476 TL'nin istirdatının gerektiği gerekçesiyle davacının davalı banka aleyhine açtığı istirdat davasının kabulüne, 17.476,00TL'nin dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

        Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan kefil sıfatı ile atılan imzanın inkarına yönelik menfi tespit istemine ilişkindir. İİK'nun md. 72/7. fıkrası uyarınca istirdat isteminin ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde yapılması gerekir. Ancak icra dosyasında alacağın tamamen tahsil edilmediği anlaşılması halinde bu süre işlemeye başlamayacağından mahkemece bu hususun resen gözetilmesi gerekir. Kabul şekline göre de, inkar edilen imzanın davacıya ait olup olmadığı yönünde bir inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          in imzasının bulunmadığını, geçersiz sözleşme ile müvekkilinin kefil olamayacağını ve onay verilen ipoteğin de geçersiz olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin aleyhine başlatılan icra takibine dayanak Tarımsal Kredi Sözleşmesinden borçlu olmadığının tespitini ve davalının % 20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafın tacir sıfatını taşımadığından, ayrıca dava konusu tarımsal kredilerin de ticari işlerden sayılmadığından davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu,ipoteğin fek işleminin banka şubesinde iş yoğunluğu sebebiyle sehven gerçekleştirildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, davacının 05.01.2012 tarihinde ...ili ... Mevkii 2544 Parselde kayıtlı taşınmaz üzerine yeniden ipotek verdiğini,açılan davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, genel tarımsal kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklanan rücuen alacak isteğine ilişkin olup, kararın temyizen incelenme görevi 01.02.2014 tarihinden itibaren Yargıtay 11.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.7.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, temyiz edenin sıfatına ve esasen faize yönelik olarak davacı tarafça ileri sürülen şekilde karar verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklanan toplam 13.250,00 TL alacağın faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.199,42 TL’nin faizi ile birlikte tahsiline, ayrıca reddedilen kısım yönünden davalı yararına 2.725,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ancak, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13.maddesinin 2.fıkrası uyarınca, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez....

                SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçelerinde, davalı banka ile dava dışı borçlu ... arasında imzalanan 26/02/2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca 400.000,000 TL kredi açıldığı ve kredi kullandırıldığı, davacı ... ...' nın da borcun 200.000,00 TL'lik ana parası ile bu miktarın ferilerine müştereken müteselsilen kefil olduğunu, taraflar arasında ... esas sayılı icra takibine davacı tarafın itirazı nedeni ile davalı bankaca itirazın iptali, takibin devamı ve %20 tazminat talebi ile itirazın iptali davasına ilişkin taraflar arasındaki yargılamaya ... esas sayılı dosyasında devam olunduğu, istirdat ve manevi tazminat talebine konu davanın ... esas sayılı dosyasının hüküm ve sonuçlarının bu davada bekletici mesele yapılmasını, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile icra takibinin dayanağının davaya konu 23.01.2017 vadeli 27.03.2012 düzenleme tarihli 4.000.000,00 USD bedelli bono olduğu, bonoyu davacı temlik eden şirketin avalist olarak imzaladığı, istirdat talebine konu borcun davacı şirketin asıl borçlu olarak imza koyduğu 27.03.2012 tarihli genel kredi sözleşmesinden doğduğu, takibin dayanağı olan bononunda bu genel kredi sözleşmesi nedeniyle düzenlendiği, davacının bono borcundan genel kredi sözleşmesi limiti dahilinde sorumlu olduğu, genel kredi borçlusu olan davacı ve diğer borçluların 22.10.2014 tarihli yapılandırma protokolünün koşullarını yerine getirmemesi üzerine 13.02.2017 tarihli ihtarname ile genel kredi hesabının kat edildiği, muaccel hale gelen alacağın tahsili için bononun icra takibine konu edildiği, yapılan ödemenin genel kredi sözleşmesinin tahsilatı kapsamında olduğu ve yapılan ödemelerin genel kredisi borçlarından tahsilde...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı kart hamili tarafından kredi kartı üyelik sözleşmesine dayalı olarak açılan istirdat istemine ilişin olup, karar Tüketici Mahkemesi sıfatıyla verilmiş ve taraflar arasında görülen aynı sözleşmeden kaynaklanan istirdat davasının temyiz incelemesi de Yargıtay 13. Hukuk Dairesinde yapılmıştır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girdiği halde bu Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmek üzere Birinci Başkanlığa tevdiine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu