Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 44/I maddesine göre, “Bu Kanunun uygulanması ile ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması hâlinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 22 nci ve 23 üncü maddesi hükümleri uygulanır.” Mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Bu nedenle Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden anılan kanun hükmüne aykırı şekilde genel mahkeme tarafından hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    . - K A R A R - Dava, genel kredi sözleşmesinin kefilleri hakkında yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar cevap dilekçelerinde kefili oldukları genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun kapandığını, bankanın başka bir genel kredi sözleşmesine göre verdiği kredilerden dolayı sorumlu tutulamayacaklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, davalıların 12.08.2004 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefil oldukları, davacının bu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir borcun bulunduğunu ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, tarımsal kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi 19.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 11/02/2022 NUMARASI : 2021/547 Esas - 2022/115 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Dava konusu uyuşmazlık; davacı tarafından kefil sıfatı ile imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı icra takip dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile ödenen bedelin istirdadı talebine ilişkindir. Yerel mahkemece 11/02/2022 tarihli kararla, "(...)...

          DAVA : Bankanın Taraf Olduğu Banka Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit ve İstirdat) DAVA TARİHİ : 18/05/2022 KARAR TARİHİ : 21/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Bankanın Taraf Olduğu Banka Teminat (Garanti) Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı taraf dava dilekçesinde ve açıklama mahiyetindeki 25/05/2022 tarihli dilekçesinde: Dava dışı borçlu ... ... arasındaki kredi sözleşmesi sebebiyle kullandırılan ticari kredide davacının banka görevlisinin yanlış bilgilendirmesi ile kefil olarak imza attığını, ancak davacının eşinin kefalet sözleşmesine muvafakatinin bulunmadığını, geçerli bir kefalet bulunmamasına rağmen davacının kendisini kefil olarak sorumlu görerek kredi borçlusunun ödeme yapmaması sebebiyle bankaca gönderilen 22/02/2018 tarihli ihtarname üzerine bankaya toplam 386.405,00 TL ödeme yaptığını, kefaletin geçersiz olduğunu bilen...

            Uyuşmazlık, davalı banka ile dava dışı ... arasında düzenlenmiş olan davacının da müteselsil kefil olarak gösterildiği 24.11.2004 tarihli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

              de müvekkilinin borcu bulunmadığını, gerek ihtarnamede gerekse icra takibinde talep edilen alacağın hangi kredi sözleşmesinden ve ne miktarda kaynaklandığı konusunda hiçbir açıklama ve bilgilendirme yapılmadığını, ------ genel işlem koşulları kapsamında sözleşmenin müvekkili aleyhine olan hükümlerinin geçersiz olduğunu, kefil borçlunun sadece kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonraki imzası bulunan kredi sözleşmesinden kaynaklı borçlarından sorumlu olduğunu, buna göre müvekkilinin işbu sözleşmeden sadece kefalet sözleşmesinin kurulmasından yani 16.01.2014 tarihinden önce kredilere dayalı borçla sorumlu kılınmasının hukuka aykırı olacağını, kefalet limiti sorumluluklarının tüm kredilere göre değil, kefil olunan kredilere göre belirlenmesi gerektiğini, ------ kefil olarak kendi imzasının bulunduğunu, --- tarihli ------ kapsamında borcun sona erdiğini, sonradan akdedilen ------- ise; kefaletinin olmaması nedeniyle, borcu bulunmadığını, davalı bankanın takibe konu alacağının hangi kredi sözleşmesinden...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) KARAR Dava, davacı beyanına göre genel ... niteliğindeki tarımsal ... sözleşmesinden, mahkemenin kabulüne göre ... kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin olup, her iki halde de hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 19. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İcra Müdürlüğünün 2013/1518 esas sayılı dosyasında 82.122,49 TL asıl alacak, 41.617,46 TL işlemiş faiz, 2.080,83 TL BSMV, 593,18 TL masraf olmak üzere toplam 126.413,96 TL nakit alacak ve 8.360,00 TL gayri nakdi alacak yönünden borçlu bulunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının borçlu bulunmadığı kısmın dava tarihi itibari ile ve ödemeler tenzil edilerek tespit edilmesi nedeniyle istirdat taleplerinin reddine ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan icra takibinden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkin olup, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak somut olayda, icra takibinin 24.01.2013 tarihinde başladığı ve takip kesinleştikten sonra davacı/borçlunun mal varlığından takip dosyasına tahsilatlar yapıldığı anlaşılmaktadır....

                    sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklanan 21.391,05 TL alacağın tahsili istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi olan 10.12.2020 itibariyle Bölge Adliye Mahkemesi temyiz kesinlik sınırı 72.070,00 TL olup bu meblağın altında kalan hükümlerin 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a. bendi uyarınca kesin nitelikte olduğu, davanın reddine karar verildiği ve reddine karar verilen miktarın temyiz sınırı altında kaldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekle birlikte, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu