Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun erken kapatılması nedeniyle davalı tarafından tahsil edilen erken kapama ücretinin haksız olduğu iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin 15.6 maddesi, "Müşterinin bakiye borcunun vadesinden önce ödeyerek hesabını kapatması, Bankanın kabulüne bağlıdır. Bankaca kabul edilmesi halinde erken ödeme, taksit vadelerinden birinde ve ödeme vadesinde işlemiş faizin ve kalan ana paranın bankanın belirleyeceği miktarda bir erken kapama ücreti ile ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu gibi mali yükümlülüklerinin nakden ve defaten ödenmesi kaydıyla mümkündür." hükmünü haizdir. Anılan hükümle kredinin vadesinden önce kapatılması halinde Bankanın erken kapama komisyonu talep edebileceği mahkemece kabul edilmiş ise de, davalı Banka'nın hangi oranda erken kapama komisyonu uyguladığı ve bunun nasıl hesaplandığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır....

    . - K A R A R - Davacı imzasının taklit edilerek davalı bankadan kredi çekildiğini ileri sürerek davalıya kredi sözleşmesinden dolayı 1.500.00 YTL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda tarımsal krediler ikraz sözleşmesindeki borç miktarının 28.000.000.000 TL olduğu, davacının bu miktardan sorumlu olduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı kesinleşmiştir. Borçka Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda tarımsal krediler ikraz sözleşmesinde davacı adına açılan kredinin 1.900.000.000 TL olup, dava değerinin bu miktar olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      - K A R A R - Davacı vekili tarımsal kredi kullanan davalının borcunu ödememesi üzerine hesabın kat edilerek alacağın tahsili için icra takibi yapıldığını, takibe itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, hesabın katının usulsüz olduğunu, alacağın muaccel olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yargılamaya tüketici mahkemesi sıfatı ile devam olunarak dava şartları gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu alacak Tarımsal Kredi Sözleşmesinden kaynaklanmakta olup Tüketici Kanunu ile ilgisi bulunmamaktadır. Bu durumda davanın genel mahkeme (Ticaret Mahkemesi) sıfatı ile görülüp sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde Tüketici Mahkemesi sıfatıyla hüküm kurulması isabetsizdir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/8 Esas KARAR NO:2022/8 DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:05/01/2022 KARAR TARİHİ:10/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka müşterisi davalı alacaklı tarafından müvekkil banka ile akdedilen sözleşmeler kapsamında tahsil edilen kredi tahsis ücretlerinin ve BSMV'nin iadesi için .... İcra Müdürlüğü'nün ... E....

          Dava, tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacının aynı alacağa ilişkin 2007 yılında davalı aleyhine icra takibi yaptığı ve takip sonucunda da icra müdürü tarafından kesin aciz vesikası verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nin 143. maddesine göre düzenlenen kesin aciz vesikası takip hukuku bakımından borç ikrarını içeren bir senet olup, İİK'nin 68/1. maddesinde yazılı belgelerdendir. Yine, aciz vesikasının maddi hukuk bakımından etkileri ise İİK’nin 143. maddesinde kesin aciz vesikasında yazılı borç hakkında, borçlu için yirmi yıl süreyle zamanaşımının işlemeyeceği ve kesin aciz vesikasına bağlanmış olan alacak hakkında faiz istenemeyeceği belirtilmiştir....

            - K A R A R - Davacı vekili, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında, takip dayanağı tarımsal kredi sözleşmesinde imzası bulunmadığını, davacı bankadan kredi de kullanmadığını savunarak davanın reddi ile lehine tazminata hükmolunmasını istemiştir....

              GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından Borçka İcra Müdürlüğü'nün 2009/100 Esas sayılı dosyasında aleyhine icra takibine başlandığını, icra takibinin dayanağı olarak gösterilen 13.10.1999 tarihli 293 sayılı Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesinde yer alan ve kendisine atfedilen imzanın sahte olduğunu, davalı bankadan kredi kullanmadığı gibi kredi sözleşmesinin düzenlendiği tarihte yurtdışında bulunduğunu ileri sürerek davalı bankaya icra takibi uyarınca herhangi bir borcunun olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı banka vekili, davaya cevap vermemiş, ancak duruşmada davanın reddini istemiştir....

              - KARAR - Davacı vekili, davacının tarımsal krediler sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalı müşterek borçlu müteselsil kefilin haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, aynı kredi alacağı için davacı tarafından daha önce ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını ve kesinleştiğini, bu takibin sonuçlandırılmasından dolayı davaya konu ikinci takibin müvekkili aleyhine yapılmasının İİK 45. maddesine aykırılık oluşturduğunu ve mükerrer takip olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

                Davacı alacaklı 30.10.2000 tarihli Tarımsal Kredi Genel Sözleşmesi ve Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzası bulunan davalı hakkında takip yapmış, itiraz üzerine itirazın iptali davası açmıştır. Davalı savunmasında kullandığı kredi borcunun tamamını ödediğini belirtmiştir. Dava ve takip tarihinde yürürlükte bulunan 5661 sayılı Türkiye Cumhuriyeti ... ... Şirketi ve Tarım Kredi Kooperatifleri Tarafından Kullandırılan Toplu Köy .../Grup Kredilerinden Doğan Kefaletin Sona Erdirilmesi Hakkında Kanun'un 1. maddesinde tarımsal kredi sözleşmelerindeki müşterek borçlu-müteselsil kefilliğin sona erme hali düzenlenmiştir. Madde hükmüne göre; “Türkiye Cumhuriyeti ... ......

                  Davacı alacaklı 30.10.2000 tarihli Tarımsal Kredi Genel Sözleşmesi ve Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzası bulunan davalı hakkında takip yapmış, itiraz üzerine itirazın iptali davası açmıştır. Davalı savunmasında kullandığı kredi borcunun tamamını ödediğini belirtmiştir. Dava ve takip tarihinde yürürlükte bulunan 5661 sayılı Türkiye Cumhuriyeti ... ... Şirketi ve Tarım Kredi Kooperatifleri Tarafından Kullandırılan Toplu Köy .../Grup Kredilerinden Doğan Kefaletin Sona Erdirilmesi Hakkında Kanun'un 1. maddesinde tarımsal kredi sözleşmelerindeki müşterek borçlu-müteselsil kefilliğin sona erme hali düzenlenmiştir. Madde hükmüne göre; “Türkiye Cumhuriyeti ... ......

                    UYAP Entegrasyonu