in davalı banka ile imzaladığı 27.12.2012 tarihli genel tarımsal krediler sözleşmesinde kefil gösterildiğini, başlangıç itibariyle kredi miktarı 50.000,00 TL olarak belirlenmişken davalı tarafından ön sözleşmelerle bağlantı gereği limit artışı yapılarak limitin 100.000,00 TL'ye yükseltildiğini bu hususta müvekkilinin imzasının alındığını, müvekkilinin müteselsil kefaletinin kanunun aradığı şartları taşımadığını belirterek 26.12.2012 tarihli genel kredi sözleşmesini de içerir 27.12.2012 tarihli genel tarımsal krediler sözleşmesi kapsamından kaynaklanan ve ...178 numaralı yazı ile Ziraat Bankası A.Ş. Ceyhan Şubesi tarafından müvekkiline ait kefalet borcu olduğu iddia edilen 100.000,00 TL'lik kefalet borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı cevap vermemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, dava dışı ...'...
Davacı alacaklı 30.10.2000 tarihli Tarımsal Kredi Genel Sözleşmesi ve Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzası bulunan davalı hakkında takip yapmış, itiraz üzerine itirazın iptali davası açmıştır. Davalı savunmasında kullandığı kredi borcunun tamamını ödediğini belirtmiştir. Dava ve takip tarihinde yürürlükte bulunan 5661 sayılı Türkiye Cumhuriyeti ... ... Şirketi ve Tarım Kredi Kooperatifleri Tarafından Kullandırılan Toplu Köy .../Grup Kredilerinden Doğan Kefaletin Sona Erdirilmesi Hakkında Kanun'un 1. maddesinde tarımsal kredi sözleşmelerindeki müşterek borçlu-müteselsil kefilliğin sona erme hali düzenlenmiştir. Madde hükmüne göre; “Türkiye Cumhuriyeti ... ......
Davacı alacaklı 30.10.2000 tarihli Tarımsal Kredi Genel Sözleşmesi ve Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzası bulunan davalı hakkında takip yapmış, itiraz üzerine itirazın iptali davası açmıştır. Davalı savunmasında kullandığı kredi borcunun tamamını ödediğini belirtmiştir. Dava ve takip tarihinde yürürlükte bulunan 5661 sayılı Türkiye Cumhuriyeti ... ... Şirketi ve Tarım Kredi Kooperatifleri Tarafından Kullandırılan Toplu Köy .../Grup Kredilerinden Doğan Kefaletin Sona Erdirilmesi Hakkında Kanun'un 1. maddesinde tarımsal kredi sözleşmelerindeki müşterek borçlu-müteselsil kefilliğin sona erme hali düzenlenmiştir. Madde hükmüne göre; “Türkiye Cumhuriyeti ... ......
Somut olayda; davalının, davacı bankadan genel kredi ve teminat sözleşmesi çerçevesinde kullandığı krediden dolayı, bankanın kendisinden masraf adı altında aldığı ücretin iadesi için Hazro Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurduğu, hakem heyetinin şikayeti kabul ederek ücretin iadesine karar verdiği, davalının bu karara istinaden başlattığı icra takibi sırasında davacı banka tarafından davalıya 843,29.- TL ödeme yapıldığı, davacı bankanın, yapılan bu ödemenin faziyle birlikte davalıdan tahsili için istirdat davası açtığı, taraflar arasında imzalanan davanın dayanağı olan Genel Kredi Sözleşmesinin ticari kredi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın temelinin 6102 sayılı Kanuna göre ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından, Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir....
ın 06.08.2014 tarihli kredi sözleşmesinde imzasının bulunmadığı belirtildiği halde müvekkilinin dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığı değerlendirmesinin hatalı olduğunu, müvekkilin iki kredi sözleşmesinden de sorumlu tutulduğunu, müvekkillerin dava konusu kefalet sözleşmelerinde eşlerinin rızası bulunmadığını, bu haliyle kefaletin yasal şartları oluşmadığı halde müvekkillerin sorumluluğuna gidilmesinin kefalet hukukuna aykırı olduğunu, bilirkişi, icra dosyasındaki hesaba itirazlarının olmadığını iddia ettiğini, oysa ki müvekkilin hiç bir borcu olmadığı iddiası ile açmış oldukları menfi tespit davasında, icra takibinde yapılmış hesaba itiraz olmadığı gerekçesi ile yeni hesap yapılmamasının hatalı olduğunu, davanın istirdat davasına dönüşmüş olması nedeni ile bilirkişi tarafından dosyaya ödenen miktara bakılmaksızın hesap çıkartılması gerektiğini, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna istinaden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek ve re'sen göz önüne...
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece tarafların alacak borç durumunun bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla banka kayıt ve defterlerinin de yerinde incelenerek, tarafların iddia ve savunması dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken; hakimin hukuk ve teknik bilgisi dışında uzmanlık gerektiren konularda hiçbir rapor alınmaksızın karar verilmesi doğru görülmediği gibi, davanın nispi harca tabi olması nedeniyle hüküm altına alınan toplam alacak miktarı üzerinden karar ve ilam harcının tahsiline karar verilmemesi ve dava dosyasındaki yargılama giderlerinin davada haksız çıkan davalılar aleyhine yükletilmesi gerekirken yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması doğru görülmemiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdolunan Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesi kapsamında davalıya kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için aleyhine girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek 9.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davaya konu kredi sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olmadığının saptandığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı banka vekilince dava dilekçesinde belirtildiği üzere 17.04.2000 tarihli 2000/212 sayı ile akdedilen tarımsal kredilere mahsus ikraz sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....
K A R A R Dava konusu uyuşmazlık kredi sözleşmesinden kaynaklanan istirdat isteğine ilişkindir. 492 sayılı kanunun değişik 123/son maddesinde yargı harçlarından istisna olan işlemler açıklanmış olup, bankaların genel kredi sözleşmeleri ile müşterilerine kullandırdıkları kredilerin ödenmemesi nedeni ile açtıkları dava ve icra takiplerinde ödenmesi gereken yargı harçlarının istisna kapsamına girmediği açıktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 6.10.2010 gün, 2010/12-443 E, 2010/471 K sayılı kararı) 4603 sayılı kanunun 4. maddesindeki "bu kanun çerçevesinde yapılacak işlemler ve bu işlemlere ilişkin olarak düzenlenecek kağıtlar her türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır" düzenlemesi açıkça yargı işlemlerini kapsamamaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın, Tarımsal Kredi Sözleşmesinden kaynaklanmasına ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 22.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın Tarımsal Kredi Sözleşmesinden kaynaklanmasına, bankanın taraf olmamasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 22.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....