WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/8 Esas KARAR NO:2022/8 DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:05/01/2022 KARAR TARİHİ:10/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka müşterisi davalı alacaklı tarafından müvekkil banka ile akdedilen sözleşmeler kapsamında tahsil edilen kredi tahsis ücretlerinin ve BSMV'nin iadesi için .... İcra Müdürlüğü'nün ... E....

    Dava, tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacının aynı alacağa ilişkin 2007 yılında davalı aleyhine icra takibi yaptığı ve takip sonucunda da icra müdürü tarafından kesin aciz vesikası verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nin 143. maddesine göre düzenlenen kesin aciz vesikası takip hukuku bakımından borç ikrarını içeren bir senet olup, İİK'nin 68/1. maddesinde yazılı belgelerdendir. Yine, aciz vesikasının maddi hukuk bakımından etkileri ise İİK’nin 143. maddesinde kesin aciz vesikasında yazılı borç hakkında, borçlu için yirmi yıl süreyle zamanaşımının işlemeyeceği ve kesin aciz vesikasına bağlanmış olan alacak hakkında faiz istenemeyeceği belirtilmiştir....

      . - K A R A R - Davacı imzasının taklit edilerek davalı bankadan kredi çekildiğini ileri sürerek davalıya kredi sözleşmesinden dolayı 1.500.00 YTL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda tarımsal krediler ikraz sözleşmesindeki borç miktarının 28.000.000.000 TL olduğu, davacının bu miktardan sorumlu olduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı kesinleşmiştir. Borçka Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda tarımsal krediler ikraz sözleşmesinde davacı adına açılan kredinin 1.900.000.000 TL olup, dava değerinin bu miktar olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili tarımsal kredi kullanan davalının borcunu ödememesi üzerine hesabın kat edilerek alacağın tahsili için icra takibi yapıldığını, takibe itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, hesabın katının usulsüz olduğunu, alacağın muaccel olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yargılamaya tüketici mahkemesi sıfatı ile devam olunarak dava şartları gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu alacak Tarımsal Kredi Sözleşmesinden kaynaklanmakta olup Tüketici Kanunu ile ilgisi bulunmamaktadır. Bu durumda davanın genel mahkeme (Ticaret Mahkemesi) sıfatı ile görülüp sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde Tüketici Mahkemesi sıfatıyla hüküm kurulması isabetsizdir....

          - K A R A R - Davacı vekili, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında, takip dayanağı tarımsal kredi sözleşmesinde imzası bulunmadığını, davacı bankadan kredi de kullanmadığını savunarak davanın reddi ile lehine tazminata hükmolunmasını istemiştir....

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından Borçka İcra Müdürlüğü'nün 2009/100 Esas sayılı dosyasında aleyhine icra takibine başlandığını, icra takibinin dayanağı olarak gösterilen 13.10.1999 tarihli 293 sayılı Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesinde yer alan ve kendisine atfedilen imzanın sahte olduğunu, davalı bankadan kredi kullanmadığı gibi kredi sözleşmesinin düzenlendiği tarihte yurtdışında bulunduğunu ileri sürerek davalı bankaya icra takibi uyarınca herhangi bir borcunun olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı banka vekili, davaya cevap vermemiş, ancak duruşmada davanın reddini istemiştir....

            - KARAR - Davacı vekili, davacının tarımsal krediler sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalı müşterek borçlu müteselsil kefilin haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, aynı kredi alacağı için davacı tarafından daha önce ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını ve kesinleştiğini, bu takibin sonuçlandırılmasından dolayı davaya konu ikinci takibin müvekkili aleyhine yapılmasının İİK 45. maddesine aykırılık oluşturduğunu ve mükerrer takip olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

              Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile; tarımsal kredi sözleşmelerinin mahiyeti ve kapsamı itibariyle tüketici kredisi sözleşmesi olmadığını, tarımsal kredi temin eden ve tarımsal faaliyette bulunan kişilerin tüketici olarak kabul edilemeyeceğini bu nedenle görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davalı banka tarafından davacı ile dava dışı borçlular aleyhine Borçka İcra Müdürlüğünün 2008/326 E. sayılı icra dosyasında 02.11.1999 tarihli Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesine dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatılmıştır. 22. Davacı tarafından dosya içerisinde yer alan icra takibine dayanak Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesindeki imzaya itiraz edilmesi üzerine Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden rapor alınmış, alınan 04.06.2013 tarihli raporda sözleşmedeki imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. 23. Davacı tarafından icra dosyasına sunulan 17.01.2003 tarihli mal beyanı dilekçesi ile “...1999 yılında Borçka Ziraat Bankası'nca zirai kredi adı altında para dağıtılmakta idi. Benim de o tarihlerde paraya ihtiyacım olduğu için bende bir miktar kredi çektim. 1 yıl sonra faizi ile borcumu ödemek istedim....

                  Davacı banka tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için davalı kefiller aleyhine icra takibi başlatmış, davalı borçluların itirazı üzerine bu dava açılmıştır. Rehinle temin edilmiş alacak için rehnin paraya çevrilmesi yolu ile borçlular aleyhine takip yapılabileceği gibi rehni aşan miktar yönünden asıl borçlu ve kefiller aleyhine ilamsız icra takibi yapılabilir....

                    UYAP Entegrasyonu