"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık, Taraflar arasındaki tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklı istirdat talebine ilişkindir. ....02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun ....maddesiyle ... Yasasının ....maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının ... ....... Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle ... ....... Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık, Taraflar arasındaki tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklı istirdat talebine ilişkindir. ....02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun ....maddesiyle ... Yasasının ....maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının ... ....... Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle ... ....... Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan kredi aldığını, ancak Genel Kredi Sözleşmesinde imzasının bulunmadığını, müvekkilinin asıl borçlu ve kefil olarak 63.000.000.000.-TL. borçlandırıldığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, 500.000.000.000.-TL.nin davalıdan istirdadına, % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili müvekkili ile davacı arasında imzalanan Kredi Sözleşmesinin limitinin 63.000.000.000.-TL. olduğunu ileri sürerek davanın görev yönünden reddine karar verilmesini savunmuştur....
VEKİLİ : DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) DAVA TARİHİ : 05/08/2020 KARAR TARİHİ : 23/12/2021 KARARIN YAZ. TARİH : 27/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İddia ve savunmaların özeti; Davacı vekili mahkememize verdiği 04/08/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; dava dışı ... ve davalı ... tarafından 28.06.2018 tarihinde davacı banka ile 1.000.000,00 TL kredi limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye istinaden hamilinin davacı ......
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı arasında konut kredisi kapsamında tesis edilen ipoteğin davacının asli ve kefaletten doğan tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere düzenlendiği, ancak somut olayda davacının dava dışı şirketle davalı arasındaki 06.08.2008 tarihli genel kredi sözleşmesine kefil olmadığı, davalı ile dava dışı şirket arasında 06.08.2008 tarihinde yeni bir borç ilişkisi kurulduğu, davacının taşınmazındaki ipoteğin davacının kefil olarak imzası bulunmayan 06.08.2008 tarihli kredi sözleşmesinden doğan borçların teminatı olarak kabul edilemeyeceği, davacının konut kredisi sözleşmesinden kaynaklı borcunun sona erdiği, davacının borcu olmayan 40.000,00 TL'yi icra takibi sırasında taşınmazın satış tehdidi altında ödediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 40.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, genel nakdi kredi sözleşmesinden kaynaklı istirdat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 19.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 13.09.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı istirdat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 19. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 31/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının davacı ile dava dışı kişi arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine müteselsil kefil olduğu, bu sözleşme nedeniyle dava dışı kişiye karşı açılan kredili mevduat hesabından kaynaklanan borçtan kefil sıfatıyla sorumlu olabileceği, dava dışı kişinin imzaladığı bankacılık hizmetleri sözleşmesi gereğince verilen kredi kartının borcundan sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzalamadığından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, genel kredi sözleşmesinden ve kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar konusunda 5464 sayılı yasanın uygulanması gerekmekte olup, söz konusu uyuşmazlıkta 5464 sayılı yasanın 44/2. maddesi uyarınca alacak miktarı dikkate alındığında davaya bakma görevi ....asliye hukuk mahkemesindedir....
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 02/10/2014 tarih, 2013/13540 Esas, 2014/15074 Karar sayılı emsal içtihadında; "dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun erken kapatılması nedeniyle davalı tarafından tahsil edilen erken kapama ücretinin haksız olduğu iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ... tarihli asıl genel kredi sözleşmesinin .../...-...-..., ..., .... ve ... tarihli ikinci kredi sözleşmesinin .../... maddelerinde, müşterinin krediyi erken kapama talebinin kabul edilip edilmeyeceğinin Bankanın takdirinde olduğu, erken kapama ücretinin de Banka tarafından belirleneceği belirtilmişse de, sözleşmelerde erken kapama halinde alınacak komisyon ücretinin oranı kararlaştırılmamış, diğer bir deyişle bu konuda da davalı Bankaya tek taraflı belirleme yetkisi tanınmıştır....
A.Ş. tarafından genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının davalıya temlik edildiği, davacının 3. kişinin borcuna karşılık tesis edilen ipotek gereği borcun tamamından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve davalı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK’nın 887. maddesi kapsamında asıl borçluyla beraber borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine ihbar yapılmadıkça, ipotek borçluları bakımından borç muaccel hale gelmez. Bu durumda mahkemece anılan yasa hükmünde belirtilen dava şartı üzerinde durulup davacı ipotekli taşınmaz malikine anılan Yasa hükmü uyarınca muacceliyet ihbarı yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir....