WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; menfi tespit-istirdat ilamına konu 156.565,68 TL'ye ilişkin olarak, tahsil ve cezaevi harcının talep edilemeyeceğini, tahsil ve cezaevi harcı miktarının mahsubu yapılarak icra dosyasına yatırmaları gereken bedelin hesaplanmasını talep ettiklerini, ancak talebin İcra Müdürlüğü'nce reddedildiğini, ret kararının iptalini istemiş, Mahkemece, menfi tespit ve istirdat kararı kesinleşmediğinden İcra Müdürlüğü'nden eski hale getirme istenemeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, kararın alacaklı vekili tarafından...

    Bu durumda mahkemece dosya kapsamındaki tüm kanıtlar ve özellikle tespit dosyası nazara alınarak davalı yüklenicinin işten el çektiği tarih itibariyle 21.06.2007 günlü sözleşmeye dahil tüm işlere göre yerine getirdiği imalâtın seviyesi gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla saptanmalı ve saptanacak bu oran iş bedeline oranlanarak yüklenicinin hakettiği iş bedeli tespit edilmeli, buna göre de davacı yanca yükleniciye herhangi bir fazla ödemede bulunulup bulunulmadığı belirlenerek davadaki menfi tespit ve istirdat istemleri hakkında bir hükme varılmalıdır. Değinilen hususlar nazara alınmaksızın yanlar arasındaki sözleşmenin götürü bedelli olduğu gözden kaçırılarak, yapılan işlerin bedelinin birim fiyatlarla saptanarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş bozmayı gerektirmiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi dava konusu bonoların incelenmesinde, davacının lehdar ciranta, davalının da son ciranta olarak bonoda şeklen yer aldıkları, ciro silsilesinde herhangi bir kopukluk bulunmadığı, ilk ciranta davacı ile son ciranta davalı arasında başkaca cirantaların da bulunduğu, bonoların halihazırda icra takibine konu edilmediği, icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında yetkili mahkeme HMK 6 vd. maddeleri uyarınca genel yetkili mahkeme hükümlerine göre belirleceği, huzurdaki davanın, öncelikle TTK 758. Maddesi uyarınca iptali istenen bonoları ele geçirenin bilinmesi nedeniyle bonoların iadesi talebine ilişkin olup, bu talebin kabul görmemesi halinde ise bonolar nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit talebine ilişkin olduğu, davalı yana dava dilekçesi 20/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı vekilince süresi içerisinde 03/04/2019 tarihinde usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunduğu ve yetkili mahkemenin ......

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacılar aleyhine kambiyoya dayalı olarak başlatılan icra takibinde davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup yargılama devam ederken yapılan ödeme nedeniyle yasa gereği istirdat davasına dönüşmüştür. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir....

          Mahkeme, ödemeyi men kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir. TTK 758.maddeye göre ise poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, iade davası açmak için uygun bir süre verir ve verilen süre içinde dava acılmazsa mahkeme, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.Somut olayda birleşen davada zayi edildiği bildirilen bonolar hakkında 04.01.2021 tarihli ara kararla bonoların vade tarihleri gelip, borçlusu tarafından ödenmek istenildiği takdirde , mahkeme adına ve dosya numarası ile açılacak birer aylık vadeli hesapta muhafaza edilmek üzere ... Bankası Zeytinburnu Şube'sinin tevdii mahalli olarak tayin edildiği,bononun kimin elinde bulunduğu tespit edilmesi sebebi ile mahkeme tarafından menfi tespit ve istirdat davası açmak üzere davacıya süre verildiği ve verilen süre içinde İstanbul 11....

            "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki asıl menfi tespit ve çekin iadesi, birleşen istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Mahkemece, asıl dava yönünden "...çeklerin bedelsiz kaldığından davacının borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin iptali isteminin reddine..." şeklinde gerekçe oluşturulmuş ise de, asıl davanın menfi tespit ve çeklerin iadesi istemine ilişkin olduğu gözetilmeksizin, hüküm fıkrasında "davanın reddine" şeklinde karar verilmiş olup, hüküm ile gerekçe arasındaki bu çelişki nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesi uyarınca hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ... Ltd Şti'nin yetkilisi ...' le, takip alacaklısı ...' in kardeş ve ortak olduklarını, bonoların bir borçtan kaynaklanmadığını, şirketin mali sıkıntıda olduğu bir tarihte davalı ...' in şirkete bir miktar borç verebileceğini ve teminat olarak söz konusu iş yerlerinin tapularını eşi ...'e tescilini önerdiğini, bu durumun kabul edilip mali sıkıntının giderildiğini, ...' e borcun ödendiğini, ancak ...' in eşi ...' in üzerine tescil edilen gayrimenkullerin iadesi için 100.000,00....

                -TL’lik bonoların iadesinin istendiğini, ancak davalı yanca iadesi istenen bonoların icra takibine konu edildiğini ileri sürerek icra takibi nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında ticari ilişkiden ötürü davacı tarafından 28.02.2008 vade tarihli 25.261.-TL meblağlı bononun da içinde bulunduğu bonolar düzenlenerek müvekkiline olan borcun kapatıldığını ve fakat sonradan sözkonusu bononun da dahil olmak üzere davacının müvekkiline olan ödemelerini yapmadığını, bunun üzerine taraflar arasında akdedilen 25.08.2008 tarihli protokol gereği davacının yeni vadeli bonolar vermesi suretiyle borcun tasfiye edildiğini, protokol kapsamında yer alan dava konusu bonoların ödenmemesi üzerine icra takibine konu edildiğini belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....

                  - KARAR - Asıl davada davacı vekili, davalı ile aralarında ticari ilişki olduğunu, davalıdan tarım aletleri satın alındığını,alıma ilişkin olarak toplam 111.500,00 TL bedelli 5 adet bono verildiğini, bu bonoların davalı tarafından icra takibine konu edilmesi nedeniyle bu bonoların iadesi için davalıya 58.250,00 TL bedelli 2 adet bononun verildiğini,alınan tarım aletlerine ilişkin olarak 43.200 TL .lik iade faturası kesildiğini, davalıya 15.000 TL borçlarının kaldığını, ancak davalının takibe konu ettiği bonoları iade etmediğini, sonradan verilen iki adet bononun ise bankalara tahsile verildiğini belirterek icra takibinin 15.000 Tl'yi aşan kısmının iptali ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalının davacı kooperatifin başkanı olduğu dönemde davacının borcu için bonoları düzenleyip imzaladığı, bonoların davacı kooperatifin istifa eden üyesinin aidat alacağının iadesi için düzenlendiği, davalının bu borçtan şahsen sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 12.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu