Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2016 NUMARASI : 2014/1194 ESAS 2016/895 KARAR DAVA KONUSU : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR : İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarih 2014/1194Esas 2016/895 Karar sayılı kararına karşı davalı/davacı vekili tarafınca İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin l6/08/20l3 tarihinde 109661 sicilinde Davalı İzmir Ticaret Odasina(“İTO”) kayıtlı gayri faal olan Tasfiye Halinde bulunan H.P.S....

İlk derece mahkemesi 09/11/2021 tarihli ara karar ile; İİK 257 vd md uyarınca yaklaşık ispat koşulları oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebini reddetmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece İİK 257 md göre değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, İİK 280 md uyarınca talebin değerlendirilip kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddeleri tasarrufun iptaline ilişkindir. Davacı itirazının haklı olduğu, davada İİK 280 vd md uyarınca değerlendirme yapılması gerektiği, İİK 257 vd md uyarınca değerlendirme yapılmasının hatalı olduğu, davalılar arasındaki yakın akrabalık bağı (baba-oğul) gözetildiğinde ihtiyati haciz için yeterli ispat koşullarının oluştuğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

İstirdat davalarında ise İİK’ nun 72/7.maddesinde öngörülen (1) yıllık süre son ödeme tarihinden itibaren başlar.(Bkz.M.Oskay-C.Koçak-Doç.Dr.A.Deynekli-A.Doğan İİK şerhi s-2235) Hal böyle olunca mahkemece yukarıda açıklanan hususlar üzerinde durulup değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.06 .2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı vekili, açılan davanın İİK 72. maddesi gereğince açılmış istirdat davası olduğunu, davanın ödeme tarihinden itibaren 1 sene içinde açılması gerektiğini, bu sürenin geçtiğini, ayrıca esastan da davacının iddialarının yerinde olmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre; davacı bankanın İzmir 9....

      . - 2012/1505 K. sayılı kararı ile takipten sonra nafaka borcunun ödendiği ve çocuğun reşit olmasından sonraki cebri icra yoluyla emekli maaşından yapılan kesintilerin İİK 361.madde gereğince istirdatına ve icranın geri bırakılmasına karar verildiği, Yargıtay 8.Hukuk Dairesi'nce sair temyiz itirazları reddedilerek şikayetten öceki haciz işlemlerinin yasal zorunluluktan kaynaklanması nedeniyle İİK 361.madde kapsamanda geri alınamayacağı, borçlu tarafından genel mahkemelerde açılacak istirdat davasında tartışıması gerektiğinden bahisle bozulduğu, bozma ilamına uyularak verilen kararda icranın geri bırakılmasına ve istirdat talebinin reddine karar verildiği, borçlunun anılan bu mahkeme kararının icra müdürlüğüne ibraz ederek emeki maaşından yapılan kesintilerin tarafına iadesinin istendiği, icra müdürlüğünce yapılan hesap sonucunda 7818,95 TL‘nin 05.02.2014 tarihinde borçluya iade edildiği, alacaklı vekilinin anılan bozma ilamında kesintilerin iadesinin ancak genel mahkemede tartışılacağının...

        Mahkemece yapılan yargılamaya toplanan delillere göre; istirdat davasına konu alacak sebebiyle dava öncesinde ... 9. İcra Müdürlüğünün 2013/2558 sayılı takip dosyası ile icra takibinin yapıldığı ve dosya borcunun belirtilen icra dosyasına yatırıldığı, istirdada konu alacağın icra dosyasına yatan tutarı da içerdiği, İİK 72/ son madde gereğince istirdat davasında yetkili mahkemenin davalının ikametgahı ve icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi olduğundan, icra takibinin yapıldığı yer ... 9. İcra Müdürlüğü, davalının ikametgahının da ... olduğu, ancak davanın her iki yer dışında ... da açıldığı, bu sebeple bu davada yetkili mahkemenin dava öncesi icra takibinin yapıldığı ... Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın HMK 20/1. madde gereğince yetkili ... Nöbetçi Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          Mahkemece yapılan yargılama ve Adli Tıp Kurumu raporuna göre,bonodaki imzanın davacı borçluya ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, takip ve bono sebebiyle davacının borçlu olmadığının tespitine, asıl alacağın dava tarihi itibariyle %40'ı oranında tayin olunan 1.421,50 TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,İİK.'nın 72/6 madde ve bendi uyarınca davaya konu takip sebebiyle davalı tarafça tahsil olunan 09/06/2003 tarihli 3.700,00 TL , 30/06/2003 tarihli 500,00 TL, 22/12/2003 tarihli 725 TL olmak üzere toplam 4.925,00 TL'nin davalıdan istirdatı ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve 09/06/2003 tarihinde ödenen 3.700,00 TL 'nin de davalıdan tahsiline karar verilmişse de davalı alacağa mahsuben para tahsil etmediğini,borçlunun ihalede borca mahsuben aldığı taşınmazın tapusunun kendi adına devredilmediğini, İİK.'...

            Mahkemece, açılan davanın istirdat davası olduğu, İİK 72/7. maddesi uyarınca istirdat davasının 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğu, hak düşürücü sürenin borçlu tarafça icra dosyasına ödeme tarihinde başlayacağı, davacının icra dosyasına borcun 02/09/2008 tarihinde yatırıldığı, davanın ise 13/11/2009 tarihinde hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK. 72/7. maddesi uyarınca açılan istirdat istemine ilişkindir. Anılan maddedeki 1 yıllık dava açma süresi borçlu olunmayan bir paranın tüm ferileri ile birlikte tamamen ödendiği tarihten itibaren başlar....

              Kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, kesinleşen icra takibine rağmen menfi tespit davaı açmaması ve cebri icra tehdidi altında borcu ödemiş olması halinde, İİK 72/3 maddesi uyarınca paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. İstirdat davası , eski( sonuçlanmış) icra takibinin borçlusu tarafından açılır. Yani, davacı sıfatı ( aktif husumet ehliyeti), borçluya aittir. İcra konusu borç üçüncü kişi tarafından ödenmiş olsa bile, davacı sıfatı borçluya aittir.Borcu ödemiş olan kişi,(alacaklıya karşı) istirdat davası açamaz.(Baki KURU, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.344, ikinci tıpkı bası,) Kural olarak, istirdat davasını, ancak kendisine karşı icra takibi yapılmış ve takipte süresinde ödeme emrine itiraz etmemiş veya itirazı İTM tarafından kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı (cebri icra tehdidi altında) icra dairesine ödemiş olan borçlu açabilir....

              (Değişik cümle: 17/07/2003 - 4949 S.K./22. md.) Her halde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklaması yapılan yasal düzenleme uyarınca icra takibinde üçüncü kişi durumunda olan davacının, İİK 89. maddesi uyarınca zimmetinde sayılan parayı icra alacaklısına ödedikten sonra istirdat davası açarak haksız biçimde ödediğini iddia ettiği paranın iadesini istemesi gerekirken, İİK 89. maddesindeki düzenlemeyi işlevsiz bırakacak şekilde doğrudan menfi tespit davası açmasında isabet bulunmamaktadır. Kaldı ki davacı, davalının kötü niyetli olarak takip borçlusu ile anlaşarak hata ve hileyle borcun zimmetinde sayılmasına neden olduğunu iddia etmemektedir. İİK 89. maddesi özel bir düzenleme olup menfi tespit davası açılabilmesinin koşulları belirtilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu