Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Konuya ilişkin diğer bir temel düzenleme olan 818 sayılı BK m. 49’da -----------kişilik hakkı tecavüze uğrayan kişinin manevi tazminat talebi düzenleme altına alınmıştır. Kişilik haklarının korunması için açılabilecek davalardan manevi tazminat davası genel olarak kabul edilen görüşe göre kişiliğe yönelik saldırı sebebiyle uğranılan manevi zararın, saldırı sebebiyle duyulan acı, elem ve ızdırabın tatmin edilerek giderilmesi amacıyla kişiye tanınan davadır. Manevi tazminat konusu mevzuatımızda, kişilik hakkı ihlallerinde istenebileceğini belirten MK m. 25 ve manevi tazminat davasının koşullarını belirleyen genel hüküm niteliğindeki BK m. 49 (6098 sayılı TBK m. 58) haricinde, bazı özel hükümlerde de geçmektedir....

    hakkındaki davanın kabulüyle 30.11.2004 vadeli toplam 20.000.000.000.TL bedelli iki adet bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminat talebinin reddine, B) Birleşen 2005/275 Esas sayılı dava yönünden ise; 1) Menfi Tespit talebinin kabulüyle toplam 50.000.000.000.TL bedelli beş adet bonodan dolayı davacının davalı ...’na borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminat talebinin reddine, davacının tazminat davası açma hakkı saklı olmak kaydı ile istirdat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davacı ... vekilinin istirdat talebi hakkında red kararı verilmesi doğru değil ise de, temyiz edenin sıfatına göre bu yönün bozma nedeni yapılmamasına göre davalı ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki “tazminat ve istirdat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 2. Tüketici Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen 27.12.2012 tarihli, 2012/1105 E., 2012/1088 K. sayılı direnme kararı Hukuk Genel Kurulunun 08.04.2015 tarihli, 2013/13-1592 E., 2015/1176 K. sayılı kararı ile bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece bozma doğrultusunda karar verilmiş ve dosya tekrar Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir. Karar davalılardan QNB Finansbank A.Ş. vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü: Dava tazminat ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece verilen direnme kararı, Hukuk Genel Kurulunun yukarıda esas ve karar numarası belirtilen kararı ile bozulmuş; mahkemece bozma ilamı doğrultusunda yeni bir karar verilmiştir....

        Davalı vekilinin temyizi %40 tazminat talebi yönünden bir karar verilmemiş olmasının ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı yönüne ilişkindir. Mahkemece davalının tazminat talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmadığı gibi maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin yasal dayanaklarının karar yerinde gösterilmemiş olması da isabetsizdir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 22.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tazminat ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, tazminat istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, istirdat istemi yönünden davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 20/09/2022 tarihinde davacılar vekili Av. ... ile davalı vekilleri Av. .. geldi....

            Mahkemece, manevi tazminat ve istirdat davasının reddine, davaya konu yapılan tüketimde davacının 404,30TL’sinden sorumlu, aynı tüketim tutanağının 972,23TL’sinden borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine dairemizin 15.11.2009 tarihli ilamı ile kararın onanmasına karar verilmiş; davacı, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Davacıya ait meskende bulunan sayacın davacının talebi üzerine 22.11.2006 tarihinde davalı kurum görevlilerince değiştirildiği, sökülen sayacın davalıya ait Sayaç Ayar Servisine gönderilerek sayacın incelenmesi sonucu düzenlenen 29.11.2006 tarihli sayaç ayar raporuna istinaden davalı tarafça 23.12.2006 tarihli kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlenip davacıya kaçak elektrik kullanım bedeli tahakkuk ettirildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

              CEVAP; Davalı Vekili Dilekçesinde Özetle;davacı tarafça, adreslerinde gerçekleştirilen haksız hacizler nedeniyle maddi ve manevi zararlarının oluştuğunu, davanın süre yönünden reddi gerektiğini, maddi tazminata ilişkin dava esasen istirdat talebine dair olup bir yıllık hak düşürücü sürede açılmadığından süre yönünden davanın reddi gerektiğini, davacı, borçlu olmadığı bir paranın iadesini talep ettiğini, dolayısıyla talebi istirdat olduğundan 27.500-TL yönünden ödeme tarihi olan 30/11/2016, 5.113-TL yönünden 22/02/2017 ve 1.900-TL yönünden 15/12/2016 tarihinden bir yıllık hak düşürücü sürede davayı açması (talepte bulunması) gerekmekteyken beş yıl sonra 01/10/2021 tarihinde ikame ettiği huzurdaki davanın süre yönünden reddi gerektiğini, sunulan vakıalar ve talep ve cevaplarımıza göre maddi tazminat istemli davanın istirdat davası olarak nitelendirilerek bir yıllık hak düşürücü sürede açılmamış olması nedeniyle reddi gerektiğini, manevi tazminat davası, TBK 72. maddesi gereğince 2 yıllık...

                Dava, haksız takip ve hacizler nedenine dayalı ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Dosya kapsamından, takibe konu abonelik sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığının saptandığı, takip sırasında davacının taşınmaz ve araçlarına haciz şerhi işlendiği, yakalama emri düzenlendiği ve maaş haczi işlemlerinin yapıldığı görülmektedir. İstirdat talebinin kabulüne ilişkin karara karşı istinaf yoluna başvurulmamıştır. Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise, haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının haksız hacizde kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir. Davacının kesinleşen takip nedeniyle menfi tespit veya memur muamelesini şikayet yoluyla haczin haksızlığını ileri sürme yolu varken davalı şirket ile telefon görüşmesiyle yetinmesi dikkate alındığında salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işlemlerinin yapıldığı, başka bir ifade ile takibin haksız ve kötü niyetli olduğu söylenemez....

                a karşı istirdat davası açmak üzere yedi kesingünlük süre verildiği, davacı vekilinin de istirdat davası açmış olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu ........ Bankası A.Ş.-..... Şubesine ait, keşidecisi ......... Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Olan, ........ çek numaralı, 31.03.2021 tarihli, 25.000,00TL bedelli çekin hamiline karşı istirdat davası açması için süre verildiği, buna ilişkin tebligatın 06/07/2021 tarihinde yapılmasına rağmen istirdat davası açılmadığı görülmüştür. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu yapılan ........ Şubesine ait, keşidecisi ...... Plastik Ambalaj İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.olan, ...... çek numaralı, 06.03.2021 tarihli, 7.790,00TL bedelli çekle ilgili hamile karşı istirdat davası açıldığından iş bu çek yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ........ Bankası A.Ş.-..... Şubesine ait, keşidecisi ......... Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş....

                  teminat mukabilinde kabulü ile, davanın kabulüne, müvekkillerinden her biri için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminat ile müvekkillerinden ......

                    UYAP Entegrasyonu