Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili hakkında kesinleşen tazminat davasındaki tazminat miktarının tahsili amacıyla açılan ... 2.İcra Müdürlüğünün 2010/1048 sayılı dosya ile icra takibi yapıldığı, bu takipte icra müdürlüğünün alacak miktarının yanlış hesaplandığını belirterek, fazla tahsil edilen 13.000,00 TL alacağın istirdatını talep ve dava etmiştir.Mahkemece; takibin ilama dayalı olarak yapıldığı, İİK. 16.maddesine göre dosya borcunun yanlış hesaplandığı hususunun şikayet yolu ile ileri sürülmesi gerekirken, genel hükümlere göre dava açılması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine karar vermiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.İİK. 33/son maddesinde “Borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kalan borçlunun İİK. 72.madde gereğince istirdat davası açarak paranın geri verilmesini istemek hakkı saklı denmiştir.Yine aynı madde gereğince; borçlu olmadığı...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasında .... 2. Asliye Hukuk ile .... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira sözleşmesi ve kat mülkiyetinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, dava değerine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'na göre alacak ve menfi tespit davalarında görev dava değerine göre belirlenir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasında .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile .... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira sözleşmesi ve kat mülkiyetinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, dava değerine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'na göre alacak ve menfi tespit davalarında görev dava değerine göre belirlenir....

        Dava, İcra İflas Kanunun m.72/1 hükmü uyarınca açılan menfi tespit davası olup, m.72/6 hükmü gereği dava sırasında borç ödenmiş olmakla davaya istirdat davası olarak devam edilmiştir. İstirdat davası İİK 72/7. maddesinde düzenlenmiştir. Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması nedeniyle kesinleşen icra takibi ile ve menfi tespit davası da açmaması sonucu, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. İstirdat davasında, icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödenmiş olduğu iddia edilen paranın geri verilmesi istenir....

          Somut olay bakımından davalı tarafça davacı aleyhine sözleşmeden kaynaklı alacak istemi ile icra takibi başlatılmış olup davacı taraf sözleşmenin feshi nedeni ile borçlu olmadıkları parayı icra baskısı altında ödemek durumunda kaldıklarını iddia etmiştir. Her ne kadar davacı tarafça huzurdaki davanın istirdat davası niteliğinde olmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince açıldığı ileri sürülmüş ise de yerleşik Yargıtay uygulaması gereğince, istirdat davasının koşullarının oluştuğu durumlarda davaların sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemekte olup davaya istirdat davası olarak bakılması gerektiği kabul edilmektedir. (Emsal ilamlar: Yargıtay 19....

            Somut olayda; Davanın, bonoya dayanılarak başlatılan takipte icra tehdidi altında ödenen paranın iadesi için açılan istirdat olduğu, dava şartı arabuluculuğa ilişkin 6102 sy TTK'ya 7155 sy yasanın 20 md. ile eklenen 5/A maddesinin metninde "...bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava..." denilmek suretiyle arabuluculuğa başvurunun dava şartı olarak tayin edildiği, istirdat davasının alacak davası niteliğinde olduğu, davacının arabulucuya başvurmadan ve başvuruya ilişkin son tutanağı ibraz etmeden dava açtığı, 6325 sy yasanın 18/A-2. Bendi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddileceği öngörüldüğünden arabuluculuk dava şartının sonradan tamamlanabilir dava şartı niteliğinde olmadığı anlaşılmakla davacının davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Açıklanan bu haliyle dayanak ilamdaki asıl davada borçlu olmadığına yönelik talep ile birleşen davadaki alacak talebi birbiriyle bağlantılı olup sonuçları itibariyle birbirlerini etkileyeceğinden, birleşen alacak davasına ilişkin kısmının kesinleşmeden takibe konulabileceğinin kabulü doğru değildir. Bu nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi'nin birleşen alacak davasına ait alacak kalemleri yönünen takibin devamına yönelik kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Bölge Adliyesi Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 371/1-ç. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                hakkı ve tazminat hakkının saklı tutulmasına ve davanın istirdat davasına dönüşmesi halinde faize hükmedilmesine, ödenen çeklere ilişkin olarak istirdat ve vadesi gelmeyen diğer çekler için Menfi Tespit ve Çek İptali davası açma ve buna ilişkin tüm hakların saklı tutulmasına, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, yüzde kırk kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  İcra İflas Kanununun 72. maddesindeki istirdat davası, TBK'nun 77 ve devamı maddelerinde öngörülen istirdat ( sebepsiz zenginleşme) davasının özel bir türü olup, bu nedenle kendine has özellikler taşır. İİK 72/6.maddesinde; Borçlu menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir....

                    Dava konusu uyuşmazlığın HMK 140/2.maddesi uyarınca taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı ile davacının --- esas sayılı dosyasında takibe konu borcu ödeyip ödemediği, bu kapsamda dava dilekçesinde belirtilen---- yönünden istirdat talebinin yerinde olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından 14/02/2023 tarihli gönderilen dilekçede; dava dosyasında istirdat konusu bedel ----- müvekkile ödenmiş olup söz konusu dava konusuz kaldığı, bu kapsamda istirdat konusu borç ile ilgili müvekkilimin bir alacağı kalmadığını bildirir gereğinin yapılmasını talep ettiği görülmüştür. Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, toplanan deliller, davacı vekilinin ---- davanın konusuz kaldığına ilişkin dilekçe ile davanın konusuz kalmış olduğu anlaşıldığından bu doğrultuda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu