Eğer istihkak iddiasına konu mal, borçlunun ya da üçüncü kişinin gıyabında (yokluğunda) haczedilmiş, yani haciz sırasında bunlar hazır bulunmamış ise, malın haczedildiğini öğrendikleri tarihten itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmak zorundadırlar; aksi takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybederler. Şu halde bu ihtimalde,istihkak iddiasında bulunma süresi haczin yapıldığı tarihten itibaren değil,haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacaktır. İİK'nin 97/1 maddesinde öngörülen prosedürün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının üçüncü kişiye tefhim ya da tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tefhim veya tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar davacı 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir. Yine İİK'nin 97/9....
İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 22.05.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi ... yararına istihkak iddiasında bulunan kardeşinin üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün muhafaza talebini istihkak iddiası nedeni ile reddettiğini, ilk derece mahkemesinin ise istihkak iddiasında bulunmaya yetkili kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulmadığından davayı usulden reddettiğini, İlk derece mahkemesince dava dilekçesindeki taleplere ilişkin hiçbir karar alınmadığını, ilk derece mahkemesince talep gereği istihkak iddiasına ilişkin de karar verilmesi gerekirken, davanın usulden reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davanın usulden reddedilmesi muhafaza işlemini yapamayacakları sonucunu ortaya çıkardığından; aslen istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmayan üçüncü kişinin istihkak iddiasının zımnen de olsa hukuka uygun kabul edilmiş olması sonucunu ortaya çıkardığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Bunun üzerine kural olarak asıl İcra Müdürlüğünce İİK'nun 96. ve devamı maddelerinde düzenlenen prosedürün işletilmesi, İİK'nun 96/2. maddesi uyarınca istihkak iddiasına itirazlarını bildirmek üzere alacaklıya (3 gün) süre verilmesi ve verilecek cevaba göre İİK'nun 97/1. maddesinin uygulanması gerekir. Ne var ki bu mutlak bir dava açma şartı olmayıp, prosedür işletilmeden dava açılmasında (3. kişinin doğrudan dava açmasında)bir engel yoktur. Somut olayda, 3.kişinin istihkak iddiası üzerine, asıl icra müdürlüğünce İİK.nun 96/2.maddesi uyarınca düzenlenen, 3.kişinin istihkak iddiasına karşı itirazı varsa 3 gün içinde bildirmesi uyarısını içeren örnek 60 nolu (istihkak iddiasının bildirmesine dair varaka) belgenin alacaklı vekiline tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, alacaklının istihkak iddiasını kabul etmiş olduğundan söz edilemez. Mahkemece aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece, haczin İİK.nun 99. maddesine göre, değil İİK.nun 97. maddesi gereğince yapılması gerektiği, 3.kişi lehine mülkiyet karinesinin şartlarının oluşmadığını belirtilerek davanın kabulü ile 3.kişinin istihkak iddiasının reddine ve haczedilen malların %40'ı oranında, tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, alacaklının İİK.nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddine ilişkindir. İİK.nun 99. maddesine dayanılarak açılan istihkak davalarında istihkak iddiasında bulunan 3.kişinin davalı olarak gösterilmesi anılan madde hükmü gereği olup taraf olma ehliyeti ve kamu düzeni ile ilgili bulunan bu hususu hakimin re'sen gözönünde bulundurulması gerekir. 2009/10060 2010/4565 Somut olayda, haciz sırasında hazır bulunan davalının faturasının ibraz ettiği menkule yönelik istihkak iddiasında bulunmasına karşın o malın haczedilmediği anlaşılmaktadır. Davalı haczedilen bir adet ......
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 01.04.2013 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi şirket yararına istihkak iddiasında bulunan ... üçüncü kişi şirketin ortağı ya da yetkili temsilcisi olmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacı üçüncü kişinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine 2-Uyuşmazlık 3. kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.24.10.2007 tarihinde yapılan haciz sırasında borçlu davacı ... lehine istihkak iddiasında bulunmuştur. Mahkemece: yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmesi yerinde ise de: takibin devamına, davacı 3. şahsın istihkak davası açmakta muhtariyetine denmek suretiyle davacıya yeniden dava açma külfeti yükleyecek şekilde karar verilmesi isabetsizdir. İstihkak iddiası İİK mad. 85/2, 96/1 maddelerinde düzenlenmiş olup; istihkak davası açılmadan önce haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin gibi sınırlı bir aynî hakkın ileri sürülmesidir. Ancak istihkak davası ön koşulu değildir....
Maddesinde belirtilen 7 günlük sürede istihkak iddiasında bulunmuştur. Bu durumda alacaklı tarafından açılan istihkak davasının, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekmektedir. Öte yandan, icra müdürünün usule uygun istihkak iddiası bulunmadığı halde İİK’nun 99. Maddesinin uygulaması işlemi İİK’nun 16.maddesi gereği süresiz şikayete tabi olduğundan, davacının bu işlemin iptaline yönelik talebinin kabulü gerekmektedir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan davacının İİK’nun 99.maddesi gereğince açtığı istihkak davasının ön koşul yokluğundan reddine, icra müdürlüğünün İİK’nun 99.maddesini uygulama işleminin iptaline yönelik istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 01.07.2013 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi şirket yararına istihkak iddiasında bulunan ...’ın üçüncü kişi şirketin ortağı ya da yetkili temsilcisi olmadığı dosya kapsamı ile sabittir....
Mahkemece; dava konusu haciz esnasında üçüncü kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunan ...’ın şirket ortağı ya da yetkilisi olmadığı, üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiasının da bulunmadığı gerekçesi ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş, kararı davacı alacaklı vekili temyiz etmiştir. Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir....