Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 28.07.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan Adem Topraklı’nın borçlunun kardeşi olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....

    İİK'nin 96 vd. maddesine göre, borçlu tarafından 3. kişi lehine veya 3. kişi tarafından bizzat kendi lehine ya da İİK'nin 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran 3. kişiler, diğer bir 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. Eğer istihkak iddiasına konu mal, borçlunun ya da üçüncü kişinin gıyabında (yokluğunda) haczedilmiş, yani ...... sırasında bunlar hazır bulunmamış ise, malın haczedildiğini öğrendikleri tarihten itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmak zorundadırlar; aksi takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybederler.Şu halde bu ihtimalde,istihkak iddiasında bulunma süresi haczin yapıldığı tarihten itibaren değil,haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacaktır....

      takipte ileri sürülemeyeceği hususunun abesle iştigal niteliğinde olduğunu, ortada geçerli bir istihkak iddiasının bulunmaması halinde üçüncü şahıs tarafından yapılan istihkak iddiasının ikinci kez yapıldığının nitelendirmesinin mesnetsiz olduğunu, somut olayda müvekkili şirketin yetkilileri haciz mahallinde değil iken müvekkili şirketin 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunduğunu, icra memurunca alacaklı tarafa istihkak davası açması için 7 günlük süre verildiğini, bu süre içerisinde açılan davaya yine süresi içerisinde müvekkili şirketçe cevap verildiğini, dosya içerisine istihkak iddialarına dayanak belgelerin de sunulduğunu, mahkemece yapılan inceleme neticesinde müvekkili şirket yetkililerince haciz esnasında istihkak iddiasında bulunulmadığından yapılan istihkak iddiasının geçersiz olduğunu, bu nedenle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiğini, şirket yetkililerince istihkak iddiasında bulunulmadığının kabulünde müvekkili şirketin işletmesine gelinen haciz işleminde...

      tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı, 23/07/2015 tarihli haciz esnasında hazır bulunan ve davalı 3. kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunan ...’in 3. kişi şirketin ortağı ya da yetkilisi olmadığını, geçerli bir istihkak iddiası olmadığı halde İİK'nın 99. maddesi gereğince istihkak davası açma yükümlülüğünün 3.kişi şirkete verilmesinin usulsüz olduğunu belirterek İcra Müdürlüğü işleminin iptaline, bu talepleri kabul görmediği takdirde istihkak davasının kabulü ile 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini istemiştir. Üçüncü kişi, haciz yapılan iş yerinin müvekkiline ait olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir. Borçlu şirket yetkilisi ise haczedilen mallar ile ilgilerinin olmadığını öne sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        Buradaki mülkiyet veya rehin hakkı sözcüklerinin sınırlandırıcı olmadığı diğer sınırlı aynı haklara, tapuya şerh verilerek güçlendirilmiş kişisel haklara, mülkiyeti saklı tutma sözleşmesi ve finansal kiralama sözleşmesinden doğan haklara dayanılarak istihkak davası açılabileceği Federal Mahkeme ve Yargıtay Kararları ile öğretide kabul edilmektedir. Ancak somut olayda, davacı 3. kişi anılan haklara değil haczedilen malların kiracı sıfatıyla elinde bulundurduğunu bildirerek kiracılık hakkına dayanak istihkak iddiasında bulunmuştur. Kural olarak kişisel haklar istihkak iddiasına ve davasına konu olamaz. Kiracılık ilişkisinden doğan kişisel haklar sözleşmenin tarafı olmayan kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden 3. kişinin istihkak iddiası dinlenemez. Bu nedenle kiracı durumunda bulunan davalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi yerine yazılı gerekçelerle reddi doğru değil ise de sonucu itibarıyla doğru olan mahkeme kararının bu gerekçe ile onanması uygun görülmüştür....

          İlk Derece Mahkemesince, şikayetin reddine hükmedilerek; takip dosyasından konulan hacizlerin kaldırıldığı bu nedenle istihkak davasının konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davacı üçüncü kişi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, konusu kalmayan şikayet ve istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. Dava, üçüncü kişinin memur muamelesini şikayeti ile terditli olarak açtığı İİK’nın 96-97. maddesine dayalı istihkak davasına ilişkindir. İstihkak davalarının dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. Geçerli istihkak iddiasının varlığı hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir....

            Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, her ne kadar üçüncü kişi vekili, haczedilen menkullerin malik ve zilyedi olduğunu, menkullerin hakedişlerinin ödendiğini, ... tarafından devralındığını, ...'nin malik olduğunu, ... üst işveren olduğundan ... lehine yapılan istihkak iddiasının geçerli olduğunu beyan etmiş ise de, takip borçlusu olmayan üçüncü kişi tarafından ... yararına istihkak iddiasında bulunulduğu, üçüncü kişinin ... yararına istihkak iddiasında bulunma hak ve yetkisi bulunmadığı gibi ... tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....

              Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır, İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 19.09.2013 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi şirket yararına istihkak iddiasında bulunan çalışanı ...’ın üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....

                Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz.Somut olayda, dava konusu 15.01.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan...’un üçüncü kişinin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, 3.şahıs tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiası bulunmamaktadır. O halde davacı alacaklının İİK 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından 6100 sayılı HMK nun 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın esastan kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

                  Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 03.10.2013 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına çalışanı istihkak iddiasında bulunmuş olup anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....

                    UYAP Entegrasyonu